17.BÖLÜM

98 20 0
                                    

~ORMAN~

   Hep birlikte oturmuş düşünüyorduk burdan çıkmak için pencere vardı ama umutun ayağı iyi değildi. Bulut hemen konuşmaya başladı;
"Umut iyisen bugün gidicez bu yerden"
"Evet akşama doğru daha iyi olurum"
"Tamam herkez kendini hazırlasın dolaplara bakın su bir kaç yiycek alin ihtiyacımız olucak"
Hemen dolaplara koştum;
"Burda bize yetecek kadar sandiviç var"
"Güzel Açelya Umutla sen ilgilenceksin oğuz ve Rüzgar la birlikte ip felan arıycaz"
"Tamam"

   Açelyayla birlikte Umutun basında beklerken diğerleri burdan kurtulmak icin ihtiyacımız olacak şeyleri aramaya gitmişti.
"Burdan kurtulcaz mı sence çünkü benim umudum yok"
"Öyle düşünme Açelya burdan kurtulcaz"
"Ormana çıkarak mı neredeyiz onu bile bilmiyoruz"
"Karamsar olmıyalım Açelya lütfen iyi düşünelim iyi olsun"
"Umarım iyi olur"

   Yaklaşık yarım saat sonra Oğuzgil gelmişti ellerinde bir minder birde kalın bir ip vardı sanırım karşı evden buraya geçtiğimiz ipti.
Hemen oğuzun yanına gittim;
"Sonunda geldiniz"
"Geldik Nil"
"Eeeee bunlar bizim işimize yararmı?"
Bulut hemen;
"Hemde nasıl minderi aşağı koyacaz düşersek bizi korur belki ipi de sağlam bir yere bağlıycaz"
"Bizim karşı evden buraya gelmemiz gibi"
"Aynen öyle"

  Hepimiz oturmuş kurtulucağımız saati bekliyorduk burda saat yoktu biz doğaçlama yapıcaktık başka çaremizde yoktu zaten burda ölümü bekleyemezdik.

   Bu sefer inanıyordum burdan kurtulcaktik herzaman umut vardı degilmi? Benimde içimde ufakta olsa bir umut vardı.
Umut yarı uykulu yari uyanık;
"Ben daha iyim burdan gidelim artık her saniye korku dolu anlar yaşamak istemiyorum"
"Gidicez hep birlikte geldik hep birlikte çıkıçaz burdan"

   Hepimiz burda oturmuş bekliyorduk oğuz stresten bacağını salıyordu sakinleşmesi icin;
"Sakin ol"
"Olamıyorum burdan gitmek istiyorum"
"Hepimiz gitmek istiyoruz"
Oğuz biraz sakinleşmisti.

   Artık gidicektik burdan kurtlucaktık her sey biticekti. Herşey herkez olması gereken yerde olucakti belki ruhumuz kurtulamıycakti ama bedenimiz kurtlucaktı.

   Bulut bir sağa bir sola yürürken konuşmaya başladı;
"Gitme vakti herkez hazır olsun"
Hepimiz hemen kalktık oğuz ve Bulut minderi aşağı atti ben hemen su ve yiyecek aldım Açelya ise Umutta yardım ediyordu.
Hepimiz pençerenin önüne geçtik ve bir ses duyuldu bu kapı açma sesiydi bulut hemen konuşmaya başladı;
"Hemen gitmemiz lazım burda kamera ve ses kayıdı vardır yani biliyorlardır hemen gitmemiz lazim"
Hemen Bulut aşağı atladı hiç bir şey olmadı hepimiz sıra sıra aşağı atladık ama aramızda bir kişi yoktu.
"5 kişiyiz kim eksik"
Açelya hemen;
"Umut yok sanırım yukarıda kaldı"
Sonra pencerede hiç görmediğimiz bir adam ve Umut vardı umutun kafasında silah dayamıştı.

   Hepimiz yukarı şok içinde bakıyorduk adam umutla birlikte geri geri gitti oğuz hemen ipe tırmanarak yukarı çıkmaya çalıştı;
"Oğuz gidemessin izin vermem"
"Gelicem Nil"
"Ya gelmessen"
"Gelicem dedimde ne zaman gelmedim?"
"Her zaman geldin"
Oğuz bana gülümseyip hemen ipe tırmanarak yukarı çıktı.

   Yukarıdan sesler geliyordu biri birni dövüyordu ama kim olduğunu bilmiyorum.
Bir kaç dakka sonra oğuz pencere ye geldi;
"Oguz?"
"Gelicem demiştim sana Nil"
Diyip hemen aşağı indiler umut iyidi oğuzun dudağı biraz kanıyordu;
"Oğuz dudağın?"
"Sorun yok Nil hepsi geçti burdan kurtuluyoruz"

   Hepimiz ormana doğru koştuk hiç cadde görmedik hiç bir şey yoktu.
"Böyle yürümeye devamı edicez hiç bir şey yok"
"Başka çağremiz yok en azından ordan kurtulduk"
"Evet haklisin"

   Saatlerdir yürüyorduk çok yorulmuştum ama en azından o evden kurtulmuştuk orman bile daha güvenliydi.
Güven duygusu çok özel bir duygudur güven olmadan hiç bir şey olmaz bir yer bize güven versin ki biz orayı sevelim ama o korku evi bize güven vermemişti.

   Çok yorulmuştuk ve bir ağacın altına oturduk. Açelya Umutla dönerek;
"Ayağın ağrımıyo degilmi?"
"Hayır turp gibiyim Maşallah"
Hepimiz gülerken Oğuz gülmüyordu;
"Oğuz neyin var?"
"Hiç"
"Evet bir şey var ama söylemiyorsun dudağın kanıyo diyorum sorun yok diyorsun"
"Sorun var hiç bir yerde güvende değiliz burası orman evet ama o eve yakın sana bir şey olucak diye aklımı yitirecem bir gun"
"Ya cidden mı ben sanki sana zarar gelsinde bir göbek atiyim diyorum hepimiz endişeleniyoruz"
Rüzgâr araya girerek;
"Tamam sakin olun kavga etmeyin"
Rüzgârı aldırmadan;
"O adamı mı dövdün?"
"Evet"
Hemen bur tane su şişesi cikardim biraz elime döktüm ve oğuzun dudağındaki kanı temizledim;
"Teşekkür ederim"
"Rica ederim"
Diyerek geri oturudum.

   Hepimiz korku içindeydik hâlâ kimse konuşmuyordu artık bir şey demeye de gerek yoktu herşeyin bitmesini istiyorduk ama bitmiyordu. Ben hep içimdeki ufacık umuda güvendim ve güvenim boşa çıkmadı biz artık o evden kurtulmuştum.
Bir kere demiştim ya "Burdan kurtulcaz" diye artık kurtulmuştuk, artık gökyüzünü görüyordük, artık özgürdük.

DOLUNAY GECESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin