01- A&A YALVAÇ

20.3K 546 448
                                    

...

Seelaam :)

Yeni bir hikâye,
yeni bir dünya diyerek
bir yola daha çıkıyoruz beraber...

Her hikâyeyi farklı karakterler ve farklı dünyalardan yazmaya çalışıyorum.

Umarım bu hikâye de
diğerleri gibi başarılı olur.

Ben çok heyecanlıyım...

Derin & Deniz,
Çağla & Başak'tan sonra,
Ayda & Aykın'ın da sevileceğini
umud ederek ilk bölümü
an itibariyle atıyorum...

Yorum ve beğenilerini esirgemeyen muazzör okuyuculara şimdiden selam olsun...

Hadi bakalım,
ilk bölüm hayırlı olsun...

Buyursunlar efenim... :)

...

☆☆☆☆☆


°°°

Maymuncuk sayesinde kolayca açıp girdiğim kapıdan tepeden tırnağa tamamen siyahlara bürünmüş hâlimle önce elektriği kestikten sonra yatak odasını bulmam da zor olmadı. Yüzümdeki kar maskesi havanın sıcaklığından dolayı fazla rahatsız ediyordu ama bütün zorluklara alıştırılmış ve her şartta saatlerce kıpırdamadan bekleyebilme özelliğim de küçükken öğretilmişti bana...

Gözümdeki gece gözlükleri sayesinde, hiç tanımadığım bu evde yatak odasındaki tekli koltuğa geçip oturdum ve avımı beklemeye başladım...

53 dakika 45 saniye sonra, izinsiz açıldığı asla belli olmayan kapıdan giriş yapıldığını duyduğumda, vaktinin geldiğini anladığım için elimdeki susturucusu önceden takılmış silahın horozunu çekip hazır hâle getirdim...

15 saniye içerisinde yatak odasının kapısına, elinde dosyalarla gelip ışığı açmak için elini prize götüren adama "13 dakika geç kaldın!", dedim duygusuz bir tonla...

Sesimi duyar duymaz korkan adam, "Sen kimsin?", diye sordu çatallaşmış sesiyle.

"Yalvaç ben... Ne demek olduğunu biliyor musun?", diye sordum, cevabını bildiğim halde hâlâ kapıda ne yapacağını bilemeden dikilmiş duran adama.

Korkudan kaskatı kesilenlerdendi bu da. Birazdan kafası çalışmaya başlayacak ve kaçma teşebbüsünde bulunacak! Bu hiç şaşmaz... Başını çok fazla oynatmadan gözleri sağa sola bakınmaya başladığı an, kaçmak için yol arıyor demektir...

"Ha-hayır. E-evimde ne arıyorsun?" İyi bari, bayılmadan konuşabiliyordu en azından...

"Yalvaç, 'elçi' demek...! Bu benim kod adım. Sana 'son anlarını yaşadığını' söylemek için gönderildim." Silahın namlusu adama bakar hâlde hâlâ koltukta oturmaya devam ediyordum. "Kaçmak için herhangi bir hamle yaptığın an, seni acı içinde öldürürüm. Eğer kaçmazsan, söz veriyorum öldüğünü asla anlamayacaksın."

"Kaç para verdiler sana? Ben daha fazlasını verebilirim. Gerçekten... Lütfen!" Ufak ufak kafası çalışmaya başladı anlaşılan...

"Para işi halledildi. Sana elindeki dosyaları diğerleriyle birlikte bana vermeni tavsiye ederim."

YALVAÇ / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin