Bölüm 23- Kanatsız Kuşlar

625 46 15
                                    

VURGUNA GERİ SAYIM: 111 GÜN

$

Denize doğru attığım bir parça simidi yakalayan martı, denizin üzerinde bir daire çizdi ve gözden kayboldu.

"Ülkü ile ilgili dosyaya bakabildin mi?"

Dalgınlığım Serkan'ın aynı soruyu tekrarlamasına yol açmıştı.

"Dün gece okudum. İşe yarar pek bir şey yok." cevabını verdim.

"Öyle." diyerek beni onayladı.

"E-postaya bakabildin mi?" diye sordum.

Dün akşam eve döndükten sonra söz konusu şartları bir kez daha okumuş fakat Asaf'ı öfkelendiren sebebi bulamamıştım. Detayları görmek konusunda çoğu zaman benden daha başarılı olan Serkan'ın aradığım cevabı bulmuş olmasını umuyordum.

"Dikkatimi çeken tek bir nokta var." dediğinde dikkat kesildim. O an, bu konuda ona ne kadar az inandığımı da hissetmiştim.

"Emas."

Yaşadığım aydınlanmanın getirdiği ifade yüzüme oturdu. Derinlerde bir yerde Serkan'a olan düşük inancımın getirdiği suçluluk gizliydi.

Emas, Demirkan Holding bünyesinde bulunan ve sağlık sektöründe faaliyet gösteren şirketlerden biriydi. Dosyayı üç kez baştan sona okumuş olmama rağmen Emas ile ilgili bir sorun olabileceği aklımın ucundan geçmemişti.

"Aile şirketi ile birlikte çalışmak istemiyor."

Sesim o kadar zayıf çıkmıştı ki bu cümleyi gerçekten dile getirdiğimden emin olamamıştım.

Asaf'ın ailesi ile ilgili nasıl bir problemi vardı? Annesini sayıkladığı kabuslar, telefonumu duvara fırlatması, Demirkan Holding bünyesindeki şirketlerden biri yerine Promet Bilişim'i tercih etmesi... Tüm bunlar zihnimde sorular oluşturuyordu.

"Dikkatini çekmek istediğim bir diğer nokta da 'em' ve 'as' yani..."

"Emir Asaf..." diyerek cümlesini tamamladım.

"Muhtemelen şirketin başına geçmesi düşünülüyordu."

"Promet'i seçerek ailesine ihanet ettiğini mi ima ediyorsun?"

Cümlesinde bir ima yoktu ama ses tonu bende bu şüpheyi uyandırmıştı.

"İhanet kelimesini kullanmanı doğru bulmuyorum." karşılığını verdi ve konuşmaya devam etti.

"Gösterilen yolu izlemek yerine kendi yolunu çizmek istemiş ve şansı yaver gitmiş."

Şans... Başarısı şans ile mi yoksa başarmak uğruna gerekli çabayı göstermesiyle mi ilgiliydi? Asaf'ın kısa sürede parlaması şansının yaver gitmesinin mi yoksa önüne çıkan tüm engellerin üstesinden başarıyla gelmesinin mi bir sonucuydu?

"Şans diyerek başarısını küçümseme."

Bir zamanlar asla tökezlemediğini düşündüğüm o adama hayranlık duyan parçam konuşmuştu. Savunmam karşısında Serkan'ın alaycı gülüşü kulağıma çalındı.

"Zeki, zengin, yakışıklı... Tüm bunlar şans değil de ne Asya?"

Hayatın adaletini sorgulayan kısa konuşmasıyla içimi bir hüzün kapladı. Gökyüzündeki gri bulutlar adeta göğsümün üstüne çöktü. Ailesini hiç tanımamış, yetimhanede kötü şartlar altında büyümüş, istismara uğramış; farklı şartlar altında yetişmiş olsa çok daha farklı şeyler yapabilecekken hayatını hırsızlık yaparak kazanmaya başlamış bir çocuğa Asaf'ı savunma gafletine düşmüştüm.

VURGUN: 136 GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin