VAHŞİ AV

22.Bölüm

Batman ve kedi kadın..

İyi okumalar!!

Üstüme atlayan Andre'ye hırlayıp tüm gücümle karşılık vermeye çalıştım. Arka patilerimle itmeye çalışırken dişlerimi kürküne geçiriyordum. Suratına geçirdiğim pençem ile yan tarafımızdan korkuyla hihleme işittim. Andre ile donup sesin geldiği yere baktık. Valeria ağzını eliyle kapatmış kocaman gözleriyle telaşla bizi izliyordu. İkimizinde ona bakmasıyla yanakları al al olup gözlerini kaçırdı.

Andre'ya her vurduğumda bunu yapıyordu. Ona zarar gelmesinden çok korkuyormuş gibi bir hali vardı. Hayran hayran ona bakan Andre'ye sinsi sinsi bakıp hızla saldırdım. Yana yuvarlanarak bu sefer ben üste geçtim. Kulakları kalkmış kocaman gözlerle şaşkınca bakan kurduna güldüm.

"Ha ne oldu koca oğlan!!" derken geriye uçmamla çığlık attım. Tabi kurt formunda olduğumdan vahşi hayvan sesi yayıldı etrafa

"Ne olmuş koca kızz!" Beni taklit ederek alayla konuştuğunda içine düştüğüm çalının içinden homurdanarak çıktım. Tüylerimin arasına sıkışan çalı parçalarının yanıma gelen Valeria çıkarmaya başladı.

"Bence çok iyiydin." Artık evi burası olduğundan bizimle yaşayan Valeria bir haftadır hepimize alışmıştı. O çekingen tavırları gitmiş aslında Andre'ye ne kadar benzediği ortaya çıkmıştı. Ağır başlı tavırları, ılımlı konuşmaları ile oldukça iyi bir Luna olacağını gösteriyordu. Yaşına göre oldukça olgundu. Arada ortaya çıkan utangaçlığı görmeye değerdi. Andre o halinden zevk aldığından sürekli onu utandırmaya çalışıyordu. Araları iyi gibi duruyordu ama emin değilim.

"Bebeğim kaybedenlerin yanında durmak yerine gelip eşini tebrik et!" Kendini beğenmiş tavrıyla seslenen Andre'ye kükreyip saldırdım. "Ben sana gösteririm kaybedeni!" Birlikte yuvarlanırken kürküne dişlerimi geçirmeye çalışıyordum. Patileriyle ısırmamı engelliyordu.

Valeria yine yerine oturmuş Patricia ve Bethany ile bizi çekiştiriyorlardı. Bethany son zamanlarda daha iyi görünüyordu. Ama sadece görünüyordu. İçten nasıldı bilmiyorum.

Andre boynumun yan tarafına dişlerini geçirip yana yuvarlanmamı sağladı. "Dikkatini topla koyun!" Yattığım yerden kalkıp dişlerimi göstererek hırıldadım. "Kurdum ben kurt!" Koşup pençelerimi açarak üstüne sıçradığımda yana kayıp sıyrıldı. Yan taraftan pençelerini karnıma sarıp yuvarlanmamızı sağladı. Arka patilerimi yüzüne geçirdiğimde geriye çekildi. Tekrar yattığım yeren kalkıp havaya sıçrayarak ayağa kalkmakta olan Andre'ye dört patimle tekme attım. Andre geriye uçarken bende geriye uçup dört ayağımın üstüne kondum.

"Way be kimin kızı!!" Kapıdan çıkan annem üniformasını giymiş karakola gitmek üzereydi. Kuyruğumu deli gibi sallayıp ona doğru uluduğumda elini havaya sallayıp kahkaha attı. "Deli kız!" O sırada kendimi yerde Andre'yi üstümde gördüğümde annem "Aaa ooww!" dedi. Kızların kıkırtısını da işittim. "Üzgünüm tatlım, umarım canın acımamıştır." diye seslenen anneme uluyarak karşılık verdim.

"Güzel hareketti kardeşim ama savaşta dikkatini dağıtırsan her an biri boğazını parçalayabilir." Patileri ile göğsümü sıkıştıran Andre cümlesini tamamlar tamamlamaz boğazıma dişlerini geçirdi. Diğer ısırıklarından daha çok canımı yakan ısırığı ile acıyla çığlık attım.

"Andre oraya gelip kıçını tekmelerim senin! Kardeşinin canını yakma!" Annem ellerini beline koymuş çatık kaşları ile kızgınca bakıyordu. Arkasından çıkan babam beline sarıldığında ona dönüp cilveyle kıkırdayarak öptü. Babamı görünce beni bu kadar çabuk unutmasına kocaman gözlerle bakakaldım.