2.Bölüm

7.3K 495 293
                                    

Multimedya; Alexa Foster

İyi okumalarr!! ^.^

Eve geldiğim de minik tüy yumağını yıkayıp eve saldım, ardından ikimizin de karnını doyurmak için kendimi mutfağa attım. İlk önce bir kaseye süt koyup yere koydum. Anında gelip sütüne yumulan tüy
yumağına kıkırdadım.

"Çok mu açsın?"

Kendim için, meyve suyunu ve mısır gevreğini hazırlayıp televizyonun karşısına geçtim. Netflix'ten aksiyon filmi açıp mısır gevreğimi yemeye başladım. Kahvaltı şeklim böyleydi. Akşam yemeğinde annem olursa canımız ne çekerse onu yapardık. Çalıştığı vakitler teyzem Taylor ile hazırlayıp yerdik.

Film bittikten sonra odamı yerleştirmeyi düşünüyordum. Ardından duş alıp, hazırlanıp Patricia'nın dediği bara giderdim. Annem için sorun olmayacağına eminim ne de olsa 19 yaşındaydım. Benim yaşımdakiler ayrı eve çıkıyordu. Bir ara ayrı eve çıkmak için annemi zorlasamda büyük bir tartışma sonucu -bir gece nezarette kalmamdan sonra- tartışmayı annem kazanmıştı. Bir daha da konusunu açmadım. Hayatta yanımda bir tek annem vardı onu da tamamen kaybetmek istemiyordum.

Filme odaklanmaya çalışırken aklıma ela gözlü adam takıldı. Bana karşı tavırlarının nedenini hiç anlamamıştım. Sinir bozucu bir tipti. Daha fazla canımı sıkarsa yumruklamaktan çekinmeyecektim. Onun ve grubunun bana yakın gelmesi de ayrı konuydu. Bu zamana kadar yaşadıklarımdan dolayı normal olmadığımı elbette düşünüyordum ama bu gün ayrı bir tuhaftım. İçimde ki karmaşık his zihnimi rahat bırakmıyordu. İçimde sanki benden bağımsız bir varlık vardı ve benim duygularımla hareketleri değişiyordu. Sanki bu zamana kadar içimde bir boşluk vardı ve artık o boşluk dolmuştu.

İşittiğim yüksek ses ile daldığım düşüncelerden sıçrayarak çıktım. Ellerim kulaklarıma giderken sinirle soluyarak çalan telefonu açtım. Bu lanet telefon daha öncede mi böyle yüksek çalıyordu?!

"Tatlım!" Annemin sesini işittiğimde derin nefes alarak sakinleştim ve cevap verdim. "Alo, anne."

"Bu gece eve gelemeyeceğim onu haber verecektim." Her zamanki gibi.. Arkadan gelen seslere bakılırsa dosyalarla uğraşıyordu. Mısır gevreğinden ağzıma alıp yerken "Tamam. Bende yeni tanışğım kişilerle bara gideceğim." dedim.

Arkada ki sesler anında durunca dikkatini çektiğimi anladım.

"Kimlerle tanıştın ve nerede?" Meraklı sesinde farklı tınılar vardı.

Önemsizmiş gibi "Patricia ve arkadaşları, kayıt yaptırmaya gittiğimde kampüste tanıştım."dedim. Bağıcığım ile oynayan küçük beyaz kedi düşüp yuvarlandığında gülerek baktım. "Bu arada artık bir kedimiz var."

Telefonun öteki ucundan derince alıp verdiği nefesleri işitebiliyordum.

"Pekala dikkat et kendine ve küçük hanım o tüy yumağının bütün sorumluluğu sana ait!" Sesi ilk başta rahatlamış gibiydi ardından yükselerek kulağımın acımasına neden oldu. Telefonu kendimden uzaklaştırarak ağlayacak gibi tavana baktım.

Neden tanrım?!

"Tamam anne, seni seviyorum!" Lütfen telefonu kapat beynim patlayacak gibi. İçimde ki tuhaf his geçmiş şimdide kulaklarım sızlıyordu.

"Bende tatlım." Sevgi dolu sesini işittiğimde gülümsemeden edemedim. Seviyordum bu kadını.

Telefonu kapattığımda parmaklarımla başımı ovmaya başladım. Televizyonun sesi bir alçalıp bir artarken derin nefesler alıp rahatlamaya çalışıyordum. Televizyonun sesini aniden artınca kulaklarım acıdı.

VAHŞİ AVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin