common • zayn

on love and marriage

"Ne zaman çıkayım ben?" Kısık sesle, aynı zamanda arkamdaki kapıyı kolaçan ederken dikkatle konuşuyordum. Zayn'e yakalanmak asla istemediğim bir şeydi. Sürprizim bozulsun istemiyordum.

"Beş dakika içinde otelin önünde olacağım ben. Biraz ileride de Louis bekleyecek. Zayn'e sakın çaktırma bak."

"Çaktırmam ki," dedim heyecanla sırıtırken. "Aşırı bozuk zaten. Unuttum sanıyor doğum gününü."

"Şapşal," dedi Daria gülerek. "Keşke orada olup somurtkan yüz ifadesini görebilseydim. İyi dalga geçerdim... Her neyse. Hazır ol kızım, iyi bir bahane bul. Bu gece mükemmel olacak."

Görebilecekmiş gibi yine aynı heyecanla başımı sallamamın hemen ardından saflığımı fark edip "Tamam," demiştim ki o sırada kapı açıldı ve Zayn içeri girdi. Saatini çıkarıp konsola bırakırken tek gözünü kırpmıştı bana kiminle konuştuğumu sorar gibi. Hiç bozmadan devam ettim. "Hazırlanıp ineceğim. Louis de Zayn'le takılır." Daria anlamamış gibi çemkirirken telefonu kapattım ve Zayn'e doğru döndüm gülümseyerek.

"Daria mı?" derken hâlâ bir bebek gibi somurtuyordu. Doğum günü olduğunu fark etmem için yapmadığı şey kalmamıştı resmen ama ben zaten unutmamıştım ki. Aksine böyle mutsuz olmasına üzülüyor, sürprizi yanlışlıkla ağzımdan kaçıracak gibi hissediyordum.

"Evet. Alışverişe çıkacağız birlikte, sorun olur mu?"

"Ama bugün birlikte olacağımıza söz vermiştin!" Gerçekten mızmızlanmasına gülmek üzereydim. "Söz dedin! Şimdi de Daria diyorsun. Onlar niye geliyor ki zaten?"

"Vegas'ta olduğumuzu Louis'ye ağzından kaçıran sendin ya Zayn." dedim gülerek, dayanamamıştım.

"Ağzımı sikeyim."

"Söz veriyorum geç kalmayacağım," Ona doğru adımlayıp yanağını kavradım ve dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. İnatla daha çok somurtup omuz silkmişti. "Daria'nın benimle paylaşması gereken meseleler varmış. Kızsal meseleler..." Gözlerini bana diktiği için aceleyle geveledim. "Hamile falandır belki."

"Ne?"

Sıçtık. Beni öldürecekler, çünkü öyle bir şey yok. "Sakın Louis'ye söyleme! Belki de değildir. Test falan yapacağız işte. Söyleme tamam mı? Söyleme bak." Öyle bir şey hiç ama hiç yoktu ama Zayn bir şekilde Louis'ye söylerse Louis de asıl sürpriz kendisine sanar ve muhtemelen bayılırdı. Her şeyi batırmamış olmayı umarak duvardaki saate baktım. "Söz versene!"

"Tamam?" dedi anlamayarak. "Söz. Hatta değil. Bir şartla söz veririm."

"Çıkmam gerek Zayn. Kız beni bekliyor aşağıda." diye sızlandım.

"Beklesin, ne olmuş? Sen hamile kalacağına söz verirsen ben de Louis'ye söylemeyeceğime söz veririm."

Gözlerim kocaman olmuş bir şekilde yüzüne baktım. Dalga mı geçiyordu? Yüzündeki oyuncu ifade benimle eğleniyordu ama çok ciddiydi, onu tanıyordum.

"Ayaküstü çocuk yapmayı mı konuşuyoruz cidden?"

Tekrar omuz silkti. "Geleceğimi ve genlerimi garantiye alıyorum diyelim."

"Evlendikten sonra, belki." dedim göz kırparak. Zamanım olmamasına rağmen onunla flörtleşiyordum ve Daria canıma okuyacaktı. "Gitmem gerek. Çekil çabuk." Ona yeni bir öpücük verip yanağını sıktım ve çantamı askıdan alıp el salladıktan sonra hızlı hızlı çıktım. Arkamdan "Kaybolmayın!" dediğini duymuştum. Kaybolmayacaktım çünkü Louis onun yanına falan gelmeyecek, tüm gün bizimle olacaktı. O buraları bizden daha iyi biliyordu.

Zayn'in doğum gününü bir süre önce Vegas'ta kutlamak istemiştim ve şimdi gerçekten de Vegas'taydık. Buradaki ikinci günümüz bu gece dolacaktı, doğum günü de bu geceydi zaten. Gezmeyi çok istememize rağmen aklıma doğum günü geldiği için etrafı pek görememiştik. Sadece bir gün gezebilmiş ve ben bugün yalan söyleyerek karın ağrım olduğunu, çıkamayacağımı uydurmuştum. Onu bir şekilde iyi olduğuma ikna edip ben hazır istirahat ederken işlerini yapması ve bitirmesi için ikna etmiş, sabahtan bu saate kadar da sadece telefondan her şeyi hazır etmiştim. İyi ki Louis ve Daria vardı. Nasıl bir yer istediğimi söylemem yetmişti. Nasıl süslenmesi gerektiğini de anlatmıştım ve her şey hazırdı.