Mutlu akşamlar Canlar,
Nasılsınız?
Bölümü okuduğunuz saat?
Bölümü okuduğunuz tarih?Düş Kapanı'yla yoğun bir dönem geçirdik. Bu yüzden hem benim yazarken aklımı rahatlatacağım hem de sizlerin eğleneceği, güzel vakit geçireceği bir seri planladım.
Serinin ilk kitabını da profilimde bulabilirsiniz.
Biraz deli dolu, biraz ateşli, biraz sıra dışı ama eğlencesi, aşkı ve dostluğu bol, benimle alıştığınızdan da bir tık yoğun yetişkin içeriği olacak bir yolculuğa çıkacağız.Kapağı buraya bırakıyorum ve hepinizi profilime bekliyorum.
Tabii önce, Düş Kapanı'na birlikte veda ediyoruz.Hepinize uzun süren bu yolculukta bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim.
Yeni hikâyelerde ve kitaplarda görüşmek üzere.
Kalpten sevgiler, kocaman öpücükler❤️💋
***
Part II
*Je T'aime - Lara Fabian
Hiç durmadı, bir dakika bile soluklanmadı. Buna rağmen, ona asırlar gibi gelen bir sürenin sonunda Aden'in ailesinin adadaki konağının kapısındaydı. Çaldığı kapı evin emektarı tarafından açıldı. Yaşlı adam, karşısında Dağhan'ı görünce anlayışlı bir gülümsemeyle bir şey söylemeden ardına kadar açtı kapıyı.
Uzun adımları bahçeyi aştı, önündeki beş geniş basamağı tırmandı. Bir dakika önceki kararlılığından eser kalmamış hâliyle beklemeye başladı. Yavaş adımlarla yaklaşmasını duydu önce, ardından dürbünden bakmış olacak ki hafif bir iç çekiş sesiyle birlikte kapı açıldı.
Dağhan, ağlamaktan kızarmış gözlerini görür görmez aralarındaki mesafeyi kapattı. Yüzünü ellerinin arasına aldığı kadına bakarken yaşadığı korku da endişe de acı da gözlerindeydi. Usulca sevdi yüzünü, yumuşacık dokunarak gözlerinin kıyısında akmayı bekleyen yaşları sildi. Kadının göğsünden kopan hıçkırıkla kollarının arasına alıp sımsıkı sarıldı.
"İyisin. İyisiniz. Çok şükür, iyisiniz," dedi titreyen sesiyle.
"Yaşıyoruz, sağlığımız yerinde ama iyi değiliz, Dağhan. Değilim."
"Özür dilerim, sevgilim. Çok, çok özür dilerim."
Aden, adamın kolları arasından çıkıp elinin tersiyle sertçe gözlerini sildi. "Neden buradasın?"
"Ertelediğimiz her seferinde canımızı daha çok acıtan, içimizde biriktirdiklerimizle büyüyen, yapmamız gereken bir konuşma var. En çok da benim anlatmak istediklerim var."
Dimdik duruyor, bakışlarını hiç kaçırmıyordu, Aden ama öyle kırgındı ki! "Bekledim ben. Öyle çok bekledim ki... Gelmedin, ben gidene kadar bana gelmeyi düşünmedin bile belki. Artık bilmiyorum, hiçbir şeyden emin olamıyorum."
"Ben hep sana gelirim, Aden. Beklettim, biliyorum. Çok geciktim ama yemin ederim senden ve sana gelmekten başka bir şey düşünmedim. Ne dün ne bugün ne de herhangi bir zamanda. Asla!"
"Canım yandı. Korktum ama bunlar sorun değildi. Baş edebilirdim." Elleri güç almaya çalışır gibi karnını sardı. "Ama yalnızdım, Dağhan. Çok yalnızdım ve beni en çok bu acıttı."
Söylediği her kelime adamın içini sızlattı. Onu böyle yalnız hissettirdiği için kalbine oturan taş bir ömür kalacaktı. Aden unutsa bile, Dağhan hep hatırlayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞ KAPANI (TAMAMLANDI)
Roman d'amour*** Sevginin en benciliyle sınandı genç adam. Zırhı pas tuttu, kılıcı elinden alındı, aşk için verdiği savaştan mağlup ayrıldı. Şövalye ruhunu çaldı zaman. Umutlarını yitirdi, küstü, kapattı kendini. Sevginin bencillikten en uzağını kuşandı genç ka...