fifteen

1.3K 126 39
                                    

Halsey - Control ile okuyun.

Korkuyordum, hem de bu gece hiç olmadığı kadar korkuyordum. Tanımadığım bu adam tarafından bir yere çekiştiriliyordum ve titreyen ayaklarımı yerde sürüyordum resmen. Onunla gitmemek için dirensem de bu çabam boşunaydı. Bedenim onun güçlü kolu arasında öylece sürükleniyordu.

Korkuyla kocaman açılan gözlerim şimdi tanıdık o meydanı görüyordu. Alevlerin yavaş yavaş söndüğü, kavga eden sadece birkaç kişinin kaldığı o meydanda herkes tamamen karşılıklı iki grup olarak ayrılmıştı bile.

Adadan gelenler ve buradakiler.

Tanımadığım ama yüzünü bildiğim bu adam kolunu boynuma dolayarak kendi tarafına geçtiğinde tüm herkes kavgaya tamamen son vermişti.

"Küçük bir balık yakaladım. Acemi balık ağa takıldı."

Fırtına dinmişti. Gürültü uğultuya dönüşmüştü.

Boynumda hissettiğim kol sıkılaştıkça nefesim iyice daralıyordu. Ölecek miydim? Bu adam benimle ne yapmayı planlıyordu?

Karşımda dikilenler arasında tanıdık tek bir kişiyi gördüm önce; Jorja. Patlayan dudağından akan kanı elinin tersiyle silerken bana bakıyordu. Beni kurtarması için ona yalvarabilirdim. Ben onu kurtarmıştım, onun da bana borcunu ödemesini istemeliydim. Veya bu adamın bana yapacağı şeyi çaresizce beklemeliydim çünkü hiç kimse beni kurtarma riskini almazdı. Zaten neden alsınlardı? Onlar burada bir aileydi ben ise sadece kısa bir süredir burada olan bir yabancı.

Çok korkuyordum. İliklerime kadar hissettiğim en saf duygu korkuydu şuan. Karşımdaki kalabalığa çaresizce bakıyor ve mucize umuyordum. Kalabalığın arasında bir çift tanıdık göz daha gördüm. Silüeti karanlıktan ay ışığının aydınlığına doğru çıktı ve bir adım daha atan ayakları kalabalığın en önünde durdu. Gözleri yüzümde sadece birkaç saniye gezindikten sonra adama kilitlendi. Dişlerini o kadar çok sıkıyordu ki çenesi kaskatı kesilmişti.

"Kızı bırak." kelimeleri döküldü sadece patlayan dudaklarından. Tok sesi gecenin sessizliğinde havaya karıştı ve yok oldu. Sonrasında ise kulağımın hemen dibinde önce sessiz bir kıkırtı olarak başlayıp sonrasında artarak güçlenen bir kahkaha duydum.

"Bu küçük balık senin için bu kadar mı önemli?"

Yanlış kişiye yanlış soruyu sormuştu. Beklediği cevabı alamazdı. Eğer onun için değerli olduğumu düşündüğü için bana zarar vermek istiyorsa çok yanlış hamle yapıyordu.

"Ha Zayn? Hala birilerine değer vermeye korkmuyor musun?"

Zayn sadece yutkundu. Adama tek bir şey söylemese de gözlerinden dökülen ifadeler çok şey anlatıyordu. Zayn cevap vermedikçe ise adam onu kışkırtmak adına sürekli lanet ağzını açıyordu.

"Şuna bak Zayn. Tek bir kişi bile bu acemi balık içini kılını kıpırdatmazken sen..."

Kolunun altına sıkıştırdığı boynumu tutmaya devam ederken Zayn'e doğru bir adım attı ve yarım kalan cümlesine devam etti.

"Sen onu kurtarmak için adım atıyorsun. Bu kadar çok...bu kadar çok, çok, çok mu önemli senin için?" Cümlelerini öyle kışkırtıcı bir tonda söylemişti ki... Ses tonu her bir kelimede iyice incelmiş ve iticileşmişti.

"Kız dengin değil Miguel! Bırak onu!"

Zayn'in gür sesiyle sıçradım. Öyle bir bağırmıştı ki, Miguel denen herifin bile sıçradığını hissettim.

"Onu kurtarmayacak mısın Zayn? Değer verdiğin insanları kaybetmeye daha ne kadar dayanabilirsin ki?"

Zayn'in kontrolünü o an kaybettiğini yüzündeki ifadeden anlamak hiç zor değildi. Miguel'e doğru hızlı bir atak yapsa da ondan daha hızlı olan arkadaşları onu tuttu fakat engel olmakta zorlandıkları açıkça belliydi. Zayn'in bedeni kollarının arasından kolaylıkla kayıyordu.

West CoastHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin