Kapının açılma sesini duyduğumda istifimi bozmadan televizyon izlemeye devam ettim. Nottan dolayı sinirlerim bozuktu ve bir şey yapasım da yoktu.
Salonun ışıklarının yanıyor olduğunu görmüş olmalıydı, doğrudan içeri girdi. Yanıma oturup bir şey demeden televizyona boş gözlerle bakmaya başladığında bu, bana geldiği geceyi anımsatmıştı. Sadece sessizlik istemiş, yorgundu.
Bir şey yapmaya niyetim yoktu. Tek kelime bile etmeyecektim, zaten aklım Reza Pedra'nın notuyla doluydu. Ondan başka bir şeyi düşünemiyordum, zaten Zayn'e laf söylemem için bir sebep bile yoktu.
Marco'yu öldürmüş müydü?
Marco, babasından bahsetmişti. Babasından neden nefret ediyordu bilmiyordum ama anlatmadığına göre şimdi öğrenmek için doğru zaman değildi.
"Bir şeyler anlat." dedi televizyona katlanamıyormuş gibi. Halini anladım, onu yoran şey Marco'nun kelimeleriydi. Ne kadar etkilendiğini o an bile görmüştüm gözlerinde, televizyonun sesini tamamen kıstım ve anlatabileceğim bir şeyler düşündüm.
"9 yaşımdayken göle düşmüştüm," dedim o anımı hatırlayınca. O zamanlar komik gelmişti ama şimdi sadece buruk bir anıydı. "Annem, arkadaşı ve onun kızı Lily ile beraber pikniğe gitmiştik. Lily de 9 yaşındaydı." Biraz durup Zayn'e baktım.
Yine bomboş gözlerle bakıyordu ve bu göz devirip "Biraz merak etsene!" dememe sebep oldu.
Hafifçe güldüğünde gözleri hiç değilse biraz canlandı, şimdilik bu da yeterdi.
"Annem ve Lily'nin annesi Taylor tavuk kanadı yaparken Lily kıyısında olduğumuz göldeki iskeleyi gösterdi. Lily'nin dedesinin hediyesi olan fotoğraf makinasını kaptığımız gibi oraya koştuk. Annelerimiz dikkatli olmamızı bağırsa da umrumuzda olmamıştı, çocuk olduğumuz için kendimizi ölümsüz sanıyorduk herhalde.
İskelenin ucuna gidip bir elimi gözlüğüme, diğerini de su yeşili şapkama koydum."
"Gerçekten nasıl düştüğünü merak ediyorum."
"Benim suçum yok! Salak Lily bana sürekli sağa git, sola git diyordu. Bir fotoğraf çekmeyi beceremeyip bir de beni çirkinmişim diye azarlıyordu! Bacağını şöyle yap, şapkadaki elini indir derken çok dert ettiği şapkam nihayet suyun üstünde yüzüyordu, ben o kadar şanslı değildim tabii."
"Hiç mi dikkat etmiyorsun attığın adıma?"
Lafını duymazdan geldim.
"Ve Salak Lily ne yaptı biliyor musun? Boğulurken fotoğrafımı çekip çok güzel çıktığımı söyledi! Islak olmak bana yakışıyormuş. Annem koşarak gelip beni gölden çıkardığında ikimiz de sırılsıklamdık. Şapkam çok uzaklaşmıştı, onu alamadık ve pikniği bıraktığımız gibi eve döndük."
"Fotoğraf ne oldu?"
"Sağlığımı sorsana Zayn. Belki öldüm."
Dalga geçer gibi "Taş gibisin." dediğinde iç çektim. Keyfi gayet yerindeydi işte.
"Devam ediyorum, ertesi gün okulda Lily boğulurken çektiği fotoğrafları bana verdi. Manyak hepsini çıkarttırmış. Çok keyifliydi, hatta lütfen bir kez daha boğul diyecek gibiydi."
"Sen ne yaptın?"
Sırıttım. Elbette bunu karşılıksız bırakmamıştım.
"Lily böceklerden çok korkar. Okulun bahçesinden hamam böceği bulup sırtından içeri attım. Camdan atlayacaktı aptal."
Uzattığı beşliğe çaktım. "İyi iş. Senden beklenilmeyecek kadar iyi karşılık vermişsin."
"Beni hafife alma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
common • zayn
FanfictionHer ne pahasına olursa olsun beni istiyordu ve o istediğini almanın bir yolunu hep bulmuştu.
