West Coast

thirty three

arkadaşlar şu işaretten (~) sonrasını zayn - tonight ile okuyunuz ama lütfen şarkıyı açınız ki bölümün içinde hissedebilesiniz

Salonun büyük kapısını ittirip içeri girdiğimde neredeyse herkes salondaydı. Neler olduğunu bilmiyordum. Bill toplantı yapacağına dair mesaj da yollamamıştı. Kalabalığın içinden geçerek Green'i bulmaya çalıştım ama o beni daha önce bulmuştu ve elini kaldırıp yanına gitmem için yerini belli etmişti.

"Ne oldu? Çabuk salona gel diye mesaj atmışsın."

Bana ringi gösterirken soruma cevap verdi. "Vincent Bill'den herkesi buraya toplamasını istemiş. Bir düellodan bahsediyorlar."

"Düello mu?" diye sordum kendi kendime. Durup dururken bir düello istemediğine emindim, altında mutlaka bir şey vardı. Zayn'in burada olup olmadığını kontrol etmek için kalabalığa hızlı bir bakış atıp onu aradım ama göremedim. Burada olmaması iyiydi çünkü eğer Vincent bir düello istiyorsa Zayn bu fırsatı asla kaçırmazdı.

Kalabalığın çıkardığı uğultu sesini Bill'in sesi bastırdı ve kalabalığın arasından geçerek ringe çıktı. Ellerini beline koyup etrafa bakınırken de başını aşağı yukarı salladı yavaş bir tempoda ve "Niye hepiniz buradasınız biliyor musunuz?" diye sordu kalabalığa. Kimseden ses çıkmayınca ise konuşmaya devam etti ve kendi sorusunu kendisi cevapladı.

"Düello izlemek için. Şimdi,"

Az önce çıktığı ringin iplerinin altından geçerek indi. "Kim düello istiyor? Vincent? Buraya topladığına göre herkesi ilk gönüllü sensin sanırım." Kalabalığın ön safhasında elleri belinde bekleyen Vincent'ı gördüm. Alay eder gibi bir gülüşü vardı. Yavaş yavaş Bill'e doğru ilerledi ve ona bakarken ringin ipini kaldırıp ringe çıktı.

"Evet, karşına biri gerekli değil mi?"

"Aslında," dedi Vincent Bill'in sorusuna karşılık olarak. "Karşıma gelecek kişi kendisini biliyor."

"Öyle mi?" Bill kalabalığa doğru dönüp "Kim o gönüllü?" diye sorduğunda salondaki sessizlik Zayn'in sesiyle bölündü. "Benim." Salonun kapısından içeri girip ringe doğru ilerleyen Zayn'i görünce şok olmuştum. Şaka yapıyor olmasını diledim ama Zayn şaka yapmayacak kadar ciddi ve duygusuz birisiydi.

Vincent'ın tepkisine bakmak için kafamı ona çevirdim. Öfkeyle Zayn'e bakıyordu ve ringe gelmesini bekliyordu. O an aslında Vincent ve Zayn'in bu düelloyu daha önce ayarlamış olduğunu anladım. Kavga ederlerse ceza alacaklarını bildikleri için kavgalarını düello adı altında yapıyorlardı. Ama Zayn bu düelloya çıkarsa belki de ölürdü. Yarası daha dün olmuştu ve arabada attığım dikişler ikiye ayrılmış etini bir arada zor tutuyordu. Bu düello onun için intihar olurdu.

O an aklıma gelen ilk şeyi yaptım ve elimi kaldırıp "Ben gönüllü olmak istiyorum." dedim. Tüm herkes, Vincent ve Zayn de dahil herkes bana bakıyordu. Gözlerimi Zayn'e çevirdim. Sinirden dişlerini sıktığını buradan bile görebiliyordum. Elini sabır dilenir gibi yüzüne kapattı ve sakallarını ovuşturduktan sonra hızlı adımlarla yanıma doğru yürümeye başladı. Havada olamayan kolunu kavradığı gibi beni kenara çekerken kolumu sıktığının ve canımı yaktığının farkında olmadığına emindim.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun?" dedim dişlerimi sıkarken. Sessiz olmaya da özen gösteriyordum.

"O adamla oraya çıkamazsın Doktor. Bu düelloya neden yaptığımız hakkında bir fikrin var mı?"

"Bu halde sen de çıkamazsın Zayn? Yaranı herkes öğrenir."