5.Bölüm

6.6K 462 266
                                    


İyi okumalar!! ^.^

Kütüphaneden çıktığımda hava çoktan kararmıştı. Kitaplarla o kadar çok içli dışlı olmuştum ki vaktin bile farkında değildim. Zihnim bulanmış ve yorgundu. Başım ağrımak üzereydi. Bedenim ise bunun zıttı olarak enerjikti. Kurt özelliklerini bana kattığı bu güzelliği şimdiden sevmeye başlamıştım.

Titreyen telefonum ile ceketimin cebinden çıkarıp kim olduğuna baktım. Annemdi, eve gelmiş beni göremeyince merak etmiş olmalıydı.

Bekletmeden açtım."Alo?" İşittiğim derin nefes ile rahatladığını hissettim. "Tatlım neredesin?!" Sesi titriyor gibiydi ama tam anlayamadım. Çatılan kaşlarım ile hızlı adımlarımı jeepime yönlendirdim. "Kütüphanedeydim anne. Bir sorun mu var?"

Jeepime vardığımda binip çalıştırdım. Bir yandan da seslere odaklanıyordum. Arkadan fısıldamalar geliyordu. Sızlayan kulaklarımı umursamayıp konuşulanlara odaklandım.

'Kütüphanedeymiş.'

'Tamam, benim için sorun değil beklerim. Eve geldiğinde onunla tanışmak istiyorum.'

Kulaklarım tekrar sızladığında inledim. Telefonu hızla kendimden uzaklaştırdım. "Siktir." Umarım duymamıştır. Kalın bir erkek sesi duymuştum. Kiminle konuştuğunu çok merak ediyordum. Hem kim benimle tanışmak istiyordu?

"Hayır bebeğim. Eve hızlı gel misafirlerimiz var." Yalan söylemediği için içim ferahladı. Büyük ihtimalle duymadığımı sanıyordu.

"Tamam anne, görüşürüz."

"Görüşürüz tatlım."

Telefonu kapatır kapatmaz hızımı artırdım. Annemle uzun ve ciddi bir konuşma yapacağım sıra misafir çıkmıştı. Onu da geçtim bu yorgun halimle bir de onlarla uğraşacaktım.

Ara ara yanından geçtiğim sokak lambaları caddeleri aydınlatıyordu. Bazı bar kafeler ve restoranlar halen açıktı. Pineville'ye göre daha az insan vardı dışarıda. Gülüşen arkadaş grupları, yaşlı çiftler, bebekleri olan evli çiftler ve daha bir çok kişi. Hepsinin kendine göre sıkıntısı vardı ama eminim benim ki kadar anormal değildir. Yanından geçtiğim geniş alanda yeni yeni boşalmaya başlıyordu. Açık alan konserleri burada yapılıyor olmalıydı. Konser alanının hemen ilerisinde içindi küçük göl olan doğa parkı vardı. Tabelada Drake parkı yazıyordu. Bir ara gelebilirdim. Güzel yürüyüş alanı vardı.

Caddelerde ilerlemeye devam ederken yanından geçtiğim büyük Blockbuster marketi ile özlemimi hatırladım. Pineville'de de bu marketten vardı. Bulabileceğiniz bütün film dvdleri mevcuttu.

Barbara ile hep fantastik film izlerdik. Onu çok özlemiştim. Arada yazışmak dışında iletişimimiz olmuyordu. Doğaüstü varlıkları hep sevmişimdir ama hiç bir zaman başıma geleceğini tahmin etmemiştim. Tam tersine yaşadığım bazı ürkütücü olaylar yüzünden ruh hastası gözüyle bakıyordum kendime. Şimdi ise kendime göre gayet normaldim.

İçimde kıpraşan özlem filizlerine iç çektim. Bir kurt eşim vardı ve onu daha ilk kez bu gün görmeme rağmen özlem duyuyordum. Kumral pürüzsüz teninde dudaklarımı gezdirme isteğiyle doluydum. Ya da boynuna başımı gömüp sonsuza kadar ona sarılırken kokusunu ciğerlerimde dolaştırmak istiyordum. Aldığım nefes oksijen yerine onun kokusu olsun istiyordum.

Sonunda eve vardığımda arabayı park edip çıktım. Eve yürümek için arkamı döndüğümde gözüme ilk önce etrafın karanlık oluşu takıldı. Esen rüzgar büyük ağaçların yapraklarına çarpıp gecenin ninnisini çalıyordu. Ürkütücü ninni kulağıma dolup tüylerimin diken diken olmasına neden oldu. Karşımda duran iki katlı ev dışında ki diğer evlerle aramızda mesafe vardı. Evlerin bahçeleri büyük olduğu için evler yakın değildi. Şaşkın gözlerimi evde ve mahallede dolaştırdım.

VAHŞİ AVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin