VAHŞİ AV

28.Bölüm

İyi okumalar!! ^.^

Yüzümün her yanına kondurulan öpücüklerle uyandım. Öpücüklerin arasından gözlerimi açmaya çalıştım. Ellerimle öpen kişiyi engellediğimde ancak gözlerimi açma fırsatı bulmuştum. Ellerimin arasında ki yüz huzurlu gülümsemesiyle beni karşıladı.

Parmaklarımın arasında ki sakalları iyice uzamış omzuna kadar gelen saçlarına karışıyordu. Dün gece dediği gibi gerçekten evsize benziyordu. Gözlerinde sonunda huzura erdim bakışı olan bir evsiz. Ben yokken o evsiz ben de başıboştum.

Kolarımı boynuna dolayıp dudaklarına yapıştım. Belime ve sırtıma dolanan kolları eskisi kadar olmasada kaslıydı halen. Bir an önce sevgilimle ilgilenip onu eski haline çevirme isteğiyle doluydum. Dört ayı bensiz geçirmiş olması yüreğimin sıkışmasına neden oluyordu. Öpücüklerimi yanağına ve boynuna sıraladım.

"Ulrich nerede?" Bebeğimin yokluğu anında gözüme batmıştı.

"Daphne daha demin aldı. Baktı sen uyuyorsun bari ben doyurayım bir altını değiştireyim dedi." Munzur sesine kaşlarımı kaldırarak baktım.

"Doğru gece saat başı uyanıp o emzirdi." diye ağzımın içinde homurdandım. Kollarımı yukarı gerip bedenimi esnetirken derince esnedim. Kaiden gülen gözlerle beni izliyordu. Saçlarından çekip boynuma gömdüm yüzünü. "Kalk hadi şu evsiz görüntünden kurtulalım." deyip kıkırdadım. Boynuma öpücüklerini sıralarken kıkırdadı. Belime sarılıp kendiyle beraber benide kaldırdı. Bacaklarımı beline sarıp koala gibi gövdesine sarıldım.

Banyoya girdiğimizde kucağından inip klozete oturmasını sağladım. Dolapları karıştırıp traş makinesi bulduğumda zafer dansı yapacak kadar sevinmiştim. Kendi banyomda bulamasam Andre'den isteyecektim.

"Nasıl bir model istiyorsun?" Sevgilimin kucağına otururken başını arkaya attım.

"Sakalları tamamen traş et, saçımı da sana bırakıyorum güzelim." Baldırlarımı okşarken konuştu. Başımı sallayıp düşünürce yüzünü inceledim. Kısa saç modeli güzel olurdu aslında. Sakallarını tamamen traş etmeye başladım. Ben odaklanmış işimi yaparken o da bir an olsun gözlerini üstümden ayırmıyordu. Her açıdan özlediğini içime dolan hislerinden anlayabiliyordum. Bana göre bir günlük ayrı kalmış olsamda bende onu özlemiştim.

Sakallarını tamamen traş edip güzel teni ortaya çıkınca sıra saçlara geldi. "Üstleri uzun bıraksam yanları kısaltsam nasıl olur?" dedim. Omuz silkmekle yetindiğinde cevabımı almıştım. İlk saçlarını kısalttım Ardından bir tokayla üst kısmı ayırıp bağladım. Sınır çizgisi belirleyip yanları kısaltmaya Başladım. Yanlarla işim bittiğinde üst kısımlarını dolaptan aldığım küçük makasla düzelttim. Çevresinde kalan saç parçalarını elimle silktim.

"Benden iyi kuaför olur." deyip eserime hayranlıkla baktım. Yüzü tamamen ortaya çıkmıştı. Hafif belirgin elmacık kemikleri sert bir mizaç veriyordu. Çekik gözlerinin üstünde kalın kaşları vardı. Minik kalkık burnu kıskanılacak türdendi. Saçlarının yanlarını iyice kısaltmış üst kısmı hafif uzun kalmıştı.

"Elinin değdiği her şey güzelleşiyor." dediğine başımı yana eğip gülümsedim. Halen kucağında otururken tişörtünü çıkardım. Dudaklarına uzandığımda anında karşılık verdi. Yoğunlaşan öpüşmemiz özlem doluydu. Yüreğinin pır pırları kulağıma doluyordu. Elimi tam kalbinin üstüne koyduğumda hızlı atan varlığını hissettim.