58.BÖLÜM

52 9 0
                                    

~7 KİŞİ~

(4 ay sonra)

   Zaman çok çabuk geçmişti. Hızla büyüyen karnım bugün sönücekti hepimiz birlikte hastanede mavinin gelmesini bekliyorduk.
"Ayy gelemedi bi benim gibi rahatına düşkün"
"Aynen Umutcum bu konuda haklı olabilirsin"

   Zaman kimseye acımıyordu hemen hızla geçiyordu hata yapsak düzeltecek bir zamanımız bile olmuyordu. Hayat bana çok şey öğretmişti.

   Acı çektik hemende çok günlerce dua ettik sıradan hayatımıza geri dönmek icin artık sıradan bir hayat yaşıyorduk. Bütün sevdiklerim yanımdaydi her sey olması gerektiği gibiydi.

   Biz herşeyin üstesinden geldik sevgimizi asla kaybetmedik ve biz bir arada kalmayı başardık. Oraya gittiğime pişman değilim bir daha olsa bir daha oraya giderdim. Orası bize güçlü durmayı, bir arda olmayı, sevgiyi öğretti.

   Orda olmasak belki biz Oğuzla evlenemzdik bile. Hayatta bütün hatalarınızı sevin nolursa olsun ondan pişman olmayın çünkü güzel bir şey olucaktir ki o hattatı yapıyorsunuz.

   Hastane yatağında mavinin gelmesini bekliyorduk.
"Artık gel kızım lütfen gel" sonra mavi kıpırdanmaya başladı ve karnıma giren bir sancı;
"Oğuz ben doğuruyorum"
"Doğruyormusun kızımız geliyor mu kararını vermiş mı?"
"Bu sefer kararını değiştirceğini sanmıyorum"
Hemen oğuz doktoru bulmaya gitti.

   Acıdan ölmek üzereyken beni hemen ameliyathaneye aldılar sonrası ise gözlerim  yavaş yavaş kapandı.

   Gözlerimi açtığımda herkes başımdaydı;
"Nil, kızım uyandın sonunda"
"Anne mavi nerde?"
"Burda kızım burda görmek istermisin?:
"Evet" annem maviyi dikkatlice kucağıma koydu.

   Mavi uyuyordu çok masumdu.
"Oğuz sana benziyor"
"Umarım ruhu senin ki kadar güzel olur"
Oğuza hayranlıkla bakarken Maviyi oğuzun kucağına verdim.
"Kızım biz bir kafeteryaya uğrayalım"
"Tamam anne" annem bizi baş başa bırakmak icin odadan çıktı.

   Oğuz maviye hayranlıkla bakıyordu.
"Güzel kızım benim" diyince bir an duygulnadim.
"Nil neden ağlıyorsun?"
"Bilmiyorum çok duygulandım"
"Anlıyorum seni sevgilim, o kadar güzel ki duygulanmamak imkansız"

   Odaya diğerleri gelmişti. Umut hemen Mavinin başına geçti;
"Çok küçük bir şey bu" dedikten sonra oğuza döndü;
"Abi bu aynı sen" Umuta dönerek;
"Kızıma lütfen bu deme onun adı Mavi"
"Senin adın Mavimi hı aman birde gülermiş"
"Ne gülmedi umut daha yeni doğdu çocuk"
Açelya ve Umut birbirleri arasında konuşurlen bizde onları dinliyorduk.

   Artik biz yedi kişiydik bütün mutluluğumuzu  yedi kişi yaşıycaktık.

DOLUNAY GECESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin