twenty six

1.1K 113 37
                                    

Gecenin serinliği tenimi üşüttüğünde titredim ve Vincent bunu görmüş olmalı ki üzerindeki kot ceketi çıkarmaya yeltendi. "Gerek yok." desem de beni dinlemedi ve çıkardığı ceketini omuzlarıma bıraktı. Sessizce teşekkür ettim.

"Zayn'le konuşmuşsun. Partideki olayı."

Konuşurken elindeki yüzükleriyle oynuyordu. O gece aklına geldiği için sinirlenmiş gibi duruyordu ama belli de etmemeye çalışıyordu. Bu yüzden konuşurken bana değil de ellerine bakıyordu.

"Evet." dedim ona bakarken ama o hâlâ bana bakmamaya devam ediyordu. "Neden yaptığını sordum."

"Nedenmiş?"

Bu kez başını kaldırıp bana bakmıştı. Soruyu sorarken sesinde her hangi bir merak hissi hissedilmiyordu. Sanki sıradan bir konudan bahseder gibi dümdüzdü sesi.

"Yapacak bir açıklaması yok."

Hıh sesi çıktı ağzından alay eder gibi gülümserken. Bu durum onu rahatsız ediyor muydu yoksa Zayn'in beni öpmüş olması umrunda değil miydi anlamakta güçlük çekiyordum. Ancak tavırları biraz tuhaftı.

"Zeki bir kız olduğunu biliyorum Beta. O yüzden sana öyle kelime oyunları yapmak, lafı gevelemek istemiyorum."

Ne demek istediğini anlamıştım ama cümlesini de bitirmesini bekliyordum. Söyleyeceklerine verecek bir cevap hazırlamalıydım şimdiden.

"Senden hoşlanıyorum Beta. Hatta belki de daha fazlası..."

Bankta biraz daha bana döndü ve bakışlarını gözlerimin tam içine yerleştirdi devam etmeden önce.

"Seninle olmak istiyorum. Sen de aynı şeyleri hissediyor musun bilmiyorum. Hiçbir zaman da emin olamadım zaten çünkü Zayn'le olduğun zamanlar çok başkasın."

Ne demek istiyordu anlayamıyordum. Söylediği şeyin nereye gittiği belli değildi ve birazdan saçmalamaya başlayacak gibi hissediyordum. "Beta." diye başladı konuşmaya tekrar ve "Tek bir soru soracağım sana." diye devam etti. Soracağı sorudan korkuyordum. Gerilmiştim resmen.

"Zayn'e mi aşıksın?"

Beni hayrete düşüren sorusuna hemen cevap verememiştim çünkü beynim bu soruyu kabul etmiyordu. Böyle bir şeyin ihtimalini düşünmesini bile kabullenemiyordum. Aralandığını bile fark etmediğim dudaklarımın kuruduğunu hissettiğimde yavaşça onları ıslattım.

"Hayır. Böyle bir şeyin olmasına imkan bile yok."

Neden bunları söylerken sesim zorla çıkıyordu bilmiyordum ama yine de verdiğim cevap onu tatmin etmişti. Keyifle gülümsedi ve dakikalardır aralıklarla birbirine sürttüğü ellerini yanaklarıma koydu.

"Beta...Buna ne kadar sevindiğimi anlatamam."

Ona gülümsemeye çalıştım ama olmadı. Beni huzursuz eden bir şeyler vardı. İçime tuhaf bir his çökmüştü. Bana sorduğu sorudan beri kafamda canlanan tek şey Zayn'in beni öptüğü andı ve bunu düşünmeyi durduramıyor olmak beni sinirlendiriyordu. Gerilmiştim ve huzursuzdum. Sıcaklamıştım. Tek istediğim buradan kalkıp gitmekti ama Vincent'ın avuçları hâlâ yanaklarıma bastırıyordu.

Farkında olmadan gözlerine baktım birden ama bunu yapmamam gerekiyordu çünkü bunu yaptığım anda cesaret bulmuş ve beni yavaşça öpmüştü. Dudaklarıma sadece değen dudaklarını biraz daha bastırdığında geri çekildim. Bunu beklemiyor olduğu kesindi.

"Vincent," dedim aceleyle. Ona, onun benim için hissettiği gibi duygular hissetmediğini söyleyecektim ama yapamadım. Büyük bir gürültü koptu ve arkamda kalan binanın pencerelerinden birinden aşağı camlar düştü. Panikle geri çekildim ve camların düştüğü pencereye baktım.

West CoastHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin