common • zayn

stitched together

Çenem ve boynum arasında hissettiğim dudaklarla gözlerimi açmadan Zayn'e sarılmış, ensesini tutarak sabit kalmasını sağlamıştım. Dünkü gibi yakıcı güneşle uyanmadığım için kendimi şanslı hissetsem de uykum vardı.

Ancak durmadı. Ensesindeki tutuşumdan kolayca kurtulup boynumdan göğsüme doğru diliyle bir yol çizerek indiğinde görmezden gelmeye çalışsam da mümkün değildi. İster istemez gözlerimi araladım. Hile yapıyordu! Ben onu böyle uyandırmıyordum. Uykusunu bölmeye de çalışmıyordum.

"Uyan." dediğinde gözlerimi çoktan açmış, onu izliyordum.

"Uyandım. Aksi mümkün mü?"

"Biz de uyandık."

İmasına karşın gülerek elimi şortunun önüne götürdüm, halinden memnun bir şekilde yüzünü göğsüme gömdüğünde sabah sabah onunla sevişeceğimi sanıyor olmalıydı. Oysa ben uykumun bölünmesinden nefret ederdim, ayrıca sabahın köründe neyin sevişmesinden bahsediyordu? Açtım.

Saat kaç olursa olsun hep enerjisi vardı. Elimin altındaki kabarıklığı hafifçe sıkıp yataktan kalktığımda bunu beklemediği belliydi, kaşları çatılarak dudakları aralanmıştı.

Normalde seni asla reddetmem Zayn. Ama açlık şu an biraz daha önemli.

"Açım."

"Ben seni doyururum." Yataktan kalkıp üstüme geleceği sırada dışarı kaçtım. "Sana elinle kolay gelsin."

"Senden ayrılıp elimle çıkacağım."

"Kaş göz çizersin."

Çıkmasını beklemeden Louis ve Daria'ya ilerledim. Beraber yüzüyorlardı, Louis pembe flamingonun üstündeydi.

"Günaydın!" dedi Daria beni görünce neşeyle el sallayarak. Louis de bu tarafa bakmış, "Esmer şeker nerede? Günaydın Hazel." demişti. Zayn için ölüyordu resmen.

"Gelir birazdan. Ayılamadı da."

"Bir erkeği uyandırmaya giden yol pantolonundan geçer canım. Hâlâ öğrenemediysen... Gerçi Zayn şort giyiyor-" Ufak bir hareketle bindiği flamingo tepetaklak oldu ve soğuk suyla buluştu. Daria'ya bayılıyordum.

"Boşver onu, sen de gelsene."

Bikinilerimle dolandığım için beklemeden suya atladım. Soğukluğa alıştıktan birkaç dakika sonra Zayn de gelmiş, yeniden filamingoya binen Lou'ya olumsuz bir vaka gibi bakmıştı.

"Gel hadi." dedim ona doğru dönüp kollarımı açarak. Başını sallayıp suya girdi, önündeki şişlik inmiş ama memnuniyetsizdi. Bunu benim yapmamı tercih ederdi tabii.

Yanıma doğru yüzüp bacaklarımın arasına girerek beni omuzlarına aldığında saçlarını tutmuştum.

"Aynen öyle bebeğim. Bu atı dizginleyebilecek tek kişi sensin."

"Ani hareketler yapmayı bırak Z, ödümü kopartıyorsun."

Bacağımı öpüp "Tamam, bir daha yapmam." dedikten sonra beni suya attı. Benimle oynuyordu. Daria tarafından suya itilen Louis gibi popo üstü dibi boylamıştım.

Yüzeye çıktığımda önüme gelen saçlarımı düzeltecektim ama bunu benim yerime o yapıp dudağımın kenarını öptü.

"İyi ki yapmayacaktın."

"Tutarsız biriyimdir."

Göz ucuyla Daria ve Louis'ye bakıp yeterince uzakta olduklarını görünce belime sarılıp yüzümü inceledi. Bu bakışı tanıyordum. Bir sorun vardı. Gözleri hafif kısık, bir şeyleri anlamaya çalışır gibiydi.