13- A&A Özür

4.2K 357 379
                                    


...

Seelaam :)

Uzun bir bölüm sizi bekler efenim.

Buyursunlar :)

☆☆☆☆☆

°°°

"Aykın...?"

Aha...! Adımı söyledi... Kesin çağıracak. Çağır hadi... Çağır da günlerin acısını çıkarayım üzerinden...!

Hiçbir şey söylemeden yeni aldığım birkaç günlük yavru kediden hiçbir farkım olmadan öylece bekledim koridorda. Renk verdiğimi düşünmüyorum ama içimde oluşan duyguya da engel olamıyorum bir türlü...!

"Aykın sen beni mi dikizliyorsun oradan?", dediğinde, beklediğim cümlenin bu olmamasının vermiş olduğu hayâl kırıklığını bir kenara bırakıp gerçekten de Ayda'nın söylediği gibi onu dikizlediğim gerçeğiyle yüzleşmemin oluşturduğu kızgınlığı biraz olsun kendim de hafifletmeye çalışarak, bakışlarımı Ayda'nın göğüslerinden, yukarı doğru yani gözlerine çekmeye çalıştım...

Bunu başardığımda Ayda'nın kaşlarını çatmış bir hâlde bana bakıyor olduğunu fark etmeme rağmen bakışlarım yeniden göğüslerine gittiğinde, otomatikman Ayda elindeki sütyenle ve kolları aracılığıyla kendini kapattı...

"Gider misin lütfen...!"

Nefsime hakim olamamamın kızgınlığıyla, hırsımı Ayda'dan çıkarmak ister gibi, "Kapın açık soyunma sen de o zaman!", dedim çıkışarak...

Sanki o kapıyı açık bıraktığında, onun rızası olmadan, ona istediğim kadar bakma hakkına sahipmişim gibi... Üstelik nefret ederim bu zihniyetten... Toplumumuzun en büyük yaralarından birisidir bu ve şu an kınadığım bu eylemi ben de düşünmüş ve yapmışım gibi aktarıyordum Ayda'ya...

"Ooo Aykın Hanımlar utanmayı falan unutmuşlar bakıyorum da!", dedi sesine verebildiği en kinayeli tonla...

"Utanacak zaman bırakmıyorsun ki insanda. Biraz fırsat versen keşke...", diye karşılık verdim hiç beklemeden daha da pisleşerek... Neden saldırdığımı hiç anlamadan, bayağı bayağı saldırıyordum kadına!

"Az önce sana 'kütük' demiştim ya? Eksik söylemişim. Sen hem kütük hem odunsun. Aynı zamanda kalp kırmayı da çok iyi beceriyorsun... Sen... Sen...", hırsından ve kızgınlığından doğru kelimeyi bulamayıp daha çok sinirlendi ve sonunda kendince uygun bir kelime bularak, "Sen öküzün tekisin!", dedi.

"Hiçbir zaman aksini iddia etmedim kimseye... Ayrıcaaaa... Seni, sokakta kalmışken gecenin bir yarısı evine alan birisine söylenecek bir kelime değil bunlar! Kibarlığını bavuluna mı koydun? Nerede?", diyerek daha da çıkıştım anlamsızca...

"Bakıyorum da bayağı aştın kendini... Kibarlık hak edene gösterilir bi'kere. Sen bunu hak etmiyorsun... Sabahtan beri işitmediğim laf kalmadı... Evine aldın sağ ol da koynunda uyutmuşsun gibi de konuşma. Gidiyorum zaten. Sen de rahat edersin işte sonunda... Buraya gelende zaten kabahat!", dedi ve çok kızgındı...

"Sonunda.!", dedim daha çok kırılacağını bildiğim hâlde...

Hırsla odanın ucuna, kapıya kadar gelip tam önümde bir şey söylemek için durup ağzını açtı ve sonra sadece, "Öküz.!", diyerek kapıyı adeta suratıma çarpar gibi kapattı...

YALVAÇ / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin