24- A&A Beyaz

4K 344 249
                                    

...

Seelaam :)

☆☆☆☆☆

°°°

"Seninle olmak istemiyorum.", dedi beklemeden...

Bu kadar kısa sürede beklemiyordum bu cevabı... Demek ki benim için her şeyi göze alamıyormuş...

Olsun.. Aslında doğru olanda bu değil mi zaten...?

"Tamam.", dedim çabucak kabullenmiş görünmeye çalışarak.

"Seninle olmak istemiyorum. Çünkü senin de söylediğin gibi, seni tanımıyorum... Ben muhasebeci rolüne büründüğün o kızı da tanımıyorum sanırım tam olarak. Ama senin bana bakışlarını tanıyorum. Burada domates doğrayan kadın da bilgisayarın başında oturan kadın da bana aynı şekilde bakıyor. Sen, duygularının olmadığını iddia ediyorsun ama bence varlar ve hep oradaydılar. Ehh... En azından bana karşı öylelerdi diye düşünüyorum! Evet. Seninle olmak istemiyorum ama şimdilik... Artık bana söylediğin bir yalan kalmadığına göre, seni yalansız tanıyıp sevdiğimi düşündüğüm bu kadını bilerek sevmek istiyorum..."

Arka arkaya, yine soluksuz konuştu Ayda.

"Yani vazgeçmeyeceksin?"

"Hayır. Ama dürüst olmam gerekirse bunun garantisini de vermiyorum. Vazgeçip vazgeçmeyeceğime zamanla karar vereceğim..."

"Nasıl büyük bir tehlikenin içine dahil olduğunun bilincinde misin sen? Değil gibi duruyorsun çünkü. Bir kez de benim anlatmamı ister misin?"

"Hayır. Yeterince anladım. Senin gerçek hayatını bilmeden de sürekli etrafındaydım ve tehlikedeydim zaten öyle değil mi? Bildiğimi bir tek Alçin ve sen bildiğinize göre, bence şimdiki durumun öncesinden bir farkı yok. Dediğim gibi, bunun kararını senin yerine benim veriyor olmam gerekiyordu. Ve bu kararı ben vereceğim. Ama vazgeçersem kimseye konuşmayacağıma emin olmanı isterim..."

"Umarım öyle olur... Benden ne yapmamı istiyorsun?"

"'Bundan sonra insan öldürme', desem?"

"İmkânsız!"

"Şaka yapmaya çalışmıştım...", dedi komik olmadığını bile bile buruk bir gülümsemeyle. "Artık bana yalan söyleme yeter... Öldürme işini şimdi konuşmak istemiyorum zaten..."

"Beni şaşırtıyorsun.", dedim gözlerimi üzerinde gezdirirken...

"Neden...?"

"Ben, senin çoktan korkup uzaklaşmak ve ölmemek için kıvırmaya başlayacağını düşünmüştüm."

"Belki de öyle yapacağım, bilmiyorum ki. Hissizleştim ben."

"Tekrarlıyorum, şu an hissettiğin her şey yanlış. Önce hazmetmen gerekiyor. Her şeyden önce ağzını sıkı tutmak zorundasın. Başka birisine anlatıp akıl alabileceğin bir durum söz konusu değil. Kendi içinde kendinle hesaplaşmak zorundasın... Ve bütün bunları öğrendin diye benimle olmak zorunda değilsin... Kendi kafanda bir şey üretmek yerine, bana sorup cevabını almanı tercih ederim..."

Daha bugün beraber aldığımız tavuğu fırına atmadan önce, kap elinden kayıp gitmesin diye -sanki kendi hayatıymış gibi- bir eliyle sıkıca tutup, boşta kalan diğer eliyle de birkaç dakikadır sosla iyice haşır neşir olmuş tavuk parçalarını yoğururken "Tamam." dedi ve sonra yine düşüncelere daldı... Bir süre sonra da aklına yeni bi şey gelmiş gibi başını tavuktan kaldırıp, "Ben tavuk bile öldüremezdim.", dedi kendi kendine.

YALVAÇ / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin