Canlar merhaba❤️
Bölümü okuduğunuz saat?
Bölümü okuduğunuz tarih?
Nasılsınız?
Uzun zamandır birlikte yol aldığımız sizlerin varlığı ve her gün hikâyemize ortak olmaya gelen yeni dostlarla çok mutlu oluyorum.
Sizleri keyifli bir okumayla baş başa bırakıyorum ve bölüm sonuna da göz atmanızı rica ediyorum.
DÜŞ KAPANI PATİLİ HAREKETİ'ni unutmayın. O bizim, hepimizin...Perşembe görüşünceye kadar kendinize çok iyi bakın. Mutlu ve sağlıkla kalın. Hepinize kalpten sevgiler, çokça öpücükler❤️💋
Kişisel ig: gulcin.ozbek
Hikâye ig: gulcinozbekhikayeleri
Twitter: gulcin_ozbekDilediğiniz zaman yazın lütfen, ben hep buralardayım🖤
Not; yeni kapağımız için ne düşünüyorsunuz? Medya kısmında💋
****
Bölüm 14; Gerçek İlk Öpücüğün Mührü...
*Si Tu M'aimes Encore - Shy'm
İnci Hanım ve Eyşan Hanım dernek toplantısından birlikte ayrılmış, Aden'i ziyarete karar vermişlerdi. Önde ilerleyen İnci Hanım kliniğin otoparkına girmek üzereyken, az ötede park hâlindeki Dağhan'ın aracını gördü. Hemen ardından da arabanın birkaç adım ilerisinde bir ağacın altındaki oğlunu buldu gözleri. Aceleyle çantasından gözlüklerini alıp uzağı daha net görmeye başladığı an, tam da iki gencin dudaklarının birbirinden ayrılışına denk geldi.
Yüzüne yerleşmeye çalışan haylaz gülümseme için, "Çok ayıp İnci! Koca kadınsın, azıcık anne gibi davran," dediyse de kendi bile inanmadı bu azarın etkisi olacağına.
Bir an sonra birbirlerine sarılışlarına ve oğlunun, Aden'in saçlarına kondurduğu öpücüklere de şahit olduğunda, tüm diğer hislerinin yerini tarifsiz bir sevgi aldı. Göğsüne dolan nefes bile mutluluktu, umutla doldurmuştu içini. Aden onu seçmiş ve bir şans vermişse, Dağhan'a rağmen öğretirdi içindekilerle yüzleşmeyi de sevmeyi de. Belki aşkı bile...
Çocuklarının paylaştığı bu özel anı izlediği için mahcup hissetmeye başlamıştı ki aklına Eyşan Hanım düştü. Panikle deli saçması bir plan yaptı ve uygulamaya koyuldu. Arka koltuğa uzanıp birkaç saat önce büyük beğeniyle aldığı kar küresini kaptığı gibi arabadan indi.
"Çocuklarımın canı sağ olsun artık, ne yapalım," diyerek vedalaştı koleksiyonunun en nadide parçasıyla.
Eyşan Hanım'ın arabasına şöyle bir göz attı ve kapalı camlarına karşı, bir dakika beklemesini işaret etti. Ön tarafa dolanıp içi acıyarak da olsa bibloyu atıverdi. Kırılan camların arasından kar küresinin alçı kısmını, hızlıca toplayıp ceplerine sakladı.
Eyşan Hanım, aracının görüş eksikliğinden dolayı hiçbir şeyin farkında değildi. "İnciciğim, bir sorun mu var? Neden girmiyoruz içeri?"
"Hayatım, insanlar çok fena olmuşlar! Tam kapı girişinde bir şeyler kırmışlar," derken ne hâllere girdiğine gülmemeye çalışıyordu. "Bekle de en azından büyük parçaları alayım."
"Nasıl bir acımasızlık bu? Hayvanlar yürüyor burada, ayakları kesilecek! Yardım edeyim, iyice toplayalım," diyerek üzüntüyle iç çekti, Eyşan Hanım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞ KAPANI (TAMAMLANDI)
Romance*** Sevginin en benciliyle sınandı genç adam. Zırhı pas tuttu, kılıcı elinden alındı, aşk için verdiği savaştan mağlup ayrıldı. Şövalye ruhunu çaldı zaman. Umutlarını yitirdi, küstü, kapattı kendini. Sevginin bencillikten en uzağını kuşandı genç ka...