12.Bölüm

4.5K 319 117
                                    

Multimedya; Kızlarımız..

İyi okumalar!! ^.^


Dün hareketli ve eğlenceli geçen akşamımın ardından Kaiden beni eve bırakmıştı. Helena'nın benim için yaptırdığı bebeğe aşık olmuştum resmen. Yanaklarına öpücükler kondurarak teşekkür etmiştim.

Üstüme giydiğim kot şort tulum ayna karşısında düzelttim. Yanan tenimin ferahlaması için saçlarımı topuz yaptım. Dolunaydan sonra sanki daha çok yanar olmuştum. Vücut ısım o derece yüksekti. Babam dönem dönem dişilerde böyle olacağını söyleyip beni rahatlatmıştı.

'İçinde kırmızı tişört var'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'İçinde kırmızı tişört var'

Ayağıma giydiğim beyaz sporlarım ile hazırdım. Küçük resim defterimi ve kalemlerimi alıp çantama koydum. Çevremde dolanan Mia halen ilgi istiyordu. İlgi manyağı bu kedi. Sabah uyandırıp öğlene kadar onunla ilgilenmeme rağmen halen oyun istiyordu.

Evden çıkıp jeepime bindim. Gidelim bakalım nehir kenarına!!

Bize 10 dakika mesafelik uzakta olan nehir kenarına sürmeye başladım. İki mahalle ötemizdeydi nehir. Nehrin yanına ilk en son gidişim Rexa sayesindeydi. Onu kabullenme sürecindeyken iskelede benimle konuşmuştu. Birinin geldiğini söyleyip beni tekrar eve götürmüştü. Tabi o kısımları hatırlamıyorum. Uyandığımda odamın her yeri çamurdu.

Asfalt yoldan toprak yola sapıp bayır aşağı sürdüm. Nehrin kenarına vardığımda arabayı park ettim. İlerde iskele olduğunu görüyordum. Çantamı alıp iskeleye doğru ilerlemeye başladım. İskeleye ilerledikçe bizim dağ evin çatısını görür gibi oldum. Büyük, gökyüzüne yükselen ağaçlar saklıyordu.

Rexa'de benimle aynı anıyı hatırlamış gibi içimde kıpır kıpır oldu. Nehrin diğer tarafı Neopte kabilesine aitti. Kaiden'a yakın olmak ikimizide heyecanlanlandırdı. Süprizini en kısa zamanda vermesini istiyordum. Yoksa benden önce Rexa üstüne atlayacaktı.

Ayakkabılarımı çıkarıp iskelenin ucuna oturdum. Ayaklarım soğuk suyla temas ettiğinde oh çektim. Bedenim yanıyorken soğuk su iyi gelmişti. Kış ortamında sıcak odada bunalıp camı açtığımızda yüzümüze esen rüzgar gibi etki etmişti.

Çantamdan küçük çizim defterim ile kalemimi çıkardım. Birden geliştiği için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Odaklanmam işimi daha kolaylaştırır belki.

Gözlerimi sıkıca yumup derin nefesler aldım. Nefes alış verişlerimi yavaşça uygularken çevremi dinledim. Kuş sesleri, rüzgarın ağaç yapraklarına çarpışı, ormanın ninnisi gibiydi. Kendi hikayesini çalıp, söylüyordu. Sadece dinleyenlerin anlayacağı bir hikayeydi. Gözlerimi açmadım. Zihnimi boşaltıp, parmaklarımın arasında ki kalemin kendi kendine oynamasına izin verdim.

VAHŞİ AVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin