6.BÖLÜM

179 33 1
                                    

~CAM DUVAR~

Hâlâ burda oturmuş bekliyoruz elimizden bisey de gelmiyodu. Arada şu içiyorduk saatlerdir o deli adamda konuşmamıştı. Artık bisey yapmanın zamanı gelmişti burda ölümü beklemezdik hemde saçma sapan bir intikam yüzünden.
"Arkadaşlar bisey yapmamız lazım burda oturarak bekleyemeyiz"
Umut ayağa kalktı;
"Biseyler yapacak kişi varsa o da benim ben getirdim sizi bura ben çıkartmak istiyorum belki bisey bulurum"
"Bende geliyim"
"Hayır Bulut kimse gelmesin bisey bulduğumda hep birlikte bakarız soz"
Umut yanımızdan ayrıldı oda oda gezdi ama bisey bulamadi burda birde merdiven vardı hiç çıkmak aklımıza gelmemişti umut merdivenlerden çıktı ve;
"Bişey buldum buraya gelin"
Hep birlikte merdivenlerden çıktık. Bir tane kapı vardı. Oğuz kapıyı açmak icin kapıya yaklaştı.
"Dikkat et"
"Tamam geri çekilin"
Oğuz kapıyı açtı ve;
"Ne dalga mı geçiyorlar bizle tuvaletin ne işi var burda ya"
Rüzgâr sinirlenmişti aslında hepimizde sinirlenmiştik.

  Kapının arkasında ki tuvaleti öğreneli sadece 1 saat geçmişti. Hâlâ hiç bişey yoktu. Sinirle ayağa kalktım;
"Başka bisey olması lazım"
Hemen yukarıya tekrar çıktım elbette bisey olmaşı lazımdı. Kafamı cevirdimde duvar kağıtlarının birazının açıldığını gördüm ufak bir kısımını kaldirdim ve burası bir duvar değildi boydan boya camdı.
"Heyyy hemen buraya gelin"
Herkez telaşla yanima geldi oğuz korkmuştu
"Nil bişeyin mı var noldu?"
"Hayır iyim ama bisey buldum"
Açelya merakla;
"Ne buldun"
Elimi duvar kağıdına götürdüm ve kaldırdım herkez benim gibi şok olmuştu.
"Nasıl olur burası cam mı?"
"Evet bulut bir fikirin varmı?"
"Var hepsini sökelim belki bizi gören biri olur"
Duvar kağıtlarını sökmeye başlamıştık herkez aceleyle söküyordu.

  Duvar kağıtlarını söktükten sonra uğradığımız manzara karşısında şoka girmiştik. Bizi asla kurtaramazlardı çünkü burası bir ormandı ve kimse burdan geçmezdi
Umut sinirle;
"Nasıl olur ya bu lanet yerden nasıl çıkıçaz"
"Bu adam deli"
Sonra hopörlerden o adamın sesi;
"Merhaba tekrardan aferin buldunuz ama malesef o sizin icin gereksiz bir çözüm çünkü ordan kimse geçmez düşünmeye devam edin"
Oğuz çok sinirlenmisti;
"Sesin nerden geliyo lan şerefsiz herif kendi ellerimle öldürecem seni sen gör bekle"
Hemen oğuzun yanına gittim;
"Tamam oğuz sakin ol Boşver kendi kendine konuşsun bir çözüm bulmamız lazim"
Hep birlikte aşağı indik.

  Hepimiz yine yere oturmuş düşünmeye başladık. Umut birden;
"Yukarı taraf o kadarda yüksek değil bence cami kıralım"
Bu fikir hepimize mantıklı gelmişti. Bulut hemen konuşmaya başladı;
"Kırıcaz herkez bir kapıya girsin ne bulursanız getirin"
Hepimiz kafamızı sallayıp odalara girdik. odandan ne bulduysam hepsini çıkardım hepside sağlam ve sivri şeylerdi.
Odadan ciktim diğerlerini bekledim. Diğerleri de gelince hemen yukarı ya çıktık .
Bulut yine konuşmaya başladı;
"Herkez yan yana dizilsin ve aynaynda vuralım"
Hepimiz yan yana dikildikten sonra Bulut 3 ten geriye doğru saymaya başladı.
"3 şimdi"
Hep birlikte aynanda cama vurduk ama hiç bişey olmadı tekrar vurduk ve yine bisey olmadı. Sonra o iğrenç adam konuşmaya başladı;
"Uğraşmayın çocuklar kırılmaz cam bunu yapıcağnızı bildiğim icin yaptırdım size herzaman umut verip hayal kırıklığına uğraşıcam ama en önemlisi hala nasıl ölceceğinizi çözemediniz"
Bu sefer sinirlenen ben olmuştum,
"Lan pislik herif yeter kapa o çeneni Allah belanı versin senin" diyip dizlerimin üzerine çöktüm artık bitmesini istiyordum burdan elimizi kolumuzu sallayarak çıkmak istiyordum.
"Gidelim burdan artık"
Oğuz yanıma gelip;
"Gidicez merak etme kurtarıcaz birbirimizi"

  Hâlâ burda oturmuş bekliyorduk 3 gündür bir lokma bile yememiştik ayakta kalmak icin yememiz lazımdı hemen ayağa kalktim;
"Biliyorum burda hiç bişey yemek istemiyoruz ama ayakta kalmamız gerek"
Hemen dolabı açtım ve içinde 6 tane sandiviç vardı birde su herkeze yemekleri dağıtıktan sonra yerime geçtim ve yemeye başladım hepimiz yedikten sorna o adam yine konuşmaya başladı.
"Bu son yemeğiniz artık pat diye bulamıycaksiniz yemeklerinizi arayarak bulucaksiniz"
Oğuz dalga gecer gibi;
"Aç bırakarak mı öldüreceksin bizi"
"Hayır onu siz bulucaksiniz"

  Uykusuzluktan ölüyorduk hepimiz mahvolmuştuk kir pas içinde kalmıştık 3 gündür burda olmamıza rağmen bu hale geldik daha fazla burda kalırsak cidden ölücektik. Hep birlikte kafamızı duvara koyup uyukuya dalmayı bekledik.

   Gözlerimi açtığımda herkez uyanmıştı.
"Beni niye kaldırmadınız"
"Hepimiz çok yorulduk biraz daha uyu istedim"
"Teşekkür ederim" dedikten sorna oğuz bana gülümsemişti.
Rüzgar birden ayağa kalkti;
"Nereye?"
"Tuvallete gidicem"
"Dur bende geliyim senle yanlız gitme"
"Hayır oğuz gerek yok hemen gidip gelicem"
"Eminmiyiz?"
"Eminim oğuz"
Dedikten sorna Rüzgar tuvalete gitti.

  Rüzgarın tuvalette gitmesinin üzerinden 15 dakkika geçmişti. Normal süre 5 dakika dır çok gecikmişti hepimiz endişelenmiştik. Oğuz birden ayağa kalktı;
"Ben gidip bakıcam "
"Dikkat et"
"Tamam" oğuza gülümsedikten sonra   hemen merdivenlerden çıktı. İçim rahat etmemişti.
"Oğuz dur bende gelicem"
"Tamam gel" dedikten sorna hemen merdivenlerden çıktık kapıyı çaldık ama açan olmadı içeriden ses de gelmedi.
"Bir daha cal" dedim ve oğuz tekrar çaldı ama yine açan olmadı. Oğuz hemen kapıyı açtı. Ve elinde bir notla geri döndü.
Elindeki kağıtla aşağı indik. Bulut hemen yanımıza geldi;
"Noldu?"
"Not bulduk" dedim ve oğuz okumaya başladı.
"Bulun beni"  yazıyordu nasıl bulucaktık burdamı degilmi onu bile bilmiyorduk ama burası tahmin ettiğimizden daha kötüydü.

DOLUNAY GECESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin