common • zayn

no blood

Louis ve Daria nişanlı olmalarına rağmen ayrı yaşıyorlardı, Zayn'in anlattıkları kadarıyla Daria'nın işine zamanında gitmek için merkezde yaşaması gerekiyordu. Louis ise merkezden yarım saat uzaklıkta bir yerde büyükannesine bakıyordu.

Daria'nın kreş öğretmeni olduğunu öğrenmiştim. Elbette ki beraber bir eve çıkmak onlar için o kadar kolay olmayacaktı. İkisinin hayatı bambaşkaydı ama Zayn'in bahsettiği kadarıyla üç yıldan fazladır süregelen bu ilişki tamamıyla samimi, yalnızca aşk odaklıydı.

Birbirlerinin ruhlarına aşık olmuşlar. Ne güzel, Daria bu durumları göz ardı edip mutlu olabiliyordu. Ben de garip bir şekilde endişelerimin silinmeye başladığını fark ediyordum. Kabullenmek de zor değildi. İçimde dönüp duran ve en son Zayn'e baktığımda kalbime oturan hisler vardı, istesem de görmezden gelemez gibiydim.

Kendime ne olduğunu sormak beni boğmaya başlamıştı. Her şeyi zamana bırakmak en iyisi olmakla beraber geleceğin ne getireceğini bilemezdim. Zayn yanımda araba sürerken bana biraz küstü. Bindiğimizden beri tek kelime etmemişti, gönlünü alacaktım elbette ama yüz ifadesi küçük bir çocuğu andırdığı için bir süredir yalnızca onu izliyordum.

"Salyan akıyor."

Düşüncelerimden patavatsız yorumuyla sıyrılıp "Hiç de bile, tam da bir bebeğe benzediğini düşünüyordum." dedim dalgayla.

"Seninle konuşmuyorum. Salyalarını sil."

"Ben bir şey yapmadım! O salak doğa üstü şeyleri sevmiyorum."

Hiçbir şey demeden daha da somurttuğunda dediklerimin farkına varmış ve düzeltmek adına hızlıca konuşup "O doğa üstü şeyleri sevmiyorum." demiştim.

Göz ucuyla bana bakıp tatmin olmamış şekilde yola geri döndüğünde onu yumuşatmak adına uzanıp kollarımı boynuna doladım. Yanağına bir öpücük bıraksam bu iş çözülürdü. Süper kahramanlara veya diğer karakterlere olan ilgisi benden büyük ya da önemli değildi herhalde.

"Salyalarını bana bulaştırma. Seninle konuşmadığımı söyledim."

Gülümseyerek burnumu yanağına sürtüp küçük küçük öptüm. "Yapılabilecek daha güzel şeyler yok mu?"

"Benimle Deadpool izleyene kadar seninle konuşmayacağım."

"Ama çok saçma." O tür filmleri hiç izlememiş ve ne olduklarını bilmiyordum. Zayn sabahtan beri bana Deadpool ile ilgili bir şeyler anlatıp kesinlikle izlememiz gerektiğini söylüyordu. Tek başına izleyebileceğini söylesem de hiçbir şeyi kabul etmeyip en sonunda küsmüştü.

Tamam.

İki saatlik bir şeye dayanabilirim.

"Tamam," dedim yenilgimi resmen kabul ederek. Anında yüzündeki somurtuş gidip sırıttığında uzaklaşıp "Ama başka film yok." dedim.

"Bayılacaksın. Bu kez sen izlemek için yalvardığında da ben..."

Sözünün devamını getirmediğinde tek kaşımı havaya kaldırdım.

"Ee, sen?"

"Bunun için yalvarmanın imkansız olduğunu hatırladım. Tekrar izlememek için ölü taklidi bile yaparsın."

"Beni gömmene de razıyım, gerçekten."

"Umrumda değil. İzleyeceğiz."

İç çekerek ofladığımda arabayı park etmişti. İnip karşımdaki eve baktım. Küçük ama bir o kadar komforlu gözüküyordu. Bembeyaz olması da ayrı bir hava katmıştı.

Burasının Daria'ya ait olduğu belliydi. Onunla tanışmak için açıkça heyecanlıydım, kafamız uyuşursa arkadaş olmak güzel olabilirdi.

Zayn'le beraber yürüyüp kapının önünde durduğumuzda zile basmadan önce "Rahat ol, Daria etrafta çıplak dolaşmanı bile sorun etmeyecek biridir." demişti.