BÖLÜM 6; İKİ KALBİ DE ALDI AVUÇLARINA...

5K 486 419
                                    

Merhaba Canlar,

Nasılsınız?

Farkında bile olmadan yüzümü güldürüyorsunuz. Sıkıntılardan kısa süreli de olsa uzaklaşmama yardım ediyorsunuz. Ben de biraz nefes alıyorum. Teşekkür ederim.🙏🏻

Eh artık geri sayıma gidelim, değil mi? İçimiz açılsın, neşelenelim. Belki biraz kızarız da malum kişiye🤭

Perşembe günü görüşünceye kadar, kendinize çok çok iyi bakın. Sağlıklı ve çok mutlu olun.
Kalpten sevgiler, çokça öpücükler hepinize... ❤️💋

Kişisel ig hesabım: @gulcin.ozbek
Hikâye ig hesabı: @gulcinozbekhikayeleri
Twitter: @gulcin_ozbek

***

Bölüm 6; İki Kalbi De Aldı Avuçlarına...

*Angel - The Weeknd

Dağhan, son birkaç aydır sergilediği huysuzluğun zirvesini yaşıyordu o gece. Büyükbabasının eline koz verecek olmasa defileyi de after partiyi de bir dakika düşünmeden ekerdi. Ne yazık ki şirketteki pozisyonu devraldığı günden beri, defileler ve davetler de Dağhan'ın görev tanımındaydı. Sektördeki varlıklarını vurgulamak adına katılım göstermeleri de şarttı. Üstelik yeni sezonla birlikte kadın modasına giriş yapacakları düşünülünce, göz önünde olmalarının önemi büyüyordu.

Öte yandan, hayatının son on yılının her anına tanıklık eden dostunu da yalnız bırakamazdı. Dostu için bu podyumda yürümenin anlamı büyüktü ve bu gece, son defa yürüyecekti. Dağhan'ın sol yanında oturmuş, gururla sahneyi izleyen adamla da birkaç ay içinde evlenecekti.

Kalbinin üzerine koyduğu elini, önlerinden yürümekte olan kadına doğru uzatarak sevgisini gösteren adam, "Birkaç sene daha devam edebilirdi. Burada olmayı seviyor. Hatta korkarım bu podyuma olan aşkı, bana duyduğu aşkla yarışacak kadar güçlü," dedi gülerek.

"Seni daha çok seviyor demek isterdim, dostum ama yalan söylemek bana göre değil, biliyorsun."

Dağhan'ın alaylı cevabına aldırmayan adam kahkahalarla güldü. "Bu söylediğini, bir gün aynı kelimelerle sana söylemek için günleri sayacağım. Dilerim, sevgisini paylaşmak zorunda kaldığın her an kıskançlık krizlerine gireceğin bir kadına âşık ol!"

"Desene, hayatının son gününe kadar sayacaksın!" Yeniden âşık olmayacağını düşünmenin rahatlığıyla arkasına yaslandı, Dağhan. Aşkın varlığını inkâr edecek değildi ama ona yaramadığı da ortadaydı.

Adam, Dağhan'ın söylediklerine oralı bile olmadı. Tam da bu kendine aşırı güvenen yanından vurulacağını, aşkı kontrol edebileceğini sandığı anda asıl büyük darbeyi alacağını düşünüyordu. Dağhan gibi adamlar önce en büyük inkârı yaşar, ardından da en deli divane âşıklar olurlardı. Bundan kaçış yoktu.

Gözlerini sahneden ayırmadan, "Biliyor musun? Julia'nın düğünden sonraki ilk işi, seninle tüm davetleri gezmek olacakmış," dedi, Dave.

Dağhan nedenini kelimelerle sormadıysa da çatılı kaşlarının altında parıldayan bakışları, sessiz bir taleple ardından gelecek olanı bekliyordu.

"O zaman rahatlıkla çöpçatanlık edebilecek ve sana rağmen seni sevebilecek güzellikte bir kalbi olan, tanıştığı ilk kadının kucağına seni bırakıp kaçacakmış," diyerek devam etti.

Dağhan'ın duyduklarının içinden çekip aldığı tek şey, "Bana rağmen?" oldu. Öyle emindi kullanılan kalıbın saçmalığından.

"Elbette sana rağmen. Müstakbel karımın bu iyiliğini hayatın boyunca anacaksın sonra." Daha fazla dayanamayarak, Dağhan'ın iyiden iyiye çatılan kaşlarına, dehşete düşmüş yüz ifadesine derinden bir kahkaha attı.

DÜŞ KAPANI (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin