30.BÖLÜM

71 15 0
                                    

~CEZA~

   Her gün bir önceki günün aynısıydı. Bir farklılık yoktu. Artık bir beklentimde yoktu. Her şey böyle olmazı gerekmiş ve böyle olmuş.

   Buraya geldiğimizden beri hiç bir şey yememistik sadece suyumuz vardı artık oda bitmişti. Burası fazla sıcaktı bizde bol bol su tüketiyorduk.

   Hep birlikte oturmuştuk zaten hep oturuyorduk. Kimse tek bir kelime bile konuşmuyordu. Hepimiz bıkmıştık tek ihtiyacımız olan şey huzurdu.

   Açelya birden ayağa kalktı;
"Nere gidiyorsun?"
"Lavboya gitmem gerek"
"Benimde kapinin önünde beklememi istermisin?"
"Yok sen kal burda hemen gelirim zaten"
Açelyaya gülumsedikten sonra hizla merdivenleri çıkmaya başladı.

   Bir kaç dakka sonra Açelya merdivenlerde  iniyordu sonra birden;
"Nil ben iyi degilim sanırım bayılıyorum"
"Ne? Ne bayılması?"
Yanina koşa koşa gitim ama Açelya çoktan bayılmıştı.

   Açelyaydı bir koltuğa yatırdık ve uyanmasını bekliyorduk Umut telaşla;
"Niye bayıldı ki şimdi hiç bir şeyi yoktu?"
"Halsiz düştü kaç gündür yemek bile yemiyoruz"
"Doğru söylüyorsun:

   Bir kaç dakka sonra Açelya gözlerini açtı;
"Noldu bana?"
Hemen yanına gittim;
"Sadece bayıldın hiç bir sorun yok"
"Tamam ben biraz daha uyuyim"
Hepimiz birlikte Açelyanın tepkisine güldük.

"Kıza bayıldın diyoruz, biraz daha uyuyim diyor" Umutun konuşmasına kahkalarla gülüyordum.
"Neden böyle yaptı çok korkak bir kız aslında"
Oğuz duygusuz bir şekilde;
"Burda korku mu kaldı?"
Hepimiz hiç bir şey diyemedik.

   Oğuz çok haklıydı artık hiç birimizin içinde korku yoktu. Aramızda en korkak bile korkmuyordu. Sanki bizim burda duygularımız alınmıştı.

   Ben hep diyorum Ya? " bizim ruhumuzu kararttılar" diye bizim duygularımızıda karartılar. Hepimiz biliyorduk artık eskisi gibi olmıycaktık.

   Eskisi gibi olmamak; beni çok üzen bir cümle. Eski enerjim artık yok, eski gülüşüm yok, eskisi gibi nefes bile alamıycaktık. Burdan kurtulduktan sonra biz eskisi gibi olmayı nasıl başarıcaktik.

(YAZARIN ANLATIMIYLA)

   Herkez çok endişelyidi ama bir o kadarda korkusuz. Artık korku ne demek unuttular hiç bir şeyden korkmuyorlardı zaten en zor şeyi başarıyorlardı. Ailelerinden ayrı kalıyorlardı onlara özlem duyuyorlardı, en önemlisi bir arada kalmayı başarıyorlardı.

   Onlar bir arada kalarak her şeyi başarıcaklarina inanıyorlardı. Oraya altı kişi girdiler altı kişi çıkmayı başarmaya çalışıyorlardı.

   Umut hâlâ kendini suçluyordu ama arkadaşlarına belli etmemeye çalışıyordu.
Rüzgâr; artık tamamen umudunu kesmişti ordan kurtulamıycaklarını anlamıştı.
Açelya; artık hiç korkmuyordu başına gelenleri kabul etmişti.
Oğuz; sadece sevdiği kızı ve arkadaşlarını korumaya çalışıyordu.
Bulut; plan kurmaya çalışıyordu arkadaşlarını  kurtarmaya çalışıyordu.

   Aileler artık umutlarini çoktan yitirmişlerdi geleceklerine inanıyorlardı ama içerinde umut kalmamıştı. Her gün masaya bir tabak fazla koyuyorlardı ama tabak boş kalıyordu. Bu duruma ne kadar üzülselerde artık alışmışlardı. Rüzgarın babasının çevresi çok olduğu icin bütün her yere haber salmıştı ama hiç bir haber yoktu.
Bütün televizyon kanallarında çocuklarının resimleri çıkıyordu ama hiç kimse onları görmemişti.

(NİL'İN ANLATIMIYLA)

   Hepimiz birlikte otururken höpörlerden o iğrenç sesi duyduk;
"Çocuklar biliyor musunuz? Kaçarak çok büyük bir hata yaptınız o yüzden cezalısınız."
"Ne cezası?"
"Günlerdir açsınız suyunuzda bitti birde arkadaşınız da bayıldı o yüzden size yemek ve su yok"
Oğuz sinirle;
"Verme be senin yemeğine kalmadık kurtulucaz burdan senin suyunada yemeğinede ihtiyacimiz yok"
"Nil kızım sevgilini bu rüyadan uyandır"
Bende sinirlenmiştim artik;
"Sus be artık sus"

   Oğuzu bir şekilde sakinleştirmistik. Cidden artık bu adamı öldüresim geliyordu.
Günlerdir açtık, susamıstikta belk bizim ölümümüzde suszluktan olucaktı.

DOLUNAY GECESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin