66- A&A Şimdilik

1.9K 207 133
                                    


...

Seelaaam ;)

Görüşmeyeli nasılsınız bakalım?

Size bir iyi bir de kötü haberim var.

Kötü olan şu ki;

Yavaş yavaş, atlamalarla birlikte Yalvaç'ın sonuna iyice yaklaştık.
70'te final yapacağız.

iyi habere gelince;

Yeni bir hikâyeye başlıyorum.
Şablon kafamda iyice oturdu!
Eğlenceli olacak gibi sanki.

Yalvaç'ı bitirmeden ona geçiş yapmış oluruz diye düşünüyorum. :)

Ama 'şimdilik' Yalvaç'a devam.

Buyursunlar :)

☆☆☆☆☆


°°°

Gözlerimi açtığımda, ayaklarımın üzerine yatmış bir rottweiler yavrusu olduğunu gördüm. Ama asıl şaşırdığım şey, ayaklarımın dibindeki köpek yavrusu değil, tam karşımda kocaman gözleriyle dikilmiş, bana bakan bir kız çocuğuydu...

°°°

Öylece, hiç konuşmadan birbirimize bakıyorduk bu kız çocuğuyla karşılıklı.

içerden bize doğru Ayda'nın gittikçe yaklaşan sesini duymaya başladım. "Aşkım bu mutfak çok kullanışlı. Dün o kadar dikkat etmemiştim ama ekmek kızartma makinesi bile var. Bundan sonra sabahları san........." Vee Ayda'nın sesi de kesildi. Çocuğu görünce kapıda kalakaldı öyle.

Benim gibi Ayda da hiç beklemiyordu elbette böyle bir manzarayı. Bize göre çocuklar yarın gelecekti çünkü!

Çocuk, benden bakışlarını çekip, ikimize birden bakmaya başladı sırayla. Kocaman gözleri Ayda ve benim üzerimizde gezip durdu bir süre. Sonra ayağımın üzerinde hâlâ yatıyor olan köpeği yeniden görüp hatırlayınca işaret parmağını dişlerinin arasına aldı. Sanırım ne yapacağına karar vermeye çalışıyordu.

Sessizliği "Merhaba.", diyerek Ayda bozdu. Bir kaç adımda masaya ulaşıp bardakları masanın üzerine bırakırken, Ayda da yavru köpeği fark etti. "Bu köpek senin mi?"

Çocuk cevap vermedi. Ama gitmiyordu da yanımızdan. "Bizimde kedimiz var.", dedi Ayda. "Adı Badem." Sandalyesine oturdu usulca. "Bu arada benim adım Ayda. Onunki de Aykın.", derken beni işaret ediyordu eliyle. "Senin adın ne?" Çocuk yine cevap vermedi. Yarım metre boyu ya vardı ya yoktu. Yaptığı tek şey olduğu yerden sadece bize bakmaktı o kadar. Ama çakmak çakmak, cin gibi bakıyordu gözleri.

Köpeği yerden almak için eğildiğimde, 2 adım geri kaçtı ama sonra yeniden olduğu yere geçti. Tedirgindi ama korkmuyordu! Yerinden oynattığım için uyanan köpeğin, esnemek için ağzını aça aça ses çıkarmasına kıkırdadı çocuk. Belli ki köpeğin peşine takılmış ve yanımıza kadar gelmişti ama bizimle iletişim kurma konusunda tereddütleri vardı.

Şimdi kucağımda olan köpeğin başını okşarken, "Köpeğini almak mı istiyorsun?", diye sordum ve başını salladı hemen. Gözleri parladı birden. "Onu biraz sevip sana öyle versem olur mu?", diye sordum bu kez. Önce düşünüp sonra yine başını salladı. "Peki beraber sevmemizi ister misin?", diye sordum bu kez ve elimi ona doğru uzattım teşvik eder gibi... Bir kez daha ne yapacağına karar vermek için düşünürken, elimdeki köpeğin kolumun üzerine yerleştirdiği kafasını kaldırıp bir kez daha esnemesi, karşımızdaki bu kız çocuğunun yeniden mutlu olmasına ve bir kaç adım atarak, önce gözlerimin tam da içine baktıktan sonra köpeğe elini uzatıp sevmeye başlamasına sebep oldu.

YALVAÇ / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin