West Coast

forty eight

Gecenin bir yarısı, Zayn'in çalan telefonuna uyandım. Onun telefonu çalmasına rağmen o hala uyuyordu. Yatakta ona doğru dönmeye çalıştım ama tam arkamdaki bedeni buna engel oldu. Omzum göğsüne çarpmıştı. Belimin üzerinde duran kolunu dürttüm bir yandan ona seslenirken.

"Zayn. Telefonun çalıyor."

Gözlerini açmaya bile tenezzül etmeden "Siktir et. Çalar kapanır." diye mırıldandı. Uzanıp komodindeki telefonda arayan kişinin adını görmeye çalıştım. Leo arıyordu. Onu tekrar dürttüm.

"Leo arıyor."

Tek gözünü açıp bana baktıktan sonra yatakta doğruldu ve kolunu üzerimden komosine uzatıp telefonu aldı. Üzerime doğru eğilen bedeninin altında ezilmiştim resmen. Telefonu açıp kulağına koyduğunda dirseğiyle yataktan destek alıyordu.

"Saate bak amına koyayım. Gece yarısı."

Onu azarladıktan sonra birkaç saniye söylediklerini dinledi. Kaşları çatılmıştı ve kapalı olan gözünü de açıp bana bakmıştı.

"Burada. Yanımda." dedi ve telefonu bana uzattıktan sonra da "Sana bir şey soracakmış." diye ekledi. Uzattığı telefonu alıp "Efendim Leo." dedim. Zayn ise dirseği hala yastığından destek alırken yan bir şekilde duruyor ve dikkatle beni dinliyordu.

"Çok acil bir şey sormam gerekiyor."

"Sor." dedim göz ucuyla Zayn'e bakarken.

"Bu şeyler...hamilelik testleri yüzde yüz doğru sonuç mu veriyor?"

Havalanan kaşlarımı görünce Zayn "Ne oldu?" diye sordu ama ona cevap vermek yerine Leo'ya cevap verdim.

"Yüzde yüz değil...ama eğer birkaç tane yaptıysanız ve-"

"Dört tane yaptık, hepsi çift çizgi." diye lafımı böldüğü sırada Zayn kulağını telefona yaklaştırmış Leo'nun söylediklerini duymaya çalışıyordu.

"O zaman...hepsi pozitifse-"

"Hamile mi yani?" diye yine lafımı kesti.

"Evet. Hamile."

Söylediğim şeyden sonra Zayn gözlerini devirip nefesini sinirle dışarı verdi ve elimdeki telefona uzanıp aldı.

"Kızı hamile mi bıraktın amına koyayım? Sen gerizakalı mısın?"

Neden bu kadar sinirlenip bozulmuştu anlam verememiştim ama bu olaya bu kadar bozulması beni rahatsız etmiiti.

"İyi halt yedin. Aptalın önde gidesin." dedi ve telefonu kapatıp yatağa attı yavaşça.

"Hamile mi kesin?"

"Evet." dedim ona bakmadan. Sesim soğuk çıkmıştı ama şuan o bunu fark edemeyecek kadar sinirliydi. Bu yüzden ona direkt "Sen niye bu kadar bozuldun?" diye sordum. Bana çok ani baktı.

"Bozulmadım. Onların ilişkisinden banane. Ama..."

Cümlesine devam etmek yerine derin bir nefes aldı.

"Ama ne?"

"Bu bölgede hayat kolay değil. Sana daha önce de söyledim. Birkaç saniyelik zevk için bir çocuğu da böyle bir hayata mahkum etmek bencillik. Bu bölgede yaşarken dünyaya bir çocuk getirmek bencillik."

Elimi uzatıp parmaklarımın tersiyle yanağını okşadım. "Aldırır. Çözümü var." dediğimde sesli bir şekilde yutkundu. Karşıya, pencereye bakıyordu şimdi de.

"Bu noktaya gelmek yerine önlemini alsaydı. Boşuna mı kondom üretiyorlar."

Dudağımı kemirmeye bir son verip eğildim ve çıplak omzuna bie öpücük bıraktım. Bir yandan da parmak uçlarıma kolunu okşuyordum.