Canlar yeniden merhaba,
Nasılsınız?
Bölümü okuduğunuz tarih?
Bölümü okuduğunuz saat?Uzun bir aranın ardından Düş Kapanı'nda yine beraberiz.
Söz verdiğim bölümlerin birincisini getirdim ve salı, çarşamba, perşembe günleri birer bölüm daha gelecek.Umarım keyifle okursunuz ve oylarınız, yorumlarınızla beni de mutlu etmeyi unutmazsınız.
Sizi bölümle baş başa bırakıp çekiliyorum.
Yeniden görüşünceye kadar kalpten sevgiler, kocaman öpücükler❤️💋
* ** ***Bölüm 30; Mutlulukla Sil Baştan Yazılmalı, Yarım Kalmamalıydı Buruk Hatıralar...
1 yıl sonra...
*Je Vis Pour Elle(Vivo Per Lei) - Andrea Bocelli
Bebek monitöründen duyulmaya başlayan 'uyanmak üzereyim, gelseniz iyi edersiniz' tadındaki neşeli mıkırdanmalar, Lina'nın birkaç dakika daha ilgi göremezse yaygaraya başlayacağına dair uyarılarıydı. Aden gözleri kapalı, el yordamıyla bulduğu telefonundan saate baktı. Henüz sabahın altısıydı.
"Bütün geceyi yarım yamalak uykuyla geçirdikten sonra insan biraz uyumasını umuyor. Hiç değilse bir saatçik!" Söyleniyordu sözde ama kulağına dolan neşeli seslerle dudakları kıvrılıyordu bir yandan.
Derince bir iç çekip yorganı üzerinden atamadan Dağhan yeniden örttü. Yorganın altından uzanıp kollarını kadının bedenine sardı, dudaklarına minik bir günaydın öpücüğü bıraktı. "Açma uykunu sevgilim. Biz kızımla günaydın faslı yaparken sen dinlen."
"Bu çağrı sana zaten, farkındaysan tatlı tatlı sesleniyor. Benim için olanlar, düpedüz emrivaki."
Dağhan işten döndüğünde çoğunlukla Lina uyumuş oluyordu. Bu yüzden sabahları kızıyla vakit geçirmeden evden çıkmamayı alışkanlık edinmişti ve babasının biyolojik saatine kendini uyduran kızları da saatini hiç kaçırmıyordu. Bütün gece uyumamış olsa bile!
"Ailecek emrivakilere ne kadar karşı olduğumuz ve anne karşısında ses tonumuza dikkat etmemiz konusunda ciddi bir konuşma yapmak için derhâl harekete geçiyorum," diyordu ama ciddiyetten öyle uzaktı ki bu kadar uykulu olmasaydı Aden bu konu üzerinden dakikalarca eğlenirdi.
"Ciddi konuşmanızın arasında bir yere, seni tam bir sabah insanına dönüştürdüğü için teşekkürlerimi iletmeyi unutma lütfen." Aden'in numaradan olduğu besbelli kıskançlığı, Dağhan'a keyifli bir kahkaha attırdı.
"Hayatımdaki tüm güzel değişimler senin eserin, Aden." Ses tonu ve kelimeleriyle bıkmadan usanmadan her gün ilan ettiği aşkını, öpücüğüyle de müdürledi Dağhan. "Lina'nın kopardığı yaygaralar ve benim huysuzluğum da her ne yaşıyorsak seninle olmasını istememizden, varlığına olan ihtiyacımızdan. Sen ikimizin de kalbisin."
"Benim kalbim de sizsiniz," dedi Aden içinden taşan duygularla.
Sabahlığını üzerine geçirip odadan çıkmadan önce kadının yorgun ama mutlu, aşkla dolu gülümsemesiyle ödüllendirildi. Dağhan'ın bugün ve hayatının her günü için bundan başka dileği de yoktu.
Tabii bu mutluluk hâli, kendi adımları Lina'nın odasına yöneldiği anda koridorda karşılaştığı ve istikameti yatak odası olan koca patilere söylenmeyeceği anlamına gelmiyordu. "Arkamı döndüğüm anda seni kızlarımdan birinin yanında buluyorum. 'Hıff'lama bana, yatağa çıkmıyorsun!"
O söylenedursun içeriden Aden'in, "Gel bakalım koca adam, biraz da beni uyut. Sonra pabucumu nasıl dama attığını da konuşacağız," dediğini duydu. O yatağa çıkılmakla kalmamış, sarılmalı uykulara da yatılmıştı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞ KAPANI (TAMAMLANDI)
Storie d'amore*** Sevginin en benciliyle sınandı genç adam. Zırhı pas tuttu, kılıcı elinden alındı, aşk için verdiği savaştan mağlup ayrıldı. Şövalye ruhunu çaldı zaman. Umutlarını yitirdi, küstü, kapattı kendini. Sevginin bencillikten en uzağını kuşandı genç ka...