YALVAÇ / GxG

16- A&A Muhasebeci

...

Seelaam :)

Yine uzuuun bir bölüm sizi bekler.

Buyursunlar efenim

☆☆☆☆☆

°°°

Gerekçesi ne olursa olsun, bana bir kez daha, "Öküz!", diyerek uzaklaştı yanımdan...

Sevsem mi, sevinsem mi, üzülsem mi, kızsam mı, darılsam mı... Ne yapsam bilemiyordum bu kadına...!

Duygusuzun tekiyim diye geçinirken resmen duygu karmaşası yaşıyordum...!

Saçmalamamak adına dikkatli davranmaya çalıştıkça daha da çok saçmalamaya, Ayda gibi resmen çocuk gibi davranmaya ve saçma sapan ilkokul çocuğu gibi kavga etmeye başlamıştım... Eğer babamı tanıyor olsaydım, 'Benim babam, senin babanı döver'e kadar giderdi bu iş... Bunlar bırakın Aykın'ı, Yalvaç'ın bile yapacağı şeyler değildi normal şartlarda... Ama Ayda'yı gördüğüm andan itibaren hiçbir şey normal olmamıştı ki zaten... Kadının kendi normal değil, hayatına dokunduklarının hayatı nasıl normal olsun ki...?

Yine kendi kendimi gaza getirmiştim. Bunun farkındaydım ama kendimi durduramıyordum bu konuda...!

Bir anlık öfkeyle Alçin'i aradım...

"Vay vay vay... Sevgili kardeşim? Birisi mi öldü?", diyerek açtı telefonu gereksiz...

"Birisini bilmem ama birazdan sen öleceksin muhtemelen. Neredesin? Yerini söyle..."

"Uff...! Sert bir giriş oldu bu...! Bahçedeyim. Silahlanayım mı?"

"Gerek yok. Çıplak ellerimin arasında çırpınmanı istiyorum.", dedim ve cevabını beklemeden telefonu kapattım...

°°°

Arabama bindiğim andan Alçin'in bahçe kapısının önünde durduğum zamana kadar geçen süre 41 dakika 19 saniyeydi...

Zili çaldığımda Alçin kapıyı, "Geciktin bebeğim.", diyerek açtı ama kapı daha tam aralanmadan, tarafımdan tam basenlerine doğru bir tekme yedi...

Birkaç adım gerileyen Alçin'in yüzü savaş çığlıkları atmaya başlamıştı bile...

Onun birkaç adım geri gitmesinden faydalanarak içeri girip bahçe kapısını arkamdan kapattım ve başbaşa kaldık...

"N'oluyo lan...?", dedi Alçin durumu kavramak ister gibi...

Sonra bir kez daha attığım tekmeyi savuştururken, "Senin yüzünden kızdan geri zekâlı gibi özür diledim.", dedim bir tekme daha sallamadan hemen önce...

Ustalıkla karşıladığı tekmemin ardından boşluğuma denk gelecek şekilde savurduğu yumruktan hemen önce, "İyi ya işte. Ne var bunda?", dedi ve yumruk atmak için savurduğu kolunu tutup dirseğimin arasına sıkıştırırken kolunu hareketsiz bıraktım ve boşta kalan elimle ben onun boşluğuna bir yumruk geçirdim!

O nefesini kontrol etmeye çalışırken, ben "Ne var mı? Kabul etmedi. Bana pislikmişim gibi davranıyor... Hiçbir işe yaramadı. Senin yüzünden az kalsın bir ilişkiye başlayacaktım.", derken bir yumruk daha savurdum ama Alçin kendini çoktan toparladığı için korudu kendini...

"Pislik gibi davranma o zaman sen de. Öyle hemen bir özürle her şey hallolacak mı sanıyorsun sen?", dediği an savurduğu tekme tam olarak belime denk geldi ve dengemi bir anlığına da olsa bozmaya yetti...