Bölüm 50- Bağlılık ve Ölüm

80 10 6
                                    

VURGUNA GERİ SAYIM: 81 GÜN

$

Giray Zahiroğlu

"Nihayet teşrif ettin."

Bakışı bile sertçe yutkunmama yol açsa da cümlemi geri alamazdım. Atmaca lakaplı herif tek parmağıyla bile beni yere serebilirdi.

"Ortağım sabırsızlanıyor." dedim.

Güldü. Gülünce daha çirkin olan ender insanlardandı.

"Ortağına selamımızı söyle."

Ortağım böyle şeylerden anlamazdı. Kibirli, şımarık bir kadındı. Babasının gözüne girmek için kardeşinin kuyusunu kazan Aslı, Kuzgun ve çetesinin neler yapabileceğini henüz kavrayamamıştı. İşler istediği gibi gitmezse onları devirebileceğine inanacak kadar salaktı.

"Asaf... Benden şüpheleniyor. Ve Kahraman... Onu oyalasam da..."

"Boş endişelerin için mi benimle görüşmek istedin?" diyerek sözümü kesti. Ses tonu beni aşağılar cinstendi.

"Basit bir işi bile beceremiyorken Yönetim Kurulu Başkanı olmayı mı hayal ediyorsun?"

Bu kez güldüğünde bir yumrukla gülüşünü dağıtmak istedim.

"Komik bir adamsın."

Öfkeyle güldüm.

"Öyleyimdir."

Cebinden çıkardığı belleği uzattı.

"Ortağın için küçük bir hediye."

Aslı'nın adını hiç geçirmemiş olsam da ortağımın kim olduğunu bildiklerini biliyordum. Belleği alacağım sırada elini geri çekti.

"Ortağın için." dedi vurguyla.

Bu aptal herif beni ne sanıyordu? Küçük oyununu anlamayacağımı düşünerek beni aşağılamaya devam ediyordu. Kendince beni kışkırtıyor, belleğin içinde her ne varsa gördüğümden emin olmak istiyordu. Aksi halde belleği doğrudan Aslı'ya ulaştırırdı.

"Endişelenme. O kadarını becerebilirim." 


☆彡


VURGUNA GERİ SAYIM: 80 GÜN

$

Ev... Artık benim için öyle bir yer yoktu. O kapıdan bir kez girersem bir daha çıkabilir miydim? Sanmıyordum. Serkan'a kalırsa orada kalmam daha güvenliydi. Belki de haklıydı. Korkmam gereken kişi Kuzgun değil, Volkan idi. Volkan benden kurtulmayı kafasına koymuştu ki bunu o evde yapması güçtü.

Neticede ayaklarım beni Asaf'ın kapısına götürmüştü. Evde olup olmadığını bile bilmiyordum ama şansımı denemeye değerdi. Kapıyı açan çalışan beni içeri aldı ve salona kadar eşlik edip beklememi söyledikten sonra salondan çıktı. Dakikalar sonra, Asaf odaya girdiğinde, ayağa kalktım ve gülümsedim. Evine çat kapı gelmiş olmanın gerginliği beden dilime yansıdığı kadar gülümsememe de yansımıştı. Asaf'ın kaşları şaşkınlıkla yükseldi, belirginleşen kahverengi gözleri saçlarıma takılıp kaldı.

"Saçın..." dedikten sonra duraksadı. Bir karşılama cümlesi beklemek benim hatamdı.

"Kestirmişsin."

VURGUN: 136 GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin