YALVAÇ / GxG

45- A&A vs vs vs

...

Seelaam

Buyursunlar

☆☆☆☆☆

°°°

Sergei'den ses çıkmadı... Ama çıkacaktı...!

Ve son kez Yalvaç konuştu,

"Hadi başlayalım o zaman!"

°°°

Sergei ile işim bittiğinde artık nefes almayan bu adamı orada bırakıp, kamerayı yanıma alarak yukarı çıktım ve kızları beklemeye başladım.

Uzun süre ayakta kalmaktan, ayağımın ağrısı artmıştı ve bu yüzden biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı zaten.

°°°

Saat 16:07'yi gösterirken arabanın sesini duymaya başladım.

Kızlardan başka birisinin olma ihtimali olmadığı için, istifimi bozmadan uzanmaya devam ettim.

Kapıdan önce Ayda girdi merak içinde. Beni görür görmez yüzünde rahatlama belirtileri oluştu. O arabadan inip koşar gibi kapıya gelirken kızların arkasından güldüğüne eminim...

Hızlı adımlarla, doğrudan uzandığım koltuğa gelip, o güzel poposunu yanıma sığdırdı ve elini yüzümde gezdirirken, "iyisin değil mi?", diye sordu.

"İyiyim merak etme. Sadece yorgunum biraz.", dedim yanağımı avucuna doğru bastırırken.

Ayda'nın gözleri çok rahatlatıyordu beni. Yüzünü saatlerce seyredebileceğim bu kadın, benim kadınımdı ve ben orada ayağımdan vurulmuşken bile halimden çok memnundum.

O sırada Alçin ve Algın ellerinde poşetlerle içeri girip oturmuş ve paketleri açmaya başlamışlardı bile zaten. Göz ucuyla da bıyık altından gülerken, bizi röntgenliyorlardı elbette.

Algın, Ayda'ya hitaben, "Merak etme bi şeyi yoktur onun.", dedi. "Zamanla alışırsın!"

Algın, Ayda'yı kabullenmişti demek... Bu iyi bi şeydi. 'Zamanla' dediğine göre bunun başka bir açıklaması yoktu!

Yattığım yerden doğrulmaya çalışırken, "Bir plânınız var mı?", diye sordum kızlara bakarak. Elbette bi'şeyler düşünmüş olmaları lazımdı onların.

Bir yandan pakettekileri masaya koyarken, diğer yandan "Bizim değil, Ayda'nın bir plânı var.", dedi Alçin göz ucuyla bakıp güldüğünü gizlemeden.

Şaşırarak Ayda'ya bakarken, Algın paket boşaltmayı bırakıp bana dönerek ekledi, "'Direkt gidin ve sorun.', diyor. 'Eğer devlet için çalışıyorsanız, her şey nasıl olsa açığa çıktığı için anlatmak zorunda.', dedi. Makul bence... Öğrenebileceğimiz tek kişi Davud ve zaten ona işkence bile etsek, anlatmayacaksa anlatmaz. Hepimiz biliyoruz bunu. Silahlarla baskına gidip karşısına çıkmak çok da mantıklı olmayabilir. İşte o zaman anlatmama riski çok daha büyük olur. Sonuçta karşımızdaki adam öldürdüğümüz kimseye benzemiyor. Üstelik Şeva ve Natan da olacak...", dedi.

Algın'ı dinlerken, Ayda'nın yanında Algın'ın artık açık açık konuşmaya başlaması gözümden kaçmadı...

Omuzlarını silkerken, "Bazen basit düşünmek gerekir.", dedi Alçin, Algın'ı ama aslında Ayda'yı onaylayarak.