...Okuma sayısı 150'yi geçmiş.
Söylemiyorsunuz da hiç. :)
Ama sözünün eri olan yazarınız tabii ki farkedince yeni bölümü yükledi hemen.
Bu bölümde baya uzun çıktı yalnız.
Ne dengesiz yazmışım bölümleri öyle ;)iyi okumalar
☆☆☆☆☆
"Ev sahibi beni evden attı! Bu gece sende kalabilir miyim?", dedi boynuma vuran nefesinin eşliğinde, kafamdan geçen sorularında aynı zamanda cevabını verirken...
"Na-nasıl yani?"
"Dışarıda kaldım. Gidecek yerim de yok. Aklıma sadece sen geldin. Yarın kendime bir otel bakarım. Aslında şimdi de bakabilirdim ama bu geceyi yalnız geçirmek istemiyorum. Lütfen. Bu gece sende kalabilir miyim? Söz veriyorum seni rahatsız edecek hiçbir şey yapmam. İstersen hiç konuşmam bile ama yanımda birisi olsun istiyorum sadece. Lütfen. 'Hayır' dersen anlarım seni de. Hiç kırılmam. Aslında birazcık kırılabilirim ama olsun, yine de anlarım seni... Gecenin bu saatinde beni evine almak zorunda değilsin tabii ki. Ama lütf......"
"Ayda sus!" dedim can havliyle. "Tamam. Yeter. Anladık... Hiç konuşmam deyip bu kadar konuşulur mu?" Boynumdaki kollarından kurtardım kendimi önce. "Tamam. Bu gece kalabilirsin. Ama sadece bu gece."
Bir yandan burnunu çekip diğer yandan yine klasik sevinç gösterisi olan alkışını yaptı...
"Teşekkür ederim, Teşekkür ederim, Çok teşekkür ederim... Tamam sadece bu gecelik. Sen istemediğin sürece seni zorlamam. Bu gece evine alman bile büyük bir iyilik benim için. Teşekkür ederim. Nereye gideceğimi bilemedim bir anda. Aklıma sen gelince de, taksiye burayı tarif ettim. İyi ki Badem'i görmek için çok ısrar etmişim. Yoksa senin evini de bilmiyor olacaktım. O zaman gelemezdim buraya da. Bir başıma geçirmek zorunda kalırdım geceyi. Ben yaln...."
"Ayda...!"
Uyarıcı ses tonumun ardından, "Tamam tamam sustum.", dedi parmağıyla dudaklarını fermuar kapatır gibi kapatırken.
Az önceki ağlak kadın 2 saniye içinde yok oldu ve yerine yeniden bu arızalı geldi... Koluma girip kapının girişine kadar benimle yürüdü ve beni bırakıp bavulunu aldı eline...
°°°
Kapıdan içeri girdiğimizde saat gece yarısını çoktan geçmişti ama Badem, biz içeri girerken odanın kapısında belirdi. Bizi görünce de miyavlayarak Ayda'nın ayaklarının dibine geldi hemen...
Ayda elindeki bavulun ucunu bana doğru tutmam için uzatırken, "Ay aay ayy... Benim Badem'im uyumamış mııı? Beni mi özlemişşş... Oyşş... Ben seni yiyim mi, seni ısırıyım mı...?", diye diye kediyi kucağına alıp beni elimde onun bavuluyla baş başa bırakarak içeri doğru gitti konuşurken...
Elimde bavulla sap gibi kaldım öyle kapının önünde... Peşlerinden odaya girdiğimde, eski yerlerine kurulmuş birbirleriyle oynuyorlardı...
Bir süre sonra Ayda bana döndü, "Teşekkür ederim. Beni kabul ettiğin için.", dedi...
"N'oldu...?", diye sordum merakıma yenik düşerek ve hemen ardından beni ilgilendirmeyen bir soru sorduğum için kendi kendime sövdüm tabii ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALVAÇ / GxG
Adventure☆ TAMAMLANDI ☆ ______+18______ Doğduğunda bırakıldığı yetiştirme yurdundan kaçırılıp, hayatı boyunca kiralık katil olarak eğitilen ve duygusuz yetiştirilen AYKIN KAPGAN... Birden bire ortaya çıkan, duygularını uç noktalarda yaşayan, hayatının büyük...