4.Bölüm

7K 446 233
                                    

Multimedya; Kaiden & Alexa

İyi okumalarr!! ^.^

Pır pır çarpan yüreğimi sakinleştirmeye çalışıyordum ama nafile. İçimde kıpraşan varlıkta buna hiç yardımcı olmuyordu. Rexa'da en az benim kadar heyecanlıydı. Emin olduğum bir şey daha vardı, Kaiden ve Rose'da benim gibiydi. İçgüdülerim tüm gücüyle bağırıyordu resmen.

Bahar ayı gelmişte, yazın heyecanı sarmıştı ruhumu, kendimi o kadar enerjik, mutlu ve heyecanlı hissediyordum. Bu hissettiklerimin ne olduğunu az çok biliyordum ama inanasım gelmiyordu.

Ergenliğe yeni girmiş bir kızken Taylor teyzeme aşkın ne olduğunu sormuştum. O ise yanıma oturmuş, gözleri farklı ışıltılar barındırırken uzaklara dalmıştı.

'Yüreğini pır pır ediyor ve kendini yeni doğmuş gibi hissettiriyorsa o insan senin için diğerlerinden daha önemlidir. Ona karşı hissettiğin samimiyet ve yakınlığı başka hiç kimseye hissetmezsin. Karşına çıktığı zaman benim kaderim o dersin.'

Söyledikleri daha dün gibi aklımdaydı. Şuan ne demek istediğini anlayabiliyordum. Her ne kadar ilk görüşte ona karşı böyle hissetmiş olmam, güvensizliğimi yok etmiyordu. Kızlar aşkı ilk babalarından öğrenirdi benim ise aşkı öğretecek bir babam yoktu. Erkeklere karşı aşk konusunda güvenim yoktu.

İlk gördüğünde onunda bana karşı bir çekim hissettiğine dair hislerim vardı. Eğer öyleyse bana kendisini kanıtlaması gerekiyordu.

Ah tanrım! Belki de saçmalıyorum.

Ne aşkı Alexa? Kendine gel! İlk görüşte yüreğin pır pır edip, nefesin kesildi diye aşık oldum demekte neymiş?

Hem belki Rose ile aralarında bir şey vardır. Nedense bu düşünce yüreğime cam parçalarını saplıyormuş gibi canımı yaktı. Kesinlikle saçmalıyorum.

"Görünüşte bir hastalığı yok. Yalnızca fazla zayıf, bir kaç vitamin tavsiye edeceğim cadde başında ki dükkandan alabilirsin." Kulaklarıma dolan kadifemsi sesi tenimi yalıyormuş hissi yarattı. Adamın sesi bile ilahiydi. Yanaklarımı ısırıp içimde ki kıpırtıları umursamamaya çalıştım.

Mia'yı Rose'a uzatırken son defa başını sevdi. Mia ile ilgilenirken oldukça kibardı.

Başımı sallayıp "Pekala, sevindim iyi olmasına. Olur alırım." dedim. Ben konuşurken sonsuz ormanı andıran gözlerini üstümden ayırmayıp, samimi yoğun duygularla parıldaması, boğazımdan göğsüme sıcak bir şeylerin akmasına neden oluyordu.

"Seni daha önce buralarda görmedim. Yeni mi taşındın?" Mia halen elindeyken oldukça samimi tavırları olan Rose'a döndüm. İyi bir kıza benziyordu. Biri mavi, biri kahverengi olan gözleriyle ayrı bir güzeldi.

"Annem şerif, işinden dolayı Kuzey Carolina, Pineville'den buraya taşındık." Ben öyle biliyordum ama içimden bir ses bunun bir bahane olduğunu bağırıyordu.

"Teninin güzelliğinin neden böyle olduğu şimdi anlaşılıyor." Kadifemsi, erkeksi sesi algıladığımda nefesim kesildi. Gözlerinde açık açık beğeni gördüğümde kalp ritimimin durduğunu sandım.

Siktir! Benimle flört mü ediyordu?

"Telefon mu çalıyor?" Rose cevap beklemeden Mia ile odadan çıktı. Çıkarken otomatik kapanan kapıya Kaiden ile oda da tek kalmış olduk. Telefon felan çalmıyordu, resmen yalnız kalmamızı sağladı.

VAHŞİ AVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin