thirty six

1.2K 113 105
                                    

arkadaşlar 2200 küsür kelime oldu inşallah okurken sıkılmazsınız.

Zayn.

Toprak zeminde hızlı hızlı yürürken elimi ceketimin cebine atıp bıçağı kontrol ettim. Soğuk metal elime değdiğinde elimi cebimden çıkarıp ceketimin kollarını kıvırdım birkaç adım uzağımda duran Vincent'a yaklaşırken ve alayla sırıtan yüzüne sert bir yumruk geçirdim yanına ulaştığımda.

Ona vurmamı beklemiyordu, burnunu tutarak geriye doğru sendeledi bir iki adım. Burnundan akan kanı eliyle silerken bana bakıyor ve hâlâ sırıtıyordu. "Düelloyu terk edince korktuğunu düşünmüştüm."

Beni kışkırtmak için kelimelerini özenle seçiyordu. Ona doğru bir adım daha atıp ceketinin yakalarından tuttum ve kendime çektim.

"Sen de ortada kavga edemeyecek kadar korkaksın. Kavga etmek yerine düelloya çağırıyorsun."

Beni ittirdi ve bir yumruk da o benim suratıma geçirdi. Çenemi tuttum ve oynattım ve hiçbir şey olmadığını anladıktan sonra bu kez ben ona vurdum.

"Beta senin yüzünden benden uzaklaştı."

Cümlesini bitirir bitirmez bu kez yüzümün öbür tarafına vurdu. Dudağımda önce bir acı hissettim, sonra ise dudağıma yayılan bir sıcaklık hissettirdi kendini. Elimi acıyan yere götürüp parmaklarıma baktığımda kanadığımı gördüm.

"Beta hiçbir zaman sana yakın olmadı."

Uzanıp ceketimin yakalarından tuttuğunda sinirden dişlerini sıkıyordu. "Senin yüzünden. Sen aramıza girmeseydin şuan yanımda olurdu belki de."

Söylediği şeye alay eder gibi güldüm ve onu ittirdim. "Beta hiçbir zaman seninle olmazdı." dediğimde ise sıktığı yumruğunu tam gözümün kenarına geçirdi. Bedenim dengesini kaybedip bir adım geriye sendelediği sırada birinin adımı seslendiğini duydum.

"Zayn!"

Sesin geldiği yöne baktığımda etrafa film izler gibi toplananların arasında Jorja'yı gördüm. Öne doğru bir adım attığında elimi kaldırıp onu durdurdum. "Karışma."

"Zayn ceza alacaksın. Bill gelir birazdan."

Karen'in bize doğru yaklaştığını gördüğümde geri gitmesi için bağırdım. "Siz karışmayın!" Bana küfür edip yerine döndü. Nefesimi sinirle dışarı verip Vincent'ın yumruğu yüzünden bir adım açılan mesafeyi birkaç adımla kapattım. Tam dibinde durup birkaç saniye yüzüne baktım.

"Beta seni isteseydi şuan senin yanında olurdu, seni seçerdi."

"Öyle mi?" dedi söylediğim şeye inanmıyormuş gibi. "Şöyle yapalım. Onu kazanmak için her türlü savaşa varım. Kaybeden çekilir."

Kanın üzerinde kuruduğu alt dudağımı dilimle ıslatırken güldüm ve "Beta'nın üzerinden iddiaya girecek kadar adi değilim." dedim.

"Çünkü kendine güvenmiyorsun."

Konuşma git gide can sıkıcı bir hal almaya başlamıştı ve Vincent'ın tavırları, konuşması, öylece durması bile beni sinir ediyordu. Sinirden dişlerimi sıkıp sadece onun duyabileceği bir tonda "Beta seçimini yaptı. Ondan uzak dur." dedim ve yavaşça omzundan ittirdim. Söylediğim şeyle sinirden deliye döndü ve ceketimin yakalarını tutup beni kendine çekti.

"Hiç kimse hiçbir şeyi seçmedi!"

"Öyle mi?" dedim alay eder gibi. "Kendisine sor istersen" Başımla kalabalıkta rastgele bir yeri gösterdim. Yakalarımı bırakıp "Tam bir orospu çocuğusun." dedi ve beklemediğim bir anda tam bıçak yaramın üzerine bir yumruk geçirdi.

West CoastHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin