1.Bölüm

16.8K 660 522
                                    

Merhabaaa! Öncelikle benim dünyama hoşgeldiniz! ^.^

Bu kitap benim yazdığım ikinci kitap olacak, ilk kitabımda edindiğim tecrübeyle daha güzel olacağına inanıyorum. ^.^

Gözden kaçırdığım yazım hatalarım olursa şimdiden kusuruma bakmayın. ^.^

Kitabıma şans verdiğiniz için şimdiden teşekkür ederim. <3

Başlama tarihlerini alayım!!! ^.^

Başlayın hadi!! İyi okumalar!! ^.^

Kıvırcık kahve saçlarımı uçuran rüzgar ile gözlerimi açtım. Tenimi okşayan rüzgar bahar ayının en sevdiğim özelliğiydi. Gözüme çarpan güneş ışığı gözümü aldığı için kahve gözlerimi kısmak zorunda kaldım. Güneş ise en büyük düşmanlarımdan biriydi. Sevmediğim çillerimin daha da belirginleşmesini sağlıyordu. Fondötenle bile kapatamadığım çillerim bedenimde gördüğüm tek kusurdu.

Yattığım yer rahat olmayacak kadar sertti. Gözlerimi güneşten korumak için elimle siper ettiğimde bedenimi gizleyecek kadar uzun çimenlerin tepemde uçuştuğunu gördüm. Gördüğüm manzara ile endişeyle yattığım yerden hızla doğruldum.

Lanet olsun!

Neredeyim ben?

Çevremi saran geniş gövdeli ağaçlar bana ormanın içinde olduğumu bağırıyordu. Zihnim bomboştu. Kim olduğumu, buraya nasıl geldiğimi hiç bilmiyordum. Rüyada mıydım? Gerçekte mi? Onu bile anlayamadım. Zihnim bulanmış, sanki gözlerimi kendi dünyam dışında bir yerde açmıştım.

"Alexa.."

Duyduğum derinden gelen ses bedenimde yüksek bas müzik etkisi yarattı. Alexa? Evet bu bendim! Benim adım Alexa Foster'dı. İyide burada ne işim vardı?

"Alexa.."

Tekrar ismimi işittiğimde ayaklarım yolu biliyormuş gibi adımlamaya başladı. Yürüdükçü diz kapağıma kadar gelen çimenler tenime değiyor gıdıklanmama neden oluyordu. Uzun çimenlerin arasında saklanan inci taneleri gibi papatyalar vardı. En sevdiğim çiçeklerden biriydi. Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde burayı biliyormuş hisse doldu içime. Hatta biraz ilerimde nehir vardı. Hatırladığım detayın ardından suyun sesini işittim.Tanıdık gelen hisler aklımın daha da karışmasına neden oluyordu. Buram buram dejavu hissi kokuyordu.

Işığı yutan geniş gövdeli ağaçların arasından geçerken bütün algılarım açıktı. En ufak sese dahi irkiliyordum. Normalde hayranı olduğum ormana nasıl geldiğim sorusu zihnimde gezindiği için keyfini çıkaramıyordum.

Adımlarım sonunda varması gereken yere vardığına karar vermiş gibi durdu. Karşımda gördüğüm yapıt ile nutkum tutuldu. Yüreğim ne olduğunu biliyormuş gibi heyecanla pır pır atmaya başladı. Damarlarımda akan kanın hızlandığını hissettim. Dağ ile bitişik asırlar öncesinden kalma yapıta kutsal mekan havası vardı. Taşıdığı enerji ona hayranlıkla dolamama neden oldu.

Merdivenlerden çıkıp sutunların arasında ilerlemeye başladığımda kulaklarıma fısıltılar doluştu. Sanki geçmişte yaşayanların ruhları buraya hapsolmuş gibiydi, görünürde yoklar ama varlıkları sürüyordu. Tüylerim diken diken olurken nutkum tutulmuş halimle yapıtı inceledim.

VAHŞİ AVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin