West Coast

five

Bu bölümü Halsey ft. Lauren Jaureui - Strangers ile okuyun.

Burada birazdan neyle karşılaşacağımı kesinlikle bilmiyordum. Beni neye tabi tutacaklarına dair en ufak bir fikrim yoktu ve bu beni deli gibi korkutuyordu. Green yemekhanede bir şeylerden bahsetmişti evet, ama hiçbir şey anlamamıştım. Üstelik Zayn denen ahmak herifin gözlerini üzerime dikip bakması beni daha fazla geriyordu ama o bunu eminim ki gram umursamıyordu.

"Evet."

Ellerini elindeki beze silerek yanıma doğru gelen Bill'e baktım. Bezi yere fırlattı ve üzerindeki beyaz atletin katlanan eteğini düzeltip benden biraz uzak olarak karşımda durdu. "Öncelikle sana birkaç şeyden bahsetmek istiyorum Beta. Batı Yakası hakkında ne kadar bilgiye sahipsin bilmiyorum fakat," dedikten sonra ilerideki büyük ringi gösterdi. "Burada, ya da şu ileride gördüğün silahlarla," Yarım kalan cümlesinden sonra işaret parmağı ile gösterdiği yerlere tek tek dönüp baktım. En son olarak duvarda asılı olan bıçakları gösterdi. "Veya istersen o bıçaklarla kendin için bir alan seçebilirsin. Seçenekler tabi ki sadece bunlar değil ama senin için en iyi olanların bunlar olduğunu düşünüyorum. Ne de olsa eline bir kez silah almışlığın var." Konuşmasının sonunda bana imalı bir gülüş gönderdi fakat ağzımı açıp ona cevap veremedim çünkü buna müsade etmedi.

"Fakat bana fikrimi soracak olursan Beta," Ringi işaret ettiğinde tekrar bakışlarım onun parmağını takip etti. "Seni o ringde denemek istiyorum." Bahsettiklerinden hiçbir şey anlamıyordum.

"Bunları neden yapıyoruz?" diye bir soru yönelttiğimde ben oldukça ciddiydim fakat etraftaki birkaç kişi komik bir şey söylemiştim gibi kıkırdadı. Direk Zayn'e baktım o da gülüyor mu diye ama onun yüzünde sadece alaycı sayılan bir gülümseme vardı ve bana bakıyordu.

"Buraya gelirken sana hiçbir şeyden bahsetmediler mi?"

Başımı iki yana salladığımda ellerini, avuç içleri birbirine değecek şekilde birleşirdi ve "Ah, pekala." derken aramızdaki birkaç adımlık mesafeyi biraz olsun azalttı.

"Buraya suç işleyen insanlar ceza almak için gönderilmiyor Beta, önce bunun farkına car.  Onlar buraya eğitim için gönderiliyor. Asıl düşman için. Asıl düşman olan bölge burası değil biliyorsun değil mi?"

Boş gözlerle ona bakıp sessiz kalmaya devam ettiğimde gözlerini kapatıp "Ah." diye bir nefes verdi. "Nasıl olur da seni hiçbir şey hakkında bilgilendirmezler?" Mırıldanmasını duydum ama ona yine hiçbir şey demedim.

"Her neyse. Burada kaldığın sürede zamanla her şeyi nasılsa öğreneceksin. Evet, önce neler yapabildiğine bir bakalım."

Ellerini birbirine çarpıp sürttü ve geri geri adımlarlen kalabalığa doğru seslendi. "Evet, gönüllü olan var mı?" Onunla beraber kalabalığa doğru baktığımda havada onun elini gördüm. Bill güldü ve "Bu gerçekten müthiş bir eşleşme Zayn. Alpha ve Beta ha?" diyerek arkasında duran dolaba doğru geri geri gitti. Bill'i izlerken Zayn'in olduğu tarafa bakmamayı tercih ediyordum ama o bunu imkansız kılarak tıpkı yemekhaneden çıkarken yaptığı gibi yanımda biterek kulağıma eğilip konuştu.

"Acemi olduğun için canını yakmayacağımı sanma sakın."

Başımı döndürüp ona baktığımda Bill'in ona uzattığı eldivenleri aldı ve iplerinden tutarak onları bana uzattı sanki kendisinin ihtiyacı yokmuş gibi. Bunu yaparken imalı imalı yüzüme bakıyordu. Eldivenleri elinden kaptım ve yanımdan geçip gitmesini bekledim. O da bunu yaptı ama gitmeden önce yine bir şeyler söylemeyi ihmal etmedi.

"Pes etmek istersen söyle, çekinme."

Sinir kat sayımı fazlası ile arttırıyor ve hatta sınırı zorluyordu fakat ona tek kelime dahi cevap vermiyordum. Ona büyük konuştuğunu söylemek değil göstermek istiyordum. Arkasından onu takip etmeye yeltendim ama tanıdığım bir ses tonu ilişti kulağıma.