YALVAÇ / GxG

65- A&A Çocuk

...

Seelaam :)

Benim muazzör okuyucularım nasıllarmış acep bugün?

...

Ayda ve Aykın dolu bir bölüm sizi bekler efenim.

Buyursunlar...

☆☆☆☆☆

°°°

"2 gün sonra ne olacak? Neden herkes aynı anda gelecek yine?"

"Sanırım,", dedim kafamdakileri bir kez daha tartarak, "Sanırım çocuklar 2 gün sonra burada olacak!"

"Tanışıyoruz yani?"

"Tanışıyoruz!"

°°°

Eve ilave edilmesi gereken hiç bir eksiğinin olmadığını, gerek duyarsak duruma göre bizim ileride belki bir-iki ilave koyabileceğimizi ifade ederek, yarın sabah eşyalarımızla birlikte temelli gelmek üzere Arat'ın hemen ardından ayrıldık Asım bey ve Davud'un yanından.

°°°

Yol boyunca Ayda biraz sessizdi ama ben bunu yorgunluğuna vurduğum için rahat bırakmak istedim açıkçası biraz.

Eve, Badem'in ayağımızın, daha doğrusu Ayda'nın ayağının dibinde dolanmalarının arasında girdik.

Ayda vicdan azabı çeker gibi, "Badem'le de ilgilenemedik kaç gündür.", dedi kediyi kucağına alıp severken.

Kapıyı kapatmak için arkamı dönerken, "Mamasını suyunu verdik. Aç bırakmadık. Gündemimizde yoğunluk vardı. Ne yapabilirdik ki?", dedim gayri ihtiyari ve kapayı kapatıp Ayda'ya döndüğümde, kaşlarının fazlasıyla çatıldığını fark ettim o anda.

"Halâ odunsun. Biliyorsun di mi?", dedi ama ben yine bana niye böyle çıkıştığını hiç anlamadım.

"Ne dedim ben şimdi? Kötü bi'şey söylemedim ki!"

"Sadece yemini suyunu verince bakmış mı oluyorsun hayvana? Onun da sevgiye, ilgiye ihtiyacı yok mu? Karnı doyunca tamam mı oluyormuş?", derken kediyi kucağına sahiplenir gibi daha çok bastırıp, sanki benden koruyormuş gibi bir tavır takındı.

"Hayvana işkence ediyormuşum gibi davranıyorsun. Neden bu kadar saptırdın şimdi konuyu anlamıyorum..."

"Ona hayvan deyip durma. Onun bir adı var!", derken sesinde hâlâ savaş çığlıkları vardı Ayda'nın.

"Yahu az önce sende hayvan dedin hayvana. Ayrıca hayvan değil mi zaten? Ne var bunda? Durup dururken yine kavga etmeye mi çalışıyorsun sen benimle? Bu ne saçmalık böyle?"

"Kavga etmeye falan çalışmıyorum ben. Senin odunluğuna kızıyorum sadece."

"E benim odun olduğumu her fırsatta söylüyorsun zaten. Ayrıca ben kötü bi'şey söylediğimi hâlâ düşünmüyorum. Eve girdiğimizden beri çemkiriyorsun bana! Üstelik bir suçum da yok. Aman yaa..." Elimi bi'şeyi savurur gibi salladım, "Neyse ne!", Ayda'yı kucağında kediyle bırakarak odaya geçtim.

Arkamdan bir hışımla geldi Ayda. Badem hâlâ kucağındaydı ve hâlâ onu kendince benden koruyordu. "ilgiye ihtiyacı var diyorum sana neden anlamıyorsun?"

"Ayda imkânımız vardı da biz mi ilgilenmedik? Ne kadar büyüttün haa!"

"Büyüttüm mü? Ben mi büyüttüm. iyi bari o zaman benimde yemimi suyumu ver yeter sana göre öyle mi?"