between her arms

1.5K 109 28
                                        

Ufak gezimiz rüzgar sertleşmeye başladığında sona ermiş ve dönmüştük. Hem Zayn, hem Louis hem de Daria uyumuştu. Ama beni bir türlü uyku tutmuyordu, yatakta bir sağa bir sola dönmem derin uykuda olan Zayn'i de rahatsız edeceğinden en sonunda kalkmış ve minderlerden birine oturarak dalgaların sesini dinlemeye başlamıştım.

Saat gece üçe falan geliyor olmalıydı. Rüzgar hâlâ aynı, hatta biraz daha sert esiyordu sanırım. Yine de burada huzurluydum. Bahamalar fotoğraflarda gördüğümden daha bile güzeldi. Ne zaman döneceğimizi bilmiyordum, döndüğümde içimde kalmaması ve burayı özlememek için geçirebildiğim kadar zaman geçiriyordum.

"Üşüyeceksin." Louis'nin sesini duymamla omzumun üstünden ona baktım. Anlaşılan bu gece uyku tutmayan tek ben değildim.

Eşofman üstünün ceketini çıkarıp omuzlarıma bıraktığında nezaketine karşılık gülümsemiştim.

Yanıma oturması için minderde kaydım. Başka bir mindere de oturabilirdi ama bunu paylaşmak sorun değildi.

Oturduğunda bir sigara yaktı. Saçları hafif dağılmış, rüzgardan etkileniyor gibi değildi.

Yine de sorma gereği hissettim. "Sen üşümüyor musun?"

"İçimdeki enerji beni sıcak tutuyor tatlım. Yanardağ gibiyim, anlarsın ya. Ama sadece Daria'ya patlarım. Heveslenme. Sana özel değil."

Güldüğümde o da gülüp omzuyla omzuma vurdu. "Anlat bakalım, sen neden uyumadın?"

"Uyku tutmadı. Burası güzel. Tadını çıkarmak istedim."

Sigarasından derin bir nefes çekip dumanı bırakırken konuştu. "Zayn uyuyor mu?"

"Evet. Geldiğimiz an uyudu."

"Daria ile olan ilişkimi hep saçma bulmuştu." Konuşurken bana değil, üstünde oturduğumuz tahta yapıya bakıyor ve sık sık sigarasından nefesler çekiyordu. "Ona illa ki aşık olacağını söyledim. Karma onun da götünü sikecekti. Hiç inanmadı. Bir gün o kadar içmiştik ki hastanelik olacaktık," Bir an duraksadı. "O gün sevmekten korktuğunu itiraf etti. Durduk yere. Bunu yapması için sebep yoktu. Biliyordum zaten, annesinden başka kimseyi sevmek istemiyordu. Onun için sevmek ve kaybetmek arasında hiçbir fark yoktu."

Bana bunları anlatmasıyla mutlu olmuştum. Her zaman gördüğüm çatlak Louis değil, merak ettiğim ciddi Louis olmuştu. Beklediğimden bile ciddi olması beni gafil avlıyordu çünkü duruşu ve konuşmasının Zayn'den farkı yoktu.

"Günler geçti. Olması gerekenden daha fazla içiyordu. Durdurmaya çalıştığımda neredeyse başımda şişe kırıyordu ama benden yediği dayakla kendine geldi. Doğrusu önce bir bayıldı, uyandığında kendindeydi."

"Onu neden dövdün?"

"Yoksa ölecekti. Böyle olduğumuza bakma, beni Zayn'den, Zayn'i benden iyi tanıyan yoktur. Her neyse, ağzını bıçak açmıyordu. Bir derdi vardı ama benimle bile paylaşmadı."

Kaşlarım ilgiyle havalandı. "Ee?"

"Birkaç hafta geçti veya geçmedi, gecenin bir saati evime geldi. Kapıyı açtım. İçeriye geçti, duruşundan sezmiştim bir gariplik olduğunu. Zayn'i bilirsin, kendinden taviz vermez ama o gün kendinde bir şeyleri daha fazla saklayacak gücü bulamadı." Yine bir nefes ve dudaklarının arasından çıkan duman. O günü hatırlamak kendisine acı vermiş gibi gülümsemeye çalıştı, ardından bana döndü. Ağlayacaktı neredeyse. "Bana sarıldı. Ağlıyordu Hazel, bense bir tek ne olduğunu düşünüyordum. Ona sarıldığımda söylediği tek şey Beni sevmiyor, oldu. Daha fazlası çıkmamıştı ağzından. Sabaha kadar konuştuk. Kendini kaybettiği için bir şey içmesine müsade etmedim, o gece olmak zorunda olduğu kişiden sıyrıldı ve belki de güneş doğana kadar ağladı."

common • zaynHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin