Merhaba Canlar❤️
Nasılsınız?
Son zamanlarda adet olmuş kusur kalmayayım🤭
Bölümü okuduğunuz tarih?Bölümü okuduğunuz saat?
Sormazsam içimde kalırdı ama cevaplamazsanız daha fena içimde kalır😂
Efenim yeni bölümü bırakmadan önce son ve geleneksel açıklama sonu notunu giriyorum.
Kişisel ig hesabım: @gulcin.ozbek
Hikâye ig hesabım: @gulcinozbekhikayeleri
Twitter: @gulcin_ozbekBiliyorsunuz oy ve yorumlarınız çok önemli, çok kıymetli. Birkaç dakikanızı ayırırsanız beni çok mutlu edersiniz.
Pazartesi görüşünceye kadar kendinize çok iyi bakın, sağlıkla kalın. Kalpten sevgiler ve kocaman öpücükler❤️💋
***
Bölüm 9; Bir Kıvılcım Varlığını İlan Etti Adamın Ruhunda...
*You Gotta Love Someone - Elton John
Defileden sonra hiç yüz yüze görüşmediler ama Dağhan, Aden'e dair habersiz kalmadı. New York'a uçup VS defilesini, Meleklerle birlikte izlediğini biliyordu mesela. Kazandığı rakamın tamamını bağışladığını ve onlarca çocuğun hayatına dokunduğunu da. Ailesiyle birkaç gün geçirip hızla kendini kliniğine attığını, Saral Grup çekimlerinde uzak kalacağı sürenin düzenlemelerini yaptığını, çalışma arkadaşlarının dinlenmesi için fazladan çalışıp onları izne gönderdiğini ve hatta yılbaşını bile iş yerinde kutladığını biliyordu.
Aden hiç çaba göstermeden insanları idare edebiliyor ve yönlendirebiliyor gibi görünüyordu. Zira harareti hiç dinmeden konuşulmaya devam etse de haberlerin Dağhan ve eski ilişkisiyle olan kısmı tamamen kesilmişti, artık sadece ondan ve yaptıklarından bahsediliyordu. Magazin ikisinin peşini bırakmış gibi görünüyordu. En azından Pınar'ın anlattıklarının özeti buydu. Annesiyse kliniğin müdavimi olmuştu, Aden'in de en sıkı fanı olma yolundaydı. Kadının özel hayatı ve kliniğinden bilgiler de ondan geliyordu. Üstelik öğrenmek istemese de arkası kesilmiyordu.
Erdem ve Aden, çekimler için Pamukkale'ye gitmeden önce birlikte yemek yiyecekleri akşam hızla gelip çattı. Yemeği Pınar organize etmişti ve Dağhan'la Aden'in aralarındaki gerginlikle ayrılmalarının ardından, haftalar sonraki ilk karşılaşmaları olacaktı bu.
Erken geldiklerini düşünen Dağhan'ın, yanıldığını fark etmesi çok sürmedi. Erdem'le arka arkaya çektikleri araçlarından inip, anahtarlarını valelere teslim ettiler. Restorana ilk defa gelen Erdem, takdir dolu bakışlarla çevreyi ve manzarayı incelerken Aden'i gördü.
"O kadar da erken gelmemişiz. Baksana, Aden hepimizden önce gelmiş de sohbete bile başlamış," dedi.
Dağhan, cam duvarlı odanın önünde konuşan iki kadına baktı. "Öyle görünüyor. Umarım dakikliği sadece bu geceye has değildir."
"Rica ediyorum, kasmaya şimdiden başlama. Kızla alıp veremediğin neyse de bir zahmet son ver, Dağhan. Yordun!" Konuşurken Aden'in olduğu noktaya bakan dostu, onu görmüyordu ama Erdem imalı yüz ifadesiyle söylemeden edemedi. "Neyin gerginliğiyse artık, bitemedi gitti!"
"Aden'in vaktinde gelişini iyiye yorup devamını umuyorum. Bir alıp veremediğim yok."
Dağhan'ın alıp veremediği kendisiyleydi. Çoktan içeri geçmiş, masaya oturmuş olması gerekirken nedensizce durup aynı yere bakmayı sürdürmesineydi. Arkası dönük kadının, Aden'in başındaki şapkayı teklifsizce uzanıp alışındaki samimiyeti izliyor oluşunaydı. Şapkanın esaretinden kurtulan, güneşin altın ışıltılarıyla süslenmiş saçlarının omuzlarına dökülüşünü izlemesineydi. Aden'in içten gülüşlerine karşılık, kendisinin hiç bitmeyen gerginliğineydi.
![](https://img.wattpad.com/cover/144352077-288-k801924.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞ KAPANI (TAMAMLANDI)
Romance*** Sevginin en benciliyle sınandı genç adam. Zırhı pas tuttu, kılıcı elinden alındı, aşk için verdiği savaştan mağlup ayrıldı. Şövalye ruhunu çaldı zaman. Umutlarını yitirdi, küstü, kapattı kendini. Sevginin bencillikten en uzağını kuşandı genç ka...