10- A&A Natan

4.2K 331 170
                                    


...

Seelaam :)

iyi okumalar

Buyursunlar :)

☆☆☆☆☆

°°°

"Kıpırdama ve ellerini havaya kaldır hemen!", dedi Alçin...

"Komiksin çalıkuşu.", dedim umursamadan.

Bu kez Algın daha sert bir tonla, "Sana... 'Kıpırdama' dedi...", dedi tıslayarak...

Haydii... N'oluyoruz lan...?

Yan taraftan Davud belirdi, ellerini arkadan kalçasının üzerine bağlayarak yürüyordu bana doğru... Yanıma kadar gelince, elini bana doğru uzatıp, "Silahını ver Aykın.", dedi.

"Üzerimde silah yok!", dedim paçamdakinin belli olmayacağını bildiğimden...

Hemen ardından, "Evine giren o kadın kimdi?", diye sordu beklemeden.

Kaşlarımı çatmama sebep oldu bu soru. "İş yerinden. Şımarık bir kadın sadece. Zararsız!", dedim ve kendimi, daha düne kadar Davud'a ortadan kaldırmasını isteyeceğim kadını, bir anda savunurken bulunca şaşırdım...

"İşe girişinin 2. gününde evine neden alıyorsun?", diye sordu Davud bir kez daha...

Hâlâ bana bakan namluların eşliğinde, "2-3 gün önce işe girdiğini biliyorsan, kadını araştırmışsın sen zaten. Bana neden soruyorsun 'kim' diye?", diyerek sorusuna soruyla cevap verdim...

"Kadını neden evine aldığını soruyorum.", dedi Davud düz bir tonla...

"Kadın, benim kim olduğumu bilse yanıma yaklaşamaz. Aşırı samimi bir karakteri var ve benim orada yüklendiğim karakter, kadının samimiyetine karşı çıkabilecek bir karakter değil. Orada, bu şekilde çalışmam gerektiğini sen söyledin bana ve ben de kimseyi şüphelendirmemek için kişiliğimin gerektirdiği gibi davranıyorum...", dedim güzel bir savunma yaptığımı düşünerek!

"Fransa'da yaşamış bir kadın, neden gelip sıradan bir muhasebeci olsun ki?" derken, zaman zaman benim de kendime sorduğum bu soruyu, bana bu kez Davud sordu...

"Ben nereden bileyim! Bunu kendisine sorsana...", dedim yapabilecek gücünün olduğunu bilerek ama yapmaması için içimden dua ederek...

"Buna şimdilik gerek yok. Ama dikkatli davranmak zorundasın... Hiçbirimizi tehlikeye atamazsın. Buna izin vermem, biliyorsun!", dedi yüzündeki sert ifadeyi daha da sertleştirerek...

"Biliyorum. Dediğim gibi, kadın zararsız ve bana da senin görev vermediğin zamanlarda vakit geçirmek için iyi bir sebep oluyor. Güzel bir oyuncak!", derken el altından hâlâ Ayda'yı korumaya çalıştığımı kabullenmem kolay olmadı elbette...

"Oyuncaklar bazen tehlikeli olabilirler Aykın...!"

"Bu peluş... Merak etme.", dedim. Hiç teklemeden konuşuyordum...

Davud'un öğrettiği en önemli şeylerden biriydi bu, eğer karşınızdaki kişi, soru sorduğunuzda tekliyor ya da kelime yerine geçmeyecek sesler çıkarıyorsa yalan söylemek için zaman kazanmaya çalışıyordur... Bunu bildiğim için, cevap verirken kullandığım kıvrak zekâma teşekkür ettim içimden.

Natan, evin kapısında belirip yanımıza kadar geldi ve "Yemek hazır.", dedi Davud'a haber vermek için.

"Tamam.", dedi Davud gülümseyerek, "Hadi hep birlikte ailecek yemek yiyelim...", dedi hiçbir şey olmamış gibi... Arkasını dönüp eve doğru yürümeye başladığında, kalçalarının üstüne bağladığı ellerine gözüm kaydı ve onda da silah olduğunu gördüm...

YALVAÇ / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin