DOLUNAY GECESİ

47.BÖLÜM

~ŞİMDİ SIRA GÜZEL GÜNLERDE~

   Sabah gözlerimi telefonun sesiyle açtım telefonu elime aldım Oğuz arıyordu daha fazla bekletmeden telefonu açtım;
"Günaydın uykucu"
Uykulu bir sesle "günaydın" dedim
"Daha yeni kalktın sanırım ben uyandırdım ama amacım buydu"
"Ne kadar gıcıksın"
"Biliyorum sevgilim senu bugün üç gibi almaya gelicem önemli bir mesele"
"Ne kadar önemli"
"Gelince görürsün öptüm bay"
"Ben merak ede-" cümlemi tamamlamadan yüzüme kapatmıştı şaşkınlıkla kendi kendime
"Aaaa yüzüme kapattı" dedim.

   Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Mutfaktan güzel kokular geliyordu vakit kaybetmeden hemen mutfağa gittim.
"Anne otlu omlet mı yaptın sen?"
"Evet kızım sen seviyorsun diye yaptım"
"Yaa anne seni çok seviyorum" diyerek annemin yanağina bir öpücük kondurdum.

   Saat sonunda üç olmuştu aslında tam üç değildi daha beş dakkika vardı. Hemen odama gidip üstümü değiştirdim.
Ayakkabılarımı giyerken anneme seslendim;
"Anne benim bir kaç saat işim var erken gelmeye çalışıcam"
"Tamam kızım dikkat et"
"Tamam anne öptüm" diyip hemen çıktım Oğuzda beni bekliyordu hemen arabaya bindim.

   Oğuz geçen üç ay da ehliyet almıştı kısa sürede baya bir iş çıkardı.
"Selam" dedikten sorna Oğuz beni yanağımdan öptü.
"Naber"
"Iyi senden naber"
"Iyi bende ama nereye gidiyoruz"
"Off Nil bir kerede soru sorma lütfen"
"Tamam sustum"

   Bir kaç dakka sonra güzel bir yere gelmiştik. Burası çok yesillikti masmavi gökyüzüde çok güzel görünüyordu.
"Oğuz burası çok güzel"
"Evet senim seveceğini düşündüm"
"Çok sevdim çok güzel"
"Tamam o zaman arabanın bagajından bir şeyler alıp geliyorum"
"Yardim gerek mı?"
"Hayır"
Içimden;
"Hiç sasirmadim" dedim ve etrafı izlemeye devam ettim.

   Oğuz bagajdan bir pike getirip yere serdi ikimizde yere oturduktan sorna piknik sepetinden yiyecekler çıkardı.
"Piknik mı yapıcaz?"
"Evet severmisin?"
"Bayılırım"

   Karnımızı tika basa doldurmuştuk. Onunla her sey çok güzeldi.
"Nil artık her şeyin güzel olmasını istiyorum evet Açelya öldü ama o hep bizimle"
"Evet bizimle"
"Nil ben artık güzel günler yasamak istiyorum"
"Bende oğuz bende"
"Nil, seni çok seviyorum ve seninle bir ömür geçirmek istiyorum" dedikten sonra cebinde  güzel bir yüzük çıkardı.
"Nil, benimle evlenirmisin?"
Şaşırmıştım böyle bir şey beklemiyordum ama şuan en güzel dakkikalri yaşıyordum.
"Evlenirim"
Oğuz elimi nazik bir şekilde tutup yüzüğü parmağıma geçirdi.

   Arabaya binip diğerlerinin yanına gitmek icin yola çıktık.
"Yüzük çok yakıştı"
"Teşekkür ederim"
"Asil ben teşekkür ederim var olduğun icin"
Utanarak gülümsedim.

   Bir kaç dakka sonra bizimkilerin yanına geldik. Hemen kapıyı çaldık.
Rüzgâr kapıyı açıp arka tarafa seslendi;
"Sonunda bizim çifte kumrular geldi"
Oğuz Rüzgarın kafasına vurup içeri girdik.
Bulut parmagimdaki yüzüğü fark edince hemen ayağa kalktı;
"Tahmin ettiğim şey mi?"
Oğuz gülerek;
"Evet"
"Hayırlı olsun be kardeşlerim"
Ikimizde herkese teskkur edip oturduk.

   Bugün hayatımdaki en güzel gündü. Biz çok acı çekmiştik ama artık sıra güzel günlerde.