DÜŞ KAPANI (TAMAMLANDI)

BÖLÜM 24;(PART II)MİNİK BİR KALBİN ÇIRPINIŞLARI BÜYÜTTÜ, ÇİÇEK AÇTIRDI UMUDA..

Canlar merhaba,

Nasılsınız?

Bölümü okuduğunuz tarih?
Bölümü okuduğunuz saat?

Sizi bölümle baş başa bırakıyorum.
Yeni bölümde görüşünceye kadar kendinize çok dikkat edin. Sağlıkla ve mutlu kalın.
Kalpten sevgiler, kocaman öpücükler❤️💋

Kişisel ig: gulcin.ozbek
Hikâye ig: gulcinozbekhikayeleri
Twitter: gulcin_ozbek

***Part II

*There You'll Be - Faith Hill

Sevgiyle birbirini kucaklayarak vedalaşan herkes, duyduklarıyla buz kesti. Başlar hızla bir sultan edasıyla dimdik oturmakta olan Piraye Hanım'a çevrildi. Aile üyelerinin hepsi bir şeyler söylemek için ağızlarını açıyorlardı ki Pınar, hepsinden önce davrandı.

"Büyükanne! Söylediklerinizi kulaklarınız işitiyor mu? Bu salonda kocaman bir aileyiz ve hiçbirimize saygınız ya da sevginiz yoksa bile karşınızda hamile bir kadın var! Nasıl böyle kalpsiz davranırsınız, aklım almıyor!"

Aden, Pınar'ın elini tutup hafifçe sıkarak teşekkür etti. Ardından duygularına dair hiç renk vermeden büyükannenin yüzüne baktı. "Evlenmeden önceki ilişkimiz hakkında kimseye bir açıklama yapmak zorunda olmadığımız gibi, dünyaya bir bebek getirmeye karar verdiğimizde de kimseden icazet almamız gerekmiyor. Üzgün olmamı, suçlu hissetmemi ya da özür dilememi bekliyorsanız, sizi hayal kırıklığına uğratacağım ve bunu da keyifle yapacağım, Piraye Hanım."

"Büyükanne, diyecektiniz sanıyorum ama sorun değil zaman içinde diliniz alışacaktır. Özür değil belki ama her iki ailenin de itibarını düşünmediğiniz için hem Dağhan'ın hem de sizin biraz mahçup olmanızı umuyordum. Zamane gençleri gibi yetişmediğinizden emindim ama görüyorum ki..."

"Bu ailenin büyüğü olduğunuz için her zaman saygı duyacağım ama büyükanne, diyerek hitap etmem için aramızda sevgi bağının oluşması gerekiyor. Zaman içinde oluşursa, memnuniyetle." Yüzündeki mesafeli gülümsemeyle devam etti. "Ciddiyetle ele almamız gereken başka bir konumuz yoksa, veda edip misafirlerimi yolcu edeceğim."

İnci Hanım fısıldayarak, "Biliyorum çok zor, ben de dâhil olmamak için çok çaba sarf ediyorum ama Aden'i şimdi kollarsak, Piraye annenin gözünde zayıf düşürürüz. Aynı yoldan geçtim, bana güvenin n'olur!" Aden'in ailesini, Dağhan'ı ve eşi Fuat Bey'i yatıştırmaya çalışıyordu.

"Bizi umursamadığınız aşikâr fakat bilmelisiniz ki bu ailenin değişmez kuralları var. Size kızmıyorum, çocuğum çünkü habersiz olmanız doğal. Bizim kızgınlığımız, bu gibi tatsızlıklara mahal vermeden önce size anlatmış olması gereken torunumuza."

"Çağ dışı kurallarınızla eşimi bunaltmadığım için suçluluk hissedemeyeceğim, büyükanne ve mutluluğumuzu kutladığımız akşamı mahvetmeye devam etmemenizi rica edeceğim. Aksi hâlde sakin kalamayacağımı ve benim de ailemi korumak için, kimsenin çiğnemesine izin vermeyeceğim kurallar koyacağımı bilmenizi istiyorum."

Piraye Hanım, torununa buz gibi bir bakış attı ama daha fazla tartışmadı. Biliyordu ki şirkette ve aile içinde tüm güç, şu an ondaydı. Dağhan konuşma boyunca tam arkasında durduğu Aden'e kollarını dolamış; birbirlerinden güç aldıklarını, her zaman birbirlerini destekleyeceklerini, birlikteyken ne yaparlarsa yapsınlar onları incitemeyeceklerini açıkça göstermişti. Bu saygısızlıkların hesabını soracağı gün mutlaka gelecekti. Sadece şimdi değildi.