...Seelaam :)
işler karışıyor...
Buyursunlar :)
☆☆☆☆☆
°°°"Siz burada ne yapıyorsunuz böyle?", diyen sesle kendime geldim ama artık çok geçti...
Serkan...
Kahretsin...!!!
Ayda refleks olarak bir anda çekildi üzerimden ama her şey için artık çok geçti. Serkan bizi görmüştü ve bu hiç iyi olmayacaktı...
Zaten bu adamdan hiç hoşlanmıyordum. Şimdi kendine asla ekmek çıkmayacağını bildiğinden gidip bizi şikayet etse kovulurduk. Yapardı da bu piç. O kapasiteyi görüyordüm onda çünkü!
Kovulmak mesele değil de, Davud'un da her şeyi erkenden öğreneceği anlamına gelecekti bu! Tabii ki bu durum hiç hoşuna gitmeyeceğinden bin tane belayla uğraşmak zorunda kalacaktım.
Tamam, illaki yaşanacaktı bu ya da buna benzer bir olay ama bu kadar çabuk beklemiyordum açıkçası.
Ayda'ya olan hislerim mantıklı davranmamın önüne geçmişti ve bir şekilde bunun bedelini yaşama ihtimalimiz muhtemel olan olayları daha erken yaşamaya başlamakla ödeyecektim büyük ihtimalle...
Her ikimiz de Serkan'a bi şey diyemedik önce. Yakalandığımız pozisyon hiç normal değildi çünkü. İşyerinde öpüşmek... Üstelik eşcinseller tarafından... Bu duyulduğu an işimize son verileceğini hepimiz biliyorduk!
"Size 'Ne yapıyorsunuz?' diye sordum.", dedi Serkan sert bir tonla bir kez daha.
Büründüğüm rolün dışına çıkmamaya çalışarak, hâlâ kovulmadığımızı da göz önünde bulundurup burada bu rolle çalışmaya devam edebileceğimi düşünüp, "Geleceğini bilmiyorduk.", dedim saçmalayarak.
Serkan'ı bir şekilde şikâyet etmemesi için ikna etmek zorundaydım. Burada çalışmaya daha doğrusu çalışır görünmeye devam etmek zorundaydım Davud yüzünden. Bunu, Ayda için yapmam gerekiyordu! Bu yüzden Serkan'ı o an olabildiğince alttan almalıydım.
"Ama geldim.", dedi Serkan sinirli bir şekilde. "Sizi öpüşürken yakaladım. Bu yasak!" Eline büyük bir koz geçmişti ve illaki bunu değerlendirmek isteyecekti Serkan.
Hâlâ masamda oturup kalmış Ayda olayın ilk şokunu atlatmış olacak ki masamdan indi ve "iş arkadaşlarına sarkıntılık etmek yasak değil mi yani?", dedi birdenbire...
Serkan da ben de böyle bir çıkış beklemiyorduk Ayda'dan. 'Bazen saldırı, en büyük savunmadır' derler. Ayda direkt bu düşünceden yola çıkarak harekete geçmişti muhtemelen.
Serkan bir anlığına da olsa afallayıp sonrasında hemen toparladı ve, "Ben kimseye sarkıntılık etmedim.", dedi kendisini savunmaya geçerek.
"Ben sensin dememiştim ki! Neden hemen kendi üzerine aldın sen suçu?", dedi Ayda bu kez. Sanırım bana bi şey kalmadan Ayda halledecekti. İyi gidiyordu çünkü...
"Çünkü... Çünkü bana bakarak söyledin.", diyebildi Serkan.
"Bak! Yaptığımız şeyin doğru olduğunu savunmuyorum. Ama ben bu kadını seviyorum. Bunu sen de çok iyi biliyorsun ki, geldiğimden beri, sana rağmen, ben ondan başka birisiyle ilgilenmedim.", derken tane tane konuşuyordu Ayda. Serkan'ın, söylediği her şeyi anlamasını sağlamaya çalışıyordu. "Üstelik eşcinsel olduğumu bilmene rağmen bana bulunduğun sözlü tacizlere, ev bakmak için gittiğimizdeki davranışlarına rağmen... Yani aslında bana açık açık asılmana rağmen, sana aklımın Aykın'da olduğunu söyledim. Şimdi yine söylüyorum, ben bu kadını seviyorum. Eğer sevgiye biraz hürmetin varsa az önceki yaşananları görmemiş say ve biz de bir daha yapmayalım. Ama gidip birisine söylersen, ben de senin beni taciz ettiğini söylerim.", dedi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALVAÇ / GxG
Adventure☆ TAMAMLANDI ☆ ______+18______ Doğduğunda bırakıldığı yetiştirme yurdundan kaçırılıp, hayatı boyunca kiralık katil olarak eğitilen ve duygusuz yetiştirilen AYKIN KAPGAN... Birden bire ortaya çıkan, duygularını uç noktalarda yaşayan, hayatının büyük...