DOLUNAY GECESİ

50.BÖLÜM

~BEKLENMEYEN SÜPRİZ~

   Her acının güzel bir sonu vardır. Bizimde somunmuz güzel bitti.
Gelin odasında oturmuş bekliyordum annem nikah saati gelene kadar beni burda tutuyordu.

"Anne beş dakka kaldı gidelim hadi Oğuz beni bekliyor"
"Hayır kızım beş dakka dan ölmesin"
"Tamam anne bekleyelim"
Annemi ikna etmek çok zordu inatçılığı tuttumu asla pes etmezdi.

   Sonunda beş dakka geçmişti hemen gelin odasından çıktım ve onu gördüm;
"Oğuz?"
"Nil?"
Ikimizde birbirimize bir şey söylemiyorduk. Ikimizde çok mutluyduk.

   Oğuzla birlikte kol kola yürüyorduk. Fazla kişiyi çağırmamıştık sadece yakın akrabalarımızı çağırmıştık.

   Oğuzla birlikte düğün salonuna girince herkes bizi alkışladı Bulut, Rüzgar, Umut yanımıza geldi.
"Vayyy çifte kumrular yakıyorsunuz"
"Ne yakması ateş ediyorlar" Umut ve Rüzgar aralarına konuşurken biz sadece izliyorduk.

   Hayatımdaki en güzel günlerden di. Herkes yanımdaydi. Ailem, sevdiğim adam ve arkadaşlarım burdaydı ve bu benim icin en büyük mutluluktu.

   Senelerdir biz beş kişi yolumuza devam ettik. Her şeye rağmen herkese rağmen birbirimize tutunduk.

   Ikimizde nikah masasına oturduk. Diğerleri de bizim yanımıza geldi;
"Vayy kardeşim benim bee evleniyorsunuz ha?"
"Evet kardeşim"
Umut ellerini açarak;
"Allahım banada nasip ett"
"Eder, eder"
Bulut Umutla dalga gecerek;
"Bunun esprilerine katlanacak bir kadın tanımıyorum"
Hepimiz gülüşüyorduk hepimiz çok mutluyduk eskisi gibi.

   Nikâh memuru sonunda gelmişti hemen oturdu;
"Evet genç çiftimiz sizsiniz demek"
"Evet"
"Sizi çok mutlu gördüm şimdi mutluluğunuz hemen arttıralım" diyip konusmasina devam etti;
"Sayın Nil Aker, Oğuz Ateşi kocanız olarak kabul ediyormusunuz?"
"Evet" dedikten sorna büyük bir alkış koptu.
"Peki siz sayın Oğuz Ateş, Nil Akeri karınız olarak kabul ediyormusunuz?"
"Evet, ediyorum sonsuza kadar"

   Nikâh kıyıldıktan sonra dans etmeye kalktik. Pist doluydu ama biz sadece birbirimizi görüyorduk. Tüm sesler gitmişti sanki o an dünya durmuştu.

"Seni çok seviyorum Nil hemende çok"
"Bende seni çok seviyorum ve sonsuza kadar sevmeye devam edicem"
"Başımıza ne gelirse gelsin seni hep sevicem bunu unutma"
"Nasıl unutabilirim ki her saniye bana beni sevdiğini söylüyorsun"
"Ama çok seviyorum seni"
"Sevilmiycek kızda değilim"
"Vayy sende hemen egolandin"
"Öylemi odlum?"
"Öyle oldun."
Onunla saçmalamak bile çok güzeldi.

   Sonunda düğün bitmişti misafirlerimizi uğurluyorduk.
Umut yine bıkmış bir şekilde;
"Ayy valla ben bittim ya bana bir daha düğün felan demeyin nolusunuz"
Umutun bu cümleyi kurduktan sorna tanıdık ama pek hatırlamadığım bir ses;
"Sen zaten hep yoruluyorsun"

   Bazı anlar vardır. Sevinmek istersin ama şok olursun. Herşey tek tek gider ve sadece ona odaklanırsın biz hepimiz yan yana dizilmiş bir şekilde sesin sahibine bakıyorduk. Sesin sahibi Açelyaydi.