VAHŞİ AV

21.Bölüm

Multimedya; Andre ❤️ Valeria

İyi okumalar!! ^,^

Andre..

Yeri sarsan adımları kendinden emin ve sertti. Düşman kabile artık sabrını oldukça zorlar olmuştu. Hele ki son olayda kardeşinin yaralanmasına sebep olmaları hepsini öldürme arzusuyla dolmasına neden olmuştu. Soluduğu defne ağacı kokusu aniden durmasına neden oldu. Kasılan bedenini saran kokuyla saf huzuru hissetti. Koku yıllar sonra evini bulmuş keşiş gibi huzurlu hissetmesine neden olmuştu.

Göğsünün tam ortasında ki doluluk hep olmasını istediği histi. Defne ağacı kokan minyon beden odasındaydı şuan. İlk gördüğü saniyelerden itibaren aklından çıkmaz olmuştu. Sürekli yanında olma ve onu kollarına alma isteğiyle doluydu. Yanına gidememek canını sıkmıştı.

Yumruklarını sıkıp kendini kokunun tesirinden kurtardı. Sert adımlarını koridorda devam ettirdi. Sonunda vardığı odanı kapısını çalıp aldığı izin ile içeri girdi. Saçlarını yeni kestirmiş adam çalışma masasına tünemiş çalışıyordu. Odayı saran kitap kokusu anında burnuna doldu. Odanın her yanı eski kitaplarla kaplıydı. Koyu kahve gözlerle buluştuğunda güveni hissetti. Andre'nın gözünde giydiği beyaz tişört gibi bir ruha sahipti. Saf ve korumacı.. Tam kaybettim dediği an tanrı karşısına ikinci bir baba çıkarmıştı karşısına. Andre hiç olmadığı kadar ona sadık bir evlat olarak görüyordu kendisini. Ona ve annesine yaptıkları için minnettardı.

"Gel otur evlat." Tok kadifemsi ses öksüz ve yetim olan ruhunu okşadı.

"Brad Clark ile artık bizzat görüşmelisini. Bu seferki saldırıları sınırı aştı." Ayakta dikilmek yerine karşılıklı olan deri koltuklardan birine oturdu.

Brad Clark; en acımasız alfalardan biriydi. Babasının yolunu izlemiş, sürüye çiğ et yedirerek daha da vahşileştirmiş cani bir alfaydı. Onlar için hayat felsefesi; Fethet, yok et ve ganimeti al.. Başka sürülerin erkekleri düşman, kadınları ise ganimetten başka bir şey değildi. Kendi içlerinde bile sert hiyerarşileri vardı.

"İşin içine biz girersek, savaş olur Andre. Bilmiyormuş gibi konuşma. Savaşmak için yanlış bir dönem. Uğraşmamız gereken başka sorunlar var. Özellikle de Alexa'yı ilgilendiren sorunlar." Önünde ki antik çağ kitaplarını kapatıp oğlu gibi gördüğü genç adama döndü. Alexa'nın yaralanmasına ne kadar öfkelensede mantığını kullanmalıydı. Bütün sürünün canı söz konusuydu. Üstelik kızının eşi karşılığını yeterince vermişti. "Olabildiğince kavgaya girmemeye çalışın. Söz konusu canınız olursa iş başka, o zaman o sürüyü kazırım ama şuan gençler arasında kalmalı. Bu arada eşini bulmuşsun tebrik ederim evlat."

Andre saygıyla başını eğdi. Yine göz önüne gelen kız yüreğinin sıkışmasına neden oldu. Yabancı olduğu bu hisler onu zorluyordu. Her ne kadar sonunda eşini bulduğu için memnun olsada alışması gerekiyordu. Özellikle de onun.

Ivan çenesini kaşıyarak "Kız hakkında bilgin var mı?" dedi.

Andre dalan gözlerini Ivan'a çevirdi. Son zamanlarda sürekli traş olduğunu fark etti. Aklına direk şerif Daphne geldi. Yıllar sonra bile kos koca alfayı dize getiriyordu. Ivan için oldukça değerli olduğunu görebiliyordu.

"Daha tanışma şansımız olmadı." dedi.

"Ne bekliyorsun oğlum gitsene kızın yanına! Burada kimseyi tanımıyor zorlanması olağan. Yanında dur ki senden güç alsın."