4.BÖLÜM

195 33 2
                                    

~CIKIŞ YOK~

   Korku evine gitmemize sadece 5 daka kalmıştı. Hep birlikte yan yana diziltik ve korku evine bakıyorduk.
Artık beklemekten sıkılmıştım.
"Hadi girelim artık"
"Aynen bekliyoruz burda bisey olmıycak korkmayın"
Oğuz sinirle;
"Evet saçma sapan internet sıtesine mi inancaz hadi girelim"
Hep birlikte korku evine doğru yürüdük sonra kafamı kaldırdim ve dolunaya baktım.

  İçeri gitmiştik , bekleme salonunda oturuyorduk ve buranın sahibi bize doğru geldi.
"Buyrun girebilirsiniz iyi eğlenceler" dedikten sonra hep birlikte korku evine girdik. Herşey normal gibiydi herşey korku evinde olması gerekenlerdi. Sadeçe biraz ürkütücüydü.

  Bulmacaları araken birden umut bağırdı;
"Buldum buldum"
Rüzgâr yerinden sıçrayarak;
"Gerizekalı bulduysan niye bağrıyosun"
"Abi tamam relax Umut getir bakalim"
Bulut ortamı sakinlestirdikten sorna bulmacaya baktık. Mavi kapıya girmemizi söyliyorlardı. Mavi , kırmızı , sarı , mor , pembe ve turuncu kapı vardı bizde altı kişiydik kapılarda bu durum aklımı karıştırmadi değildi.

  Hep birlikte mavi kapıya girdiğimizde birinin bize yaklaştığını gördük. Açelya korkudan çığlık atıyordu Umutta kafasını Rüzgarın omzuna koymuştu. O şey bir kaç daka sonra gitti. Hemen içeri girdik her yeri aradık elimi çerçevenin altına koydum ve bir not.
"Ben not buldum 5 tane anahtar bulmamız gerekiyormus sadece bu kapı açıkmış "
Oğuz sinirlenmişti herkez stresiydi.

  Mavi kapının içinde sarı kapının anahtarını bulduk hemen sarı kapiya girdik. Burası banyoydu küvet vardı içinde kan gibi biseyler vardı burası gerçekten çok ürkütücüydü.
Bu sefer notu bulan Açelyaydı
"Kırmızı kapının anahtarı varmış"
Hep birlikte anahtarı aramaya başladık. Sonunda anahtarı bulmuştuk.

  Sarı kapıdan çıkıp kırmızı kapıya geldik burası en ürkütücü yerdi sanırım tabutlar vardı 6 tane sadece 1 tanesinin içine bir manken koymuşlardı. Hemen dikkatimi aanahtara verdim. Notu bulmuştuk bu seferde mor odanın kapısının anahtarını bulucaktık.

  Mor odanın anahtarınida bulmuştuk. Hemen  odaya girdik mor oda daha sakindi Hemen pembe odanın anahtarını aramaya başladık çıkış turuncu kapının arkasındaydı. Pembe odasının kapısı ni açıp içeri girdik. Burası da korkunçtu duvarlarda kan renginde biseyler vardı. Artık sona yaklaşmıştık. Oğuz anahtarı ararken konuşmaya başladı;
"Bulamıyorum anahtarı"
Umut korkak bir sekilde;
"Nasıl abi diğerleri cabuk buldu çıkalım artık şu yerden korkudan altıma edicem artik"
Umuta göz devirip dikkatimi oğuza verdim hala bulamamıştık hep birlikte koridora gittik. 

  Anahtar kapının üstünde asılıyimis hemen turuncu odaya girdik. Odada kapi olması lazımdı ama kapı yoktu.
Oğuz yine sinirlenmisti
"Nerde bu kapı"
"Kapı yok heryer duvar başka bir kapı olması lazim"
"Nerde o zaman?"
Bulut hemen oğuz'u sakinleştiriyirdu;
"Tamam abi bulucaz elbet bir kapı olcaktir"
Açelya korkudan ağlıyordu;
"Ben size gelmeyelim demiştim kaldık burda"
Açelyayi sakinleştirmek icin yanına gittim
"Acelaya sakin ol kapıyı bulucaz ve çıkıp gidicez hiç bir sorun yok"
"Biletleri almaya geldiğimizde içime bir korku düşmüştü hala var bir şey olucak hemen gidelim"
Umut açelyanın yanına gelip;
"Özür dilerim açelya seni buraya getirmemeliydik "
"Saçma sapan konusma Umut bensiz olurmu hiç ben sizi bırakmam"
Önce Açelyayla Umut sarıldı sonra ben sonra yanımıza herkez geldi ve hep birlikte sarıldık.

  Kapıyı hala bulamamıştık bize de bisey demiyorlardi. Oğuz artık çok sinirlenmişti.
"Cevap verin artık nerde bu kapı"
Hiç bir ses yoktu. Bulur yere oturdu daha sonra hepimiz yere oturduk çember kurmuştuk.
Bulut yine bizi sakinleştiriyordu;
"Biraz burda oturup hem dinlenelim hep düşünelim"
"Telefonlarımızda aldılar napcaz biz"
"Sakin ol Rüzgar"
Rüzgar birden ayağa kalktı.
"Yeter Bulut görmüyomusun bunlar normal mi buraya gelmeden önce içimde hep korku vardı"
Umut birden ağlayarak;
"Hepsi benim suçum ben size gelelim dedim lütfen afedin beni"
Rüzgar biraz sakinleşmisti;
"Tamam umut ağlama herkez güçlü olmak zorunda"

  Yaklaşık 1 saatir burda oturuyorduk hala bir ses bile yoktu. Herkez mahvolmuştu. Hemen ayağa kalktım belki bisey bulurum diye delirmiştim heryere bakmıştım ama ne anahtar ne de bir çıkış yolu vardı.
Hemen kırmızı odaya girdim tabutlari tekar görünce aklıma gelen bisiyle hemen arkadaşlarımin yanına gittim.
"Çocuklar bu size saçma gelicek ama"
Oğuz yine sinirli bir sekilde;
"Şuan hiç bişey saçma gelemez"
"Içerde 6 tabut var ve birinin içi dolu sadece"
Bulut anlamıştı;
"Bize bir mesaj vermeye çalışıyorlar" hemen bulut kırmızı odaya tekrar girdi ve bir not buldu

"Çıkış Oturduğunuz yerinin altına "

  Hemen bulut oturduğumuz tahtanın birini kaldırıldı ve aşağı doğru inen bir merdiven vardı. Hiç vakit kaybetmeden hemen aşağı indik. Kapının anahtarı vardı hemen kapıyı açtık ve bizi şoka sokan o görüntü. Kapının arkasında kanlı bir duvar vardı ve BURDAN ÇIKIŞ YOK yazıyordu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
DOLUNAY GECESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin