32- A&A Nasıl istersen

3.8K 344 85
                                    


...

Seelaam :)


Buyursunlar efenim:)

☆☆☆☆☆

°°°

"Aykın...! Yaralanmışsın...", dedi titreyen sesiyle...

"'Korkma' dedim ya Ayda! Yaralanmadım. Merak etme... Benim bi şeyim yok.", dedim sakinleştirmeye çalışır gibi.

"Ama üzerinde kan var!", dedi durumu hâlâ anlamamış bir hâlde.

Arabayı çalıştırıp oradan bir an önce uzaklaşmak için hareket ederken, "Biliyorum. Benim kanım değil.", dedim kısaca.

Ne olduğunu o an anladığını varsayıyorum, çünkü sessizliğe bürünüp, önüne döndü ve yeniden gözlerini yola dikti. Eve gidene kadar da ağzını açmadı bir daha.

Ve ben yine düşünmeye ihtiyacı olduğunu bildiğimden, onu konuşturacak hiçbir şey yapmadım...

Evin önüne geldiğimizde benimle birlikte indi ama yine hiç konuşmuyordu Ayda.

Eve, Badem'in miyavlamaları eşliğinde girdiğimizde ışığı açtığım sırada beni daha net gördüğü için, gözlerini üzerime sabitledi ve kapının önünde 17 saniye hiçbir şey yapmadan beni süzdü.

Ben ise, yine her zamanki gibi Ayda'nın hareketlerine göre kendimi şekillendiriyordum. Alçin ona gerçeği anlattığından beri kim olduğumu biliyordu evet ama ilk kez, görmese de, ne yaptığıma şahit olmuştu... Şimdi çıkıp gitse, 'Neden gidiyorsun?' bile demeyeceğime emindim aslında.

Ayda, 17. saniyenin sonunda evin içinde olsak da hâlâ dış kapının önünde ve ayakta olmamıza rağmen, 2 adımda yanıma kadar geldi ve gömleğimin en üstünden başlayarak yavaş yavaş çözmeye başladı düğmeleri...

Son düğmeyi de açtıktan sonra, ayaklarına dolanan Badem'e aldırış etmeden boşta kalan gömleği omuzlarımdan sıyırarak aşağı düşürdü ve sadece kirli sütyenle kalmamı sağladı karşısında...

Benim yaptığım tek şey ise bütün bunlar oluyorken sadece Ayda'nın gözlerine sabitlenip orada kalmaktı o kadar...

"Sanırım duş alsan iyi olacak. Çok kirli görünüyorsun.", dedi Ayda. Ağzından çıkan ilk cümle, yine normal insanların vereceği tepkiyle kurabildiği bir cümle değildi...

Ayda'yı yavaş yavaş çözmeye başlamıştım aslında bu konuda galiba!
Eğer konunun üzerine düşmezse yani o konu yokmuş gibi davranırsa gerçekten yok olacağını, en azından erteleyebileceğini düşünenlerdendi sanırım. Bazıları da, bir sorunla karşılaştığında hemen uykuyla kaçar mesela o sorunlardan. Ayda ise tam da dediğim gibi, ortada bir yokmuş gibi davranmaya çalışanlardan...

Ama bu konu, yok sayılabilecek bir konu olmadığından şimdilik serbest bırakacaktım Ayda'yı ama bugün yaşananları bir şekilde onunla konuşmam gerektiğini de biliyordum... Ve konuşacaktım da!

"Tamam.", dedim ve az önce yere bilerek düşürdüğü gömleği olduğu yerden alarak Ayda'yı orada bırakıp banyoya doğru giderken, "Ve şeyy...", diyen Ayda'ya döndüm, ne söyleyeceğini merak ederek. "Şey... Bir daha o gömleği giyme olur mu?", dedi tutuk bir şekilde...

'Olur' anlamında başımı salladım ve banyo kapısından içeri girdiğimde, 'Acaba ben banyodayken aklı başına gelir de çekip gider mi?' diye düşünmeden edemedim...

YALVAÇ / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin