Bölüm 35- Aldatırken Aldanmak

550 47 31
                                    

VURGUNA GERİ SAYIM: 93 GÜN

$

Kaçıncı kez izlediğimi bilmediğim videoyu durdurdum. Albatros'un mesajını bir kez daha okudum.

"Daha fazlasını yapamam."

Albatros isteğim üzerine en güvendiği iki adamını Asaf'ı izlemekle görevlendirmişti. Niks Projesi'nin yürütüldüğü tesisi tespit etmişlerdi. Elimde tesisin konumundan ve dışını gösteren videodan başka bir şey yoktu. Asaf haricinde binaya giren çıkan kişileri öğrenmem gerekiyordu.

"Yapabilirsin ama yapmak istemiyorsun." cevabını yazdım.

Serkan'ı arama vakti gelmişti. Telefon ikinci çalışta açıldığında uzun zamandır görüşmediğimizden olsa gerek heyecanla ismimi söyledi. Nasıl olduğunu sordum.

"Ne işler çevirdiğini bilmiyorum. Beni korkutuyorsun." dediğinde dudaklarımı buruk bir tebessüm sardı.

"Bana güven."

Günler önce yaptığımız konuşmayı anımsayarak ekledim.

"Kurtulacaksın. Mutlu olacaksın."

Yanlış tercihlerin mutluluk getirdiği görülmemiştir. Ben de yakın talihimde mutluluğun varlığından şüpheliydim.

"Kurtulacağız. Mutlu olacağız."

Sesinde ilk günkü inanç yoktu. Birbirimize yalan söylüyorduk. Fedakarlık olmadan istediğimiz yere ulaşmamız mümkün değildi. İkimiz de bunu üstlenmeye hazırdık ama önemli olan kimin önce davranacağıydı.

"Niks'in yürütüldüğü tesisi buldum." dediğimde şaşırdı.

"Kayıtlarda görünmeyen bir tesis mi var? Tuhaf."

"Haklısın. Araştırmada hata yapmış olabilir misin?"

"Olamam."

Duraksadı, mırıltıyı andıran bir sesle yeniden konuştu.

"İçime sinmeyen bir şey var."

"Kapalı bir tesis. Asaf'tan başka içeri giren çıkan kim var bilmiyorum." derken yükselen sesim onun zayıf sesini bastırdı.

"Öğrenmelisin."

"Ne zaman döneceksin?"

"Bilmiyorum. Kuzgun buradaki işleri bana bıraktı. Bu ara iyi görünmüyor."

Son cümlesini söylerken sesindeki tını gösteriyordu ki yaşanan her şeye rağmen Kuzgun için endişeleneceğimi düşünüyordu.

"Beter olsun." diye söylendim.

"Tesisi nasıl öğrendin?"

"Öğrendim bir şekilde."

Serkan'ın Albatros ile görüştüğümden haberi yoktu. Bir süre daha olmayacaktı.

Endişeyle "Kendini açık etmedin değil mi?" diye sordu.

"Hayır."

"Tesisin yakınına bile gitmeni istemiyorum. Anlaştık mı?" dedikten sonra uyardı.

"Boyundan büyük işlere kalkışma."

"Benim için çalışacak güvenilir kimse yok. Kuzgun bütün bağlantılarımı ortadan kaldırdı. Her halükarda onun kulağına gitmeden hareket etmem çok zor."

"Şehre dönmemi bekle. Kapamak zorundayım. Dikkatli ol."

Telaşla sıralanan cümlelerin ardından yüzüme kapanan telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. Albatros'a yeni bir mesaj yazdım.

VURGUN: 136 GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin