forty four

1.1K 122 41
                                    

sürpriz ben geldim
tate mcrae, ali gatie - lie to me ile okuyup moda girin
bir de şey, satır arası yorum severim, öyle işte okuyun hadi bb

Bu spor salonundan nefret ediyordum. Ne zaman buraya toplansak hiç hoşuma gitmeyen şeyler oluyordu. Her zaman bir sorun çıkıyordu, bu salon gerçekten uğursuzdu.

Salonun kapısından Bill girdi içeri. Kafasında ne tilkiler dönüyordu bilmiyordum ama yüzündeki o sırıtış bir pislik çıkacağını habercisiydi. Ellerini birbirine çarpıp sürttü ve "Evet." dedi sonunu uzatarak. "Ne zamandır hepimiz yatıyoruz değil mi? Biraz ısınma vakti. Antrenman yapalım."

"Her şey karını Ada'dan geri almak için değil miydi zaten? Linda geldi, neden hala antreman yapıyoruz?" diye ukala tavrımla sorduğumda beni bulan bakışlarındaki öfkeyi ona bakan herkes gözle görebilirdi. "O zaman," dedi ve eliyle ringlerden birini gösterdi. "Seni şuraya alalım Beta." İsmime yaptığı vurgunun anlamını çözemedim. Ona sadece gözlerimi devirdim. Benim üzerime gelmeye niyetliydi ama ona karşı tavrım asla eskisi gibi olmayacaktı. Bunu bilmeliydi.

Bana bakmaya devam ederken "Zayn, ne zamandır seni de ringde göremiyoruz." dedi ve hemen ardından Zayn'e döndü. Onunla beraber ben de Zayn'e baktığımda göz göze geldik. Ellerini siyah eşofmanının ceplerine sokmuş, dimdik duruyor ve gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. Duruşundan ve bana bakışlarından bile, bana ne anlatmak istediğini anlayacak kadar tanıyordum artık onu. 'Bizimle oynuyor' diyordu bana gözleriyle.

Bill'in ikimizin arasında mekik dokuyan bakışlarındaki o alaycı imayı yakaladım. Yarım ağız gülerken "Alpha-Beta kapışması izleyelim. Hakkını verin ama." dedi ve kollarını göğsünde kavuşturdu.

Bilerek yapıyordu. Bizi ayırmak ona yetmemişti, birbirimize fiziksel olarak da acı vermemizi istiyordu ve bunu izlerken büyük bir zevkle izleyecekti. Tavırlarının rahatsız ediciliği bir insanın sinir sınırını zorlayacak cinstendi.

"Sen..." derken sesim fısıltı gibi çıkmıştı ama bunun nedeni sinirlerimle beraber sesime de hakim olmaya çalışmamdı. "Sen bunu bilerek yapıyorsun." Başımı aşağı yukarı salladım hızla. "Ve ben bunu neden yaptığını çok iyi biliyorum."

Sesimi kontrol etmeye çalıştım bağırmamak için ama o sinirlerimi kontrolden çıkarmak için uğraşıyormuş gibi "Neyi bilerek yapıyormuşum?" dedi dalga geçer gibi, sonra ise yüzüme bakıp kahkaha attı.

O an kendimi tutmam için bir neden bulamadım ve ona doğru yürüdüm hışımla. Ne ara yanıma ulaşmıştı bilmiyorum ama Zayn kolunu bedenime dolayarak beni kendine çekip bastırdığında elimi hâlâ Bill'e vurabilmek için sallıyordum. Beni tutmasaydı üzerine atlayacaktım belki de.

Gövdeme sardığı kolu hızlı hızlı nefes alıp verdiğim için inip kalkan göğsümü sıkıştırıyordu ve canımı acıtıyordu. Bu yüzden kolunu çekmeye çalıştım ama o, ondan kurtulmak için yaptığımı düşünüp beni daha çok kendine bastırdı ve beni Bill'den uzaklaştırmak adına bedenimi sola doğru döndürdü. Elim hala kolunda duruyor, bakışlarım ise Bill'in yüzündeki o alaycı ifadede geziniyordu.

"Beta, yapma." diye fısıldadığında başımın arkasında sıcak nefesini saç diplerimde hissettim. Kafamın üstü çenesine değiyordu ve sakalları derime batıyordu.

Kaburgalarımı neredeyse kıracak kadar sıkı sardığı kolunu ittirmeye çalıştım ama o bırakmamakta ısrarcıydı. "Tamam." diye fısıldadjm sadece onun duyabileceği şekilde. "Bir şey yapmayacağım."

Kolunu yavaşça indirdi ve elini sırtıma koyup beni Bill'den uzaklaştımak adına ringe doğru döndürdü. İkimiz de ringe yürürken eli hâlâ sırtımdaydı. Çekmesini istemiyordum. Her dokunuşu vücudum için sanki su gibi bir ihtiyaçtı.

West CoastHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin