Geceki vuruşların aksine sakince çalınan kapım beni uyandırdığında vücudum yer yer tutmuştu. Özellikle başım küçük yastıktan düştüğü için boynum fazlasıyla ağrıyordu.
Gerine gerine kapıya gidip açtığımda önce Lennox'u, sonra ise elinde tuttuğu kutuyu görmüştüm. Biraz büyük bir şeydi.
"Günaydın, bu ne?" dedim geçmesi için kapının önünden çekilirken.
"Bilmiyorum. Geldiğimde kapının önünde vardı." Kaşlarım çatılırken geceyi anımsadım.
Zayn'in kahve makinemi kırışını ve yenisini alacağını söyleyişini.
"Umarım Zayn ona yüz vermemenden bıktığı için evine bomba falan göndermemiştir." dediğini duymazdan gelerek kutuyu kaptım ve açtım.
Yanılmamıştım.
Benimkinden kesinlikle çok daha pahalı ve üst model bir kahve makinesi karşımdaydı.
"Bu ne be?" Lennox kahve makinesinin durumla alakasını kurmaya çalışırken ellerimi yüzüme kapattım. Ondan bir şey istemiyordum, hatta şu an benim de bunu kırmamam için tek bir sebep yoktu.
Üstelik yaptığı şeyi telafi etmek istiyorduysa aynısından almalıydı. Üstüne yüzlerce dolar bayılıp daha yenisini değil.
"İçinde hiç not yok. Kim aldı bunu?"
"Kim kahve makinesine not bırakır Lennox? Zayn aldı işte."
"Ala ala kahve makinesi mi aldı gerçekten? Spor araba, ev falan değil mi?"
Makineyi elinden alıp masaya bıraktım ve iç çektim.
"Gece patlayan seslerden sonra evime geldi. Kapıyı açtığımda yorgun görünüyordu. İçeri girdi, uyuklayacak gibiydi ama sonra ben konuşup tersleyince mutfağa geçip kahve yapmaya başladı. Bana kupayı uzattığında gerçekten sinirliydim ve eline vurdum, bardak kırılınca o da çileden çıktı. Sonra makineyi attı falan... Yenisini alacağını söyledi. Ondan bunu istemem. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum."
"Dengesizin teki." Mırıldanarak konuşup o da benim gibi iç çekti.
"Seni de benden alacağına o kadar emin ki, beni bırakabildiği kadar yalnız bırakıp ona mecbur etmeye çalışıyor."
Komik bir şey söylemişim gibi güldü ve kollarını arasına girmem için iki yana açtı. Sarıldığımız zaman daha iyi hissediyordum.
"Senden uzak durmam için beni de defalarca kez dövmüşlüğü var. Yapmadığı şey kalmadı. Onun için en yakın arkadaşımı kaybetmeyeceğim. Biz seninle daha zorlarını da yaşadık." Başımı sallayarak gülümsedim ve teşekkür için yanağını öptüm. "Hadi bakalım," dedi. "Yarım saat içinde işe gideceksin. Gece eve geç döndüğün için uyandırmaya gelmiştim."
"İyi ki de gelmişsin. Yoksa öğlene kadar uyurdum."
"Biliyorum..."
Odama çıkıp giyindikten sonra geri yanına inmiş ve beraber evimden çıkmıştık. Çalıştığım kafeye vardığımızda ona kısaca sarıldım ve anahtarla kapıları açarak içeri girdim. Lennox babasının tamirhanesine gitmek için geldiğimiz yoldan dümdüz devam etmiş, çoktan gözden kaybolmuştu.
Masaların tozunu alırken kafeyi müşterilere açmama yarım saat kalmıştı, burayı seviyordum çünkü Bradford'un tek düzgün mekanı olabilirdi. Müşteriler çoğunlukla normal insanlar, güzel ailelerdi.
Zaten en manyağı bile gelse insanlar bana yaklaşmayı bırak, bakamıyordu bile.
Onu hatırlamak vücuduma tekrar bir sinir yayarken masaları silmeye devam ettim. Bitirdiğimde on beş dakika kalmıştı ve bu süre içinde kaptığım viledayla yerleri de silmeye başlamıştım.
![](https://img.wattpad.com/cover/195393637-288-k761927.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
common • zayn
FanficHer ne pahasına olursa olsun beni istiyordu ve o istediğini almanın bir yolunu hep bulmuştu.