67- A&A Gürültü

2K 201 155
                                    


...

Seelaam :)

Bizim buralarda yağmur yağmaya başladı sonunda.
Sizde ne var ne yok?

☆☆☆☆☆

°°°

Ela ve Kemal'le tanıştıktan 33 dakika sonra 4. çocuk girdi kapıdan. Ayşe. Sonra akşama kadar sırayla Zeynep, Ahmet, Ömer, Defne, Poyraz ve son olarak Kerem.

5 kız ve 5 erkek çocuğu...

Şimdilik...

°°°

Rüya
Ela
Ayşe
Zeynep
Defne
Kemal
Ahmet
Ömer
Poyraz
Kerem

Her biri pırlanta gibi çocuklar... Her biri sahipsiz... Her biri akıl küpü... Her biri işlenmeye hazır birer cevher...

Onlara kendimi bu kadar yakın hissedeceğimi hiç düşünmemiştim... Bizim gibi çocuklar olduklarını bildiğimden midir yoksa işin ucunda başka bir büyü mü var bilmiyorum ama sanki hepsi benim yıllardır uzak kaldığım kardeşlerim gibi geliyordu bana. Değişik ve anlatması zor bir duyguydu. ilk kez Ayda faktörü olmadan, bambaşka bir duygu seline kapılmıştım ve ilk kez böyle bir şeyi yaşıyordum.

Ben Ayda'nın omzuna kolumu atmış, yüzümde kırık bir gülümsemeyle çocukların köpeklerle ve birbirleriyle oynayışını izlerken, Natan yanıma gelip dikildi. "Çok sevimliler değil mi? Ne kadar da dünyadan habersizler."

"10 köpek ve 10 çocuğun birarada bu kadar komik ama gürültülü olabileceğini düşünmezdim.", dedim dürüstçe. "Ormanın içindeyiz ve bunlar kuşların seslerini bastırıyor resmen."

"Siz 3'ünüz ilk geldiğinizde, 'eyvah' demiştim kendi kendime, 'ben bunlarla ne yapacağım?' Bir orduya yetecek kadar gürültünüz vardı. Şimdi çekme sırası sende!" Bariz dalga geçiyordu benimle Natan.

Kaşlarımı çattım Natan'a. "Şu kocaman cüssene şakacı bir kimlik hiç uyuşmuyor. Sen gidip bi'kaç tane adam öldürsene. Burada işin ne?"

"Nadasa bırakıldık unuttun mu? Buaralar pek bir işim yok. Bu yüzden şimdilik komik bir kişilik olma yolunda adımlar atacağım.", dedi göz kırparak.

"Korkunç görüntümün altında o kadar da korkunç olmayan bir ruhum var mı demek istiyorsun yani? Canavarlar ne zamandan beri altın kalpli oldular?", dedim saldırır gibi ama aslında kavga etmediğimi Natan'da iyi biliyordu.

Natan yalandan üzülmüş gibi bir yüz ifadesine bürününce, Ayda devreye girdi hemen, Natan'ın alındığını düşündü muhtemelen. "Korkunç bir görüntün yok. Yani aslında var. Yani ben korkarım, seni yolda görünce kesin yolumu değiştirirdim. Gündüz bile olsa sana yaklaşmazdım. Ama yine de canavar değilsin. Ben canavar olduğunu düşünmüyorum. Aslında Aykın'da sana öyle söylemek istemedi. Di mi sevgilim? Hem canavarlar hep iğrenç olurlar. Sen iğrenç değilsin ki! Görünüşün korkutuyor sadece o kadar. Bide güçlü olduğun için insanlar senden daha çok korkabilirler. Bu kötü bi'şey değil ki. Bu zamana kad.........." Ayda'nın boynundaki kolumu biraz kendime çekerek daha fazla bocalamasına gönlüm razı gelmediğinden, elbette susmasını sağladım ve tam da gamzesinin olduğu yerden bir öpücük aldım kendime.

Natan'ın keyif alan bakışlarının arasında, "Sevgilim kendini boşuna hırpalama. Natan'ı görse boz ayının bile arkasına bakmadan kaçacağını hepimiz biliyoruz.", dedim abartarak...

YALVAÇ / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin