Yeni bir haftadan merhaba Canlar,
Bölümü okuduğunuz tarih?
Bölümü okuduğunuz saat?Nasılsınız?
Perşembe görüşünceye kadar kendinize dikkat edin, sağlıkla ve mutlu kalın.
Hepinize kalpten sevgiler, kocaman öpücükler💕💋
Kişisel ig: gulcin.ozbek
Hikâye ig: gulcinozbekhikayeleri
Twitter: gulcin_ozbek
***Bölüm 18; Duyguların Fırtınası Esir Aldı, Tsunami Vurdu Kıyılarına...
*She's Like The Wind – Patrick Scwaize
Tanıdık gibi gelen bir erkek sesiydi bu ama endişeden deliye dönmüşken kim olduğunu çıkaramıyordu. "Üzerine basmamanı tercih ederdim, Aden. Tabii daha çok incitmek niyetindeysen ayrı!"
"Ciddi bir sorun olduğunu düşünmedim, hâlâ da düşünmüyorum. Biraz buz ve masajın halledemediği bir şey değil işte," derken devam eden cümlesi dudaklarından çıkan kısık sesli iniltiye karıştı. "Oraya bastırmaktan vazgeçer misin?"
"Gerektiği kadar ovaladıktan sonra vazgeçeceğim. Kıpırdanmayı kesersen!"
"Abi, rica ediyorum sar artık şunu. Bak, canım acımadan her ikisini de çevirebiliyorum. Gerçekten sorun yok!"
İki adım atıp paravanın arkasındaki yatakta uzanan Aden'i ve yatağın kenarına ilişmiş, bileğine masaj yapan adamı görmüştü ki merdivenlerden gelen üçüncü bir ses daha duyuldu.
"Adenciğim, bahçenin her yanını aradım ama telefonun yok. Çalınmış olabilir tatlım, işiniz bittiyse bu konuda bir şeyler yapsak iyi olacak."
"Bu mükemmel oldu işte! Orada unuttuğuma inanamıyorum... Telefon kolay, kocan tarafından azat edilirsem bilgisayardan bulurum ama Dağhan şimdiye kadar endişeden delirmemişse bile bu andan sonrasını garantiledik."
Dördünün de birbirini görmeleri, tam olarak Aden'in isyan dolu cümlesinin bitiminde gerçekleşti. Dağhan, Aden'i nispeten sağlıklı bir şekilde karşısında gördüğü için rahatlasa mıydı? İyi olduğunu söylediği hâlde, bir ayak ve bir el bileği sargılar içinde olduğundan endişesini katlasa mıydı? Yoksa bu durumdayken ilk aradığı kişi olmadığı için köpürse miydi?
"Henüz delirmedim ama görünen o ki yaşadığım endişe hiç de yersiz değilmiş. Değil mi, Aden?"
"Eğer böyle yakalanmasaydım, söylediğine karşı çıkabilecek ve haklılığımı savunacak birkaç iyi cümlem olurdu." Aden, hissettikleri endişeyi anlıyordu ama bu küçük görünmez kazanın gözlerinde büyümesini de istemiyordu.
"Merhaba Dağhan Bey, tam zamanında geldiniz!" Aden'in bileğini saran veterinerin eşi, kocasını bir an önce odadan çıkarmak için devreye girmişti. "Aşkım, işin bittiyse biz dinlenme odasına geçip tatlıları servis edelim mi? Sen de kahveleri yaparsın."
"Şimdi bitti, geliyorum," dedi adam ayaklanırken. Klinik kurulduğundan beri birlikte çalışıyorlar, Aden'e hem ağabeylik, hem de klinik pratiğinde öğretmenlik ediyordu.
Aden, boşa çabaladığını bilse de denedi. "Gitmeden önce, iyi olduğum konusunu netleştirir misin? Lütfen!"
"Dağhan Bey, merhaba. Buyurun hasta sizin ve haklılığını savunacak tek kelimesi de yok!" dedikten sonra, Dağhan'ın yanında duraklayıp sadece ikisinin duyacağı bir ses tonuyla ekledi. "Bana bakmayın endişelenecek bir şey yok aslında. Daha dikkatli olması için biraz üzerine gidiyorum o kadar!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞ KAPANI (TAMAMLANDI)
Romance*** Sevginin en benciliyle sınandı genç adam. Zırhı pas tuttu, kılıcı elinden alındı, aşk için verdiği savaştan mağlup ayrıldı. Şövalye ruhunu çaldı zaman. Umutlarını yitirdi, küstü, kapattı kendini. Sevginin bencillikten en uzağını kuşandı genç ka...